Ahmet DEMİRKAYA


Bilmediklerimi Yazıyorum

Biz gazeteciler her şeyi bilir(miş)iz. Her ne kadar gazetecilerin bazıları da bir birlerini her b.kolok diye suçlasa da en azından benim böyle bir iddiam yok.


Bilgisiyle karşımızda duramayan, bilgimize karşı söyleyecek
laf bulamayan, iftira ve yalandan medet umarak çamur
atan zavallıların iddiaları bu hezeyanlar. Bizim böyle bir
iddiamız yok, bu cahil tayfayla uğraşacak zamanımız da
yok. Lakin, vurulduğunda boş teneke gibi ses çıkaran bu
tayfaya bir çift lafımız var. Bakalım öyle miymişiz.
“Allah’ın bana bildirdiğinden başka bir şey bilmiyorum”
diyen Allah elçisinin bu ahlaki tavrı karşısında her şeyi
biliyorum iddiasında bulunmayı zül sayarım, böylesine
edepsizlikte bulunmaya hicap duyarım. Bilmiyorum
demenin erdemlilik olduğunun da bilincindeyim, boşuna
yırtınmayın. Bu, Kur’an’dan, insanlıktan nasibini alamamış
zavallıların tavrıdır. Eğer okuyorlarsa burada kullandığım
kelimelerin çoğundan da habersizdirler ya, neyse!
On yılı bu köşe de on yılı da başka gazeteler de olmak
üzere yirmi yıla yakındır yazıyorum. Hiçbirini de masa
başında oturduğum yerde veya işkembeden atarak
yazmıyorum. Hepsi bilgiye, belgeye ve saha çalışmalarına
dayalı yazılar. Yazılarımın altındaki arşiv sayfasında hepsini
tek tek inceleye bilirsiniz.
Evet eskisi kadar kitap okuyamıyorum, çeşitli nedenlerden
dolayı ama internetten makale, haber siteleri güncel
olayları takip edip hepsini not alıyorum. Etrafımda olup
bitenleri, vatandaşların olumlu veya olumsuz tüm
görüşlerini de arşivime not ediyorum. Yeri ve zamanı
geldiğinde de üşenmeden oturup yazıya döküyorum.
Kimseyle dedikodu yarışına, ağız dalaşına girmiyorum.
Onlara ayıracak vaktim yok. Gecelerim buna şahit.

Maalesef sizi biraz üzeceğim ama bilmediğim öyle çok konu
var ki, yine aldığım peygamber terbiyesi gereği ya oturup
araştırıyorum ya da gidip uzmanına soruyorum. Öyle
iddianız gibi herkes her şeyi bilseydi uzmanlığa ne gerek
vardı? Niçin adamlar mesleki alanlarında uzmanlaşmak için
saçlarını ağartsınlar? Uzmanların alanlarındaki konuyu
biliyormuş gibi yazmak başta onların emeklerine saygısızlık
olur. Saygı duymayan saygı göremez.
Bak bir şey daha söyleyeyim bilmediğim. İnsanların
kalplerinden ne geçtiğini hem vallahi hem tallahi
bilmiyorum. Allah (CC) da elçisi de aynı şeyi söylemiyorlar
mı? “Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını
(bilinmeyenlerini) bilendir. O, göğüslerin (kalplerin) içinde
olanı da bilendir” Fatır süresi 38. Bu sözün üstüne söz
söyleyen ya gaflettedir ya cehaletin dibidir.
Ey! dedikodu tayfası sağda solda, onun bunun hakkında
yalan yanlış iftiralar atıp ondan sonra da namaz kılıyoruz,
hacca gidiyoruz umre yapıyoruz diye ibadetlerinize
güvenmeyin. Bilesiniz ki, ibadetler çirkin sözlerden, kötü
alışkanlıklardan uzak durmak için vardır. Dedikodudan uzak
duramıyorsanız zaten ibadet yapmış sayılmıyorsunuz.
“Sana vahyedilen Kitabı tilavet et(okuyup aktar) ve namazı
kıl! Şüphesiz ki namaz, çirkinlikten ve kötülükten alıkoyar.
Allah’ı anmak (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah
yaptıklarınız bilir. Ankebut 45.
Bendeniz işitme engelli bir bireyim, bunu her fırsatta da
söylemekten geri çekinmiyorum. Zira bu bana Rabbimin
ilahi imzasıdır, O’nun imzasını taşımaktan onur duyarım.
Tabi hayatı, etrafı çevreyi anlamak için de duymak
gerekiyor. Eh bizde cihazla da olsa duyuyoruz çok şükür.
İnanın emekli de olduğum için çoğu zaman cihazlarımı uzun

süre takmamaya gayret ediyorum, dedikoduları duymamak
için. Bazen duymadığıma bile şükrediyorum.
Lakin her ne kadar duymuyor olsak da etrafımızda kin ve
haset besleyenlerin çirkin sözleri kulağımıza gelmiyor da
değil. Düşünsenize, duymayan kulaklara gelen bu çirkin
sözler insanın sabır taşını nasıl zorluyor, bir de bütün
dedikoduları duysak herhalde çıldırır, kafayı yeriz. Ama
bunu yapanlar alışmış olmalı ki bir birlerinin de arkasından
konuşuyor, sonra da hiç bir şey olmamış gibi sarmaş dolaş
oluyorlar. Akıl alır gibi değil.
Sıkıntı bunların bu çirkin tavırları da değil elbet. Yalanı,
iftirayı atıyorlar ama arkasında durmuyorlar. Yanlış
anlaşılma olmuş olabilir düşüncesiyle düzeltmek için
konuşmaya çalışıyorsunuz, ya bağırıp çağırıp zırlıyorlar ya
da kapıları kapatıp kaçıyorlar. Arkamızdan da “o çok bilmiş”
diye çamur atmaya devam ediyorlar. Madem bizden çok
biliyorsunuz o zaman ağlamadan, zırlamadan adam gibi
oturup konuşsanıza. İnsana yakışan da bu değili mi?
Belki biz gazetecilere atılan iftiralar üzerinden bu yazı
kaleme alındı ama inanın toplumun geneli böyle. Özellikle
dini ve siyasi konularda, yalan yanlış hemen herkes ahkam
kesiyor. Neredeyse elle tutulur ahlaki tutarlılık toplumda
sıfırlanmış. Bu depremden daha vahim bir durum. Deprem
belli bölgelere zarar veriyor ama bu davranışlar toplumun
genelini etkileyen yıkımlar oluşturuyor, kimse farkında
değil. Enkazında da hepimiz kalıyoruz. Bugün bize, yarın
kime acaba?
Hadi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...

2 otomobil çarpıştı: 1’i çocuk 6 yaralı

Yön levhasının direğine çarpan kamyonet kağıt gibi ezildi: 1 yaralı

TEM’de otobüs ile otomobil çarpıştı: 3 yaralı

Kuzey Marmara Otoyolu’nda otomobil şarampole uçtu: 8 yaralı

Kocaeli’de 2 katlı yalı cayır cayır yandı

İş yeri kurşunlayan 2 kişi tutuklandı

Yavru kedi kurtarma operasyonu

"Hoşuma gitti" diyerek terlik çalmışlardı: 2 çalışan işten çıkarıldı

Daireden kamyon kamyon çöp çıktı

950 bin TL’lik vurgun yapan sahte polis yakalandı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR