1. YAZARLAR

  2. Ahmet DEMİRKAYA

  3. İlahi Adaletin Tecellisi
Ahmet DEMİRKAYA

Ahmet DEMİRKAYA

İlahi Adaletin Tecellisi

A+A-

 

Kainatta insan elinin değmedi en küçük zerre de bile varlık alemi ilahi kanunların tesiriyle hareket ediyor. İnsan eli değip de bozulan yerlerden el çekildikten sonra zamanla kendini düzeltip yine ilahi kanun çerçevesinde hareket etmeye devam ediyor. Ta ki insan oraya konulan ilahi kanunun işleyişini tarumar etmesin. Bahar aylarına girmiş olmamıza rağmen halen kışı yaşıyor olmamız bunun en güzel örneği.

Çevre dostu yakıt, çevre dostu araba çevre dostu enerji gibi her şeyin çevre dostunu bulup icat ediyoruz da bir tek çevre dostu insan yetiştiremiyoruz şu ülkede. Sadece çevresine zarar verse yine de eyvallah diyeceğim de kendisine verdiği zararın telafisi bile yüzyıllar sürebilecek kronik bir vakıa. Tarih boyunca bunu kendi başına başaramadığı için de peygamberler vasıtasıyla yenilenme yöntemleri öğretilmiş ve fakat insan ilahi yasalardan hep kaçmaya çalışmış. Kaçabilmiş mi?

Sadece kendini kandırdığı bir gerçek. Şunun altını çizmek gerekir ki, insan insan ilişkilerinde ilahi adaletin tecellisi haşa Allah’ın elinde demoklesin kılıcı gibi sopa olup her yaptığı yanlışta kulun kafasına indirmiyor. Eğer böyle olsa burası dünya olmaz, ölüm olmaz birçok şey gizemli kalmaz herkes inanmak zorunda kalırdı. Bu da hayatı ve ahireti anlamsız kılardı. Bu nedenle Allah yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz. De! İnsanlar bir birlerine haksızlık yapacak, canlarına kıyacak, mallarına çökecek ama ahiret beklenecek?

Değil efendim öyle de değil. Ben ilahi adaletin birçok konuda ince dokunuşlar yaptığına inanan birisiyim. Delilim de Furkan süresi ayet 77’de “duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var” gibi daha birçok sürede duanın karşılıksız kalmadığını düşünüyorum. Yukarıda da ifade ettiğim gibi Allah her olaya anında müdahil olmadığı gibi kainata koyduğu ilahi kanunlarla hükmünü sürdürüyor. Bu kanunlara uyulmasının karşılığı dünya da verildiği gibi cezası da yine hayattayken kendisini bulur insanın. Nasıl mı?

Allah gündüzü çalışıp kazansınlar geceyi de ibadet edip dinlensinler diye yaratmış. Canlıların uyumaması bu kanun gereği mümkün değil. Ancak kendisine verilen irade ile bunun vaktini değiştirebilir insan. Fakat gece çalışması zor olduğu gibi gündüz uykusu da gece uykusu gibi verimli olmaz. Bu kurala uymayan ve alışkanlık haline getirenler zamanla vücutlarının yıprandığını, hastalıkların bir bir kendini ziyaret ettiğini göreceklerdir. Bu insanın kendisiyle alakalı yanlışının karşılığı, ya başkalarıyla olan yanlışlar da ilahi adalet nasıl olacak der gibi okuyorsunuz. Ona da cevap verelim.

İnsanoğlu yaratılırken adalet duygusunu sürekli uyarıcı olarak zinde tutması için vicdanla yaratmıştır. Beşeri hukuklar dahi düzenlenirken bu vicdan ile kanunlar yazarlar adalet yerini bulsun diye. Gelin görün ki her zaman adil davranamazlar, davranmazlar. Çoğu zaman çıkarlar, menfaatler siyasi görüşler ağır basar adalet sekteye uğratılır. Burada kişisel imtihandan ziyade toplumsal vicdanın imtihana tabi tutulduğunu düşünüyorum. Yani bir anlamda ilahi adaletin tecellisi toplumsal vicdanın hassasiyetine göre işlem görür.

Haksızlığa ne kadar sessiz ve kayıtsız kalınırsa o haksızlığa gün gelir kendisi de maruz kalır. Sessizliğinin bedelini de bir şekilde hayattayken ödemiş olur. İşte bizde bu yüzden diyoruz ki, vicdanların köreldiği adaletin yok olduğu toplumlarda hiç kimsenin can emniyeti, mal emniyeti, akıl emniyeti, nesil emniyet ve din emniyeti kalmaz. Er ya da geç birilerinin semtine uğrar ilahi adalet. Kimse bana uğramadı diye yanına kar kaldığını sanmasın haksızlığın büyüklüğüne göre yarına bırakılmıştır. Öyle ya, beşeri hukukun aciz kaldığı dünya adaletsizliği yerini ilahi adalete bırakmış demektir, onun yeri de ahiret. Yani mahkemeyi Kübra da hiçbir fiil karşılıksız bırakılmayacaktır.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.