Yer İstanbul : Trafikte tartıştıkları adamı darp eden sokak eşkıyaları bununla yetinmeyip araçtaki hamile karısını da darp ederek 8 aylık bebeğinin doğmadan ölümüne sebep oldu.
Yer Antalya: Kağıt toplayıcısı genci öldüresiye döven sokak eşkıyaları bununla yetinmeyip motorunu kamyonetle ezdikten sonra ateşe verdiler.
Yer Sakarya : Nikah konvoyunda silahlı kavga, 2 ölü 10 yaralı.
Yer Adana : Emekli karı koca, evlerinde başlarından vurularak öldürülmüş halde bulundu. 4 Zanlıdan ikisi emekli öğretmenin öğrencisi çıktı.
Daha bunlara dolandırıcılık ve hırsızlık çeteleri dahil değil. Hepsi de her gün haberlerde tanık olduğumuz sokak eşkıyalarına ait haberler.
Dikkat ettiyseniz son birkaç aydır en çok adalet bakanını eleştiren yazılar yazmaktayız. Elbette ki kendisine karşı bir husumetimiz söz konusu değil.
Bir ülkede adalet ve güveni sağlamazsanız orada ağzınızla kuş tutsanız insanları mutlu edemezsiniz.
Güvenlik anlamında en azından iç işleri bakanlığının fetöcü sürek avına ve diğer terör örgütlerine karşı faaliyetlerine şahit oluyoruz. Gerçi fetö davası öyle sulandırılıyor ki her taşın altında onlar aranıyor. Meclis başkanı, Gergerlioğlu için bile fetö takdiği diyor. O zaman ben de size söyleyeyim bu taktik tarihte ne ilk ne de son olacak. En bariz örneği Hassan Sabbah’ı geçmiş yazılarımızda göre bilirsiniz. Vatandaşa karşı işlenen asıl suçları gölgelemeyin. Bu anlamda fetö artık paratoner işlevi görmeye başladı.
Görünen o ki! Medyatik olmayan, Müge Anlı ve Esra Erol programlarında yer almayan hiçbir iş ciddiye alınmıyor. Sokak eşkıyalarına, dolandırıcılara hırsızlara hiçbir işlem yapmayan emniyet ve yargımız maske takmayan görünce üstüne çullanıyor sanki adam öldürülmüş, bankayı dolandırmış gibi.
Haklarını yemeyelim en azından polisimiz sizin verdiğiniz gibi olmasa bile kendince ifadelerinizi alıp savcılığa sevk ediyor mağduriyetinizi. Artık nasıl bir dosya gönderiliyorsa savcılığımız da dolandırıcılık yok, adam biraz borç almış, ödeyecekmiş işlem yapmaya gerek yok diyor. Ya ödemiyorsa? O zaman oturup paşa keyfini bekleyeceksiniz bay dolandırıcının. Nasıl olsa zaman her şeyin ilacıymış. Unutur, üstüne soğuk su içersin olur biter.
Sayın bakan, eğer kanunlarda bir yetersizlik varsa bunu meclise götürüp yeni düzenlemeler yaptırmak sizin sorumluluğunuz. Kanunlar da bir eksiklik yok diyorsanız o zaman uygulamalardaki aksaklık nelerse onları belirleyip gereğini yapmakta sizin sorumluluğunuz. Bu gidişte vatandaşlar eşkıyaların yüzünden sokağa çıkamaz hale gelecek. Seçmen sandıklarını da bu sokak eşkıyalarına teslim etmek zorunda kalacaksınız.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…