1. YAZARLAR

  2. Ahmet DEMİRKAYA

  3. Zehirli Sarmaşık
Ahmet DEMİRKAYA

Ahmet DEMİRKAYA

Zehirli Sarmaşık

A+A-

Hafta sonu yine yüreklerimize ateş düştü ülke olarak. Gazeteci olarak bizde olayları irdeleyip bir şeyler yazmamız gerekiyor elbet. Lakin ne yazacaktık ki? Bu tür konularda başta siyasiler ve onların yandaş ve karşıt diye ayrışmış basınları var. Bir birlerine tez antitez yetiştirme gayretindeler. Neyi savunuyorsunuz? Ak partinin hepsi ak değil. Ortağı hareketçi partinin içinde millet yok. Halkçı partinin içinde halk yok. İyi parti içlerindeki kötüleri görmüyor. HDP zaten kandilin partneri. Biz de yerel gazeteyiz diye kimse görmüyor, okumuyor. Ateş de düştüğü yeri yakıyor.
Canım çok sıkkın, iki gündür bilgisayarın başına gelip gidiyorum. En iyisi kim neler demiş ona bakıp öyle yazayım dedim. İlk iddialar Kocaeli’nin yetiştirdiği kadın gazeteci Yeliz Koray’dan geldi. Sayın Koray tweeter hesabından gerçekten çok büyük iddialarda bulunmuş. 17 Eylül 2015 Pülmür yolunda kaçırılan astsubay Semih Özbey’le başlamış anlatmaya. Daha sonra diğerlerini. Asıl iddia şu, aileler dönemin cumhurbaşkanına, başbakanına ve askeri yetkililere gidip yardım istemişler ama bir cevap alamamışlar. Konu oralara kadar gittiğine göre devlet erkanının bilgisinin olmadığı düşünülemez. Nitekim cumhurbaşkanı da dün konuşmasında bilgilerinin olduğunu ima ederek, kurtarmak için uğraştıklarını ve başaramadıklarını söyledi. Ülke içerisinde kaçırılmalarına engel olunamadıysa sınır ötesinden kurtarmak kolay olmasa gerek.  
Dün yine konuyla ilgili Cüneyt Özdemir’in videosunu izledim youtube’den. Onun derdi de bambaşka. Timsah göz yaşları arasında “niye ulusal yas ilan edilmedi” diye sorguluyor. Akşamüzeri de geçen Cuma günü pot kırdığı videoyu kaldırıp özür dileyen Hadi Özışık’ın  konuyla ilgili, adeta Özdemir’e cevap niteliğinde bir vidoyu izledim. Öncesi de var da 1993 den itibaren en önemli gördüğü pkk’nın katliamlarını sıralayarak bugüne kadar kaç insanımızı katlettiğinin bilgisini paylaştı Özışık. Ben de Cüneyt’e sormak için bu bilgileri yokluyordum zihnimde. Evet sevgili Cüneyt, Aktütün ve Dağlıca’da da kalleşçe askerlerimiz şehit edildi, o zamanlar sende CNN Türk’de idin sanırım, o dönemin yöneticilerine sordun mu niye yas ilan etmiyorsunuz diye? Hadi onu ve pkk’nin kalleşçe katliamlarını geçelim, 17 Ağustos depreminde vefat edenlerin sayılarını bile doğru dürüst veremediler. Niye olağan üstü hal ilan etmediniz diye sorudun mu? 
Adına ana akım medya mı dersiniz yandaş medya mı dersiniz artık ne derseniz deyin onların da derdi bir başka. Dolandırıcılar( hem de milli ve milliyetçi), hırsızlar, arsızlar, namussuzlar ortalıkta cirit atarken kalkmışlar “şehit cenazeleri varken Boğaziçili öğrenciler Uludağ’da eğleniyor”muş. İktidara tüyo vermek istiyorsanız önce toplumda huzuru bozan bu suçluları jurnalleyin. Bırakın eğlenen eğlensin, size ne? Cumhurbaşkanımız bile şehit annesini teselli edemedi, onlar eğlenmeyince teselli mi bulacak?
Bir çiftte içişleri bakanımız Süleyman Soylu’ya. Sınır ötesinden esir kurtarmak gerçekten zordur, başarılamadı. Keşke kurtarabilseydiniz de hepimizi sevindirseydiniz, ama olmadı. Buna karşılık karayılan’ın yakalanıp bin parçaya bölünmesi toplumu teselli  eder mi sizce? İki gündür sosyal medya da 13 şehidimize karşılık elebaşı Apo’yu asalım naraları atılıyor, haberiniz var mı? Kim nasıl çözer bilinmez ama ülke gerçekten zehirli sarmaşık halini aldı. Hodri meydan.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum