Hafta sonunu hasta yatağımda geçirdim ama aklım hep sınırdaki Mehmetçikte kaldı. Bugün biraz kendimi iyi hissedince heyecanımı paylaşmam gerektiğine kanaat ettim.
Merhum Yazıcıoğlu’nun deyimiyle, "kan akıtmayı seven bir millet değiliz ama vatanımıza göz dikildiğinde dünyanın şah damarını keseriz."
Başbakan Yıldırım’ın dünkü konuşmasında bahsettiği karikatürü gördüm çok güldüm. Gerçi biz vicdan sahibi bir millet olduğumuz için öldürülen düşmanımız dahi olsa sevinilecek bir durum değil ama biz bu coğrafyanın insanıyız, inanın başka yerlere yakışmıyoruz, yakışmayız da. Bunun için vatanımıza göz dikmeyecekler arkadaş. Karikatür de uçaklarımızdan atılan bombalardan kaçan iki terörist konuşuyor, 'hani zeytin atacaklardı', diğeri cevap veriyor, 'zeytini halka dalını bize atıyorlar'. İşte biz böyle merhametli bir milletiz, kime ne atacağımızı çok iyi biliriz.
İçimizdeki siyaset tellallarına da bir iki laf etmek gerekiyor sanırım. Kırk yılı aşkın süredir başımıza bela olan PKK terörünün Suriye’de Beka vadisinde eğitilip üzerimize gönderildiği bilenen bir gerçek. Suriye’de ne işimiz var diyenler sanırım şimdi anlamışlardır ne işimizin olduğunu.
On binlerce masum asker ve sivil vatandaşımızı teröre kurban verirken sesini çıkarmayan batı ve bu operasyon için özelde Fransa bugün en meşru müdafaa hakkımızı kullanmamıza kıllanıyorlar beyefendiler. Valla istediğiniz kadar kıllanabilirsiniz biz de traş etmeyi biliriz. Çorak arazilerde yetiştirdiğiniz ayrık otlarını ve kuru dalları bir bir keser yerine böyle yeşil zeytin dallarıyla donatır, mazlum coğrafyanın halklarına hediye ederiz. Bunun ötesi berisi yok, gerisi varsa onu da teröristler ve onu bu mazlum coğrafyanın başına bela edenler düşünsün.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….
