Kadınlar aranızda anlaşın
Yüce dinimizin kitabı Kur’an’ı Kerim'de görev ve sorumluluklar fıtratına (yaratılış) uygun verilirken özellikle ibadet konusunda her hangi bir cinsiyet ayrımı yapmamış, her iki cinside sorumlu tutmuştur.
Mitolojik antik çağlarda kadın tanrı olarak nitelendirilirken kadının cinselliği ön plana çıkarılarak aslında erkek hegemonyasının kadının cinselliğini ritüel olarak kullanmasından kaynaklanmaktaydı.
Günümüzde dahi geri kalmış birçok toplumlarda kadın ya şeytan olarak değerlendiriliyor veya şehrin en güzel kızını Tanrılara sunmak adına nehre atılmasıyla yine kadının cinselliği obje olarak kullanılmaktadır. Niye en yakışıklı erkek atılmıyor nehre, tanrılar beğenmez.
Kur’an’ı hiçbir referansı olmamasına karşın yaşadığımız toplumda ataerkil inanıştan gelen kadının kocasına mutlak itaat etmesi, erkek yatağa çağırdığında bile gelmemesi büyük günahlardan sayılması aslında yine burada kadını bir kul olmaktan, çocuklarının annesi olmaktan, kocaya eş olmaktan ziyade cinselliği esas alan bir anlayışın ürünüdür.
Bütün bu uygulamaları erkeğin kadın üzerinde kaba kuvvet kullanması olarak göre bilirsiniz. Kadın haklarını koruma adına ortaya çıkan feminizm hareketlerini de erkeğin kaba kuvvetine karşı koyma refleksi olarak değerlendirebilirsiniz. Her ne kadar erkek kaba kuvvet görünse de kadının da cinselliğini erkeğe karşı güç olarak kullandığı da bir gerçek.
Feministler yine bize kızacak ama nerden çıkarıyorsun bunları diye sormayın. Biz öyle verisiz konuşacak kadar bu işlerin delisi değiliz elbet. Şunu açık yüreklilikle ifade edeyim ki bu yazı erkeği masum gördüğü için yazılmadı. Ne var ki karısını aldatan erkek her halde kütükle yapmıyor bu işi.
Gençlerle sohbet ederken gençlerden biri 'siz kadınları erkekler için mi makyaj yapıp süsleniyor sanıyorsunuz?'
Peki, kimin için süsleniyorlar?
Tabi ki kadın kadınlar için süsleniyor. İnanamadım ve etrafımdaki bayanlara tek tek sordum bu soruyu, cevap doğruydu.
Sanat, spor ve para babalarının gömlek değiştirir gibi hatun değiştirmesini geçtim bir tarafa çalışma hayatının her alanında kadının kendini göstermesiyle yukarılardaki havanın aynısı aşağıda de esmeye başladı.
Çok yakınımdaki boşanan kadın-erkek tanıdıklara sordum hep cevap aynı, başka bir kadın var arada.
Olayların bu boyutunu yazmak benim midemi bulandırıyor, sizlerde zaten ne demek istediğimi anladınız.
Geçelim başka bir boyutuna. Siz hiç kayın babasıyla, kayın biraderiyle, bacanağıyla kavgalı damat gördünüz mü? Nadiren de olsa evet der gibisiniz. Ama bir ülke de bütün gelinler mi kaynanalarıyla, görümceleriyle, eltileriyle kavgalı olur canım? Bizim toplumumuzda bu bir kanayan yara. Hem de öyle bir yara ki sardıkça kanayan bir yara, tedavisi de yok.
Bir de anneleriyle kızları, babalarla oğullar veya her ikisi de tersinden sorunlu aileler var ki orasını da artık es geçiyorum. Belki başka bir yazıda ele alırız.
Valla bütün bunları ben uydurmuyorum yaşadığımız toplumun gerçekleri bunlar. Absürt evlilik programlarıyla sözüm ona Müslüman kadınlar bile zıvanadan çıkmış durumda. El hak herkes hurra deyip tepki göstermesin, şapkalarını önlerine alıp aklı selimle düşünsünler ülke nereye gidiyor.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.