Uzun süredir yazı yazmak gelmiyor içimden. Gece gündüz okuyorum, araştırıyorum, sahadaki analizlerini yapıyor bilgi ve fikir üretiyorum, okuyucuların istifadesine sunuyorum.
Bir yazarın kalitesi onun en sert şekilde de ola eleştirilmesi, ürettiği bilgilerin sorgulaması. Gerçi tek tük de olsa bu köşenin altına yorum yapılıyor ama asıl yorumları bana özelden yapıyorlar. Onu da çoğu yakın tanıdıklarım.
Ben yazdıklarımın mutlak doğru olduğunu hiçbir zaman iddia etmedim. Paylaştığım bilgilerin aksini iddia edenler küfür, hakaret, kötü söz söylemedikleri sürece ikna etsinler onların bilgilerini de buradan paylaşayım.
Benim mücadelem toplumdaki bilgi kirliliği ile yanlış bilgilerle dimağların iğdiş edilmesini engellemek. Zira bugüne kadar üretilen bilgilerle sürekli insanlar birbirleriyle tartışma, çatışma halindeler.
Siyasetteki kirliliğe hiç girmek bile istemiyorum, çünkü kirli siyasetten beslenen insanlar var. Hangi birini düzelteceksiniz ki? Toplumsal karşılığı olmasa zaten bunlar o kirli siyaseti yapamazlar.
Ancak ne var ki benim içimi asıl acıtan din üzerinden yapılan bilgi kirliliği. Bununla mücadele etmek öyle kolay da bir iş değil. Çoğu siyasetçinin mumu yatsıya kadar yanar da bu din pazarlamacılarının mumları kıyamete kadar hiç sönmez.
Her döneme ve koşula uygun satacak dini malzeme bulmakta üstlerine yok. Nasıl olsa kendilerine inanan yığınlar kitleler var adam boş durur mu? Hele ki coğrafyamızda hiçbir bilgi sorgulanmadan direkt kabul görüp uygulanıyor. Kimilerini Allah’la, kimilerini cennetle, kimilerini de hurilerle kandırıp duruyorlar. Ölümle burun buruna yaşamaya çalıştığımız şu virüslü günlerde virüs korumalı muska satanlara da şahit olduk.
Bunlarla mücadele etmek öyle kolayda bir iş değil. Yetiştirdikleri holiganları üzerine saldılar mı artık uğraş dur. Hani direkt benimle bire bir kapışsalar sıkıntı değil de etrafınızdakilere yaydıkları yalan yanlış bilgilerle sizin anlatacaklarınızın önüne adeta etten duvar örüyorlar. Biz Kur’an şunu emrediyor, Peygamber efendimiz bunu şöyle uygulamış diyoruz o insanlara ne söylüyorlarsa bizi can kulağıyla dinleyen o insanlar bizi görünce yüzlerini çeviriyor.
Ben kimseye benim inandıklarıma inanın baskısı yapmıyorum, kimseye sahte cennetler vaat etmiyorum, insanlara benim söylemlerim kesin doğrudur demiyorum; Ne diyorum?
Din adına söylediklerimin hepsinin referansı Kur’an’dır, Peygamber efendimizin Kur’an ölçeğindeki hayat tarzıdır.
Peygamber efendimiz adına söylenen her şeyi Kur’an’a arz ediyorum karşılığı varsa doğru, bunu Peygamber efendimiz söylemiştir diyorum.
Peygamber efendimize atılan iftira hadisleriyle ilgili de ayrı bir yazı kaleme alacağım için bu konu çok uzun uzadıya gider, en iyisi bugünlük burada kapatalım.
İçinde Kur’an’ı kerimin indirildiği Ramazan ayının son on gününde aramamız istenilen ve Kur’an da geçen tek gece olan Kadir gecenizi en kalbi duygularımla tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….
