Ahmet DEMİRKAYA


İki Kuşak Arasında


Beş çocuklu ailenin iki numaralı çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Benden önce doğan kız kardeşimle bir yaş, en küçük kardeşimle on bir yaş farkımız var. Eskiden varoşlar diye anılan gecekondularda büyüdük. Yan yana birlikte oturduğumuz ailelerle bile aynı bahçeyi paylaştığımız oldu. Sokak da misket, saklambaç, çelik çomak plastik toplarla tozun çamurun içinde futbol oynardık. Babalarımız işten gelmeden de evlerde olurduk. Babamız kaşlarını çatıp sert baktığında yerimizden dahi kımıldayamazdık. 
Bizim çocuklarımızda kıyısından köşesinden benzer imkânları gördüler. Doksanlardan sonra doğanlar doksanların ikinci yarısında teknolojik yeniliklerle hızla tanışma süreci yaşadılar. Torunlarımız mesabesindeki yeni nesiller tamamen teknolojiyle yoğurulup doğmuş vaziyetteler. Bendenizin torun görme, torun sevme şansı hiç yok gibi ama torun niyetine iki buçuk yaşındaki kızımı üç aylık olan oğlumu sevip topluma kazandırmaya çalışıyorum. Tabi bu arada on yaşında yetim bir kızım beş yaşında bir de yetim oğlumuz var yetiştirmek için emek verdiğimiz.
Yaşlı anam bize geldiğinde “uuu bunlar nasıl çocuklar böyle, biz sizi nasıl yetiştirmişiz” serzenişinde bulunuyor. Altımızda baba dostu bir ağabeyimiz var, o da “ben çocuklarıma şöyle göz ucuyla baktım mı daha yerinden oynayamazdı” diye anlatır durur. Ah güzel anam, ah güzel ağabeyim bizler iki kuşak arasında kaldık da haberiniz yok. İnsanoğlunun yeni versiyonu maalesef ele avuca sığmaz bir şekilde doğup büyüyor. Nerede öyle eskiden kaşlar çatılıp bakıldığında yataklara kaçılan çocuklar? Üç kuşak arasında kalmış bizlere sorun siz onu.
İnanın biz sizlerden daha çok yorulduk, bunaldık ama sitemde edemiyoruz. Zira bu çocuklar kaya koğundan çıkmıyorlar bizlerin elinde yaşadığımız toplumun varyantlarıyla büyüyorlar. Onlara kızıp dövünmek boşuna, suçu biraz da kendimizde aramalıyız belki. Öyle ya ne verdik onlara, neleri miras olarak bıraktık veya bırakabiliyoruz. Bırakın çocukları yetişkinlerin elinde telefon akşam sabah varsa yoksa internet, çocuklar kime emanet? Üstelik kendi üretmediğimiz, kendimiz kontrol etmediğimiz, kendimizi kontrol edemediğimiz dipsiz kuyu olan sanal alemde. Bu işin bir boyutu.
Diğer yandan bizim çocuklukta oynadığımız oyunları oynayacak alan bırakmadık ki çocuklara çıkıp oynasınlar. Rahmetli babam emekli olur olmaz anam tutturdu “gecekondular da bıktım, ben apartman dairesi istiyorum” diye. Zar zor da olsa şimdiki oturduğu daireyi aldı babam anneme. Sandı ki apartmana gidecek dertler bitecek. İş yerinde toplantıda hanım kardeşimizin sarf ettiği söz geliverdi aklıma şuracıkta “nerde çokluk orada b.kluk. Apartman hayatı da böyle bir şey aslında. Zira toplu yaşamanın ne şartlarını ne de kurallarını bilmiyoruz.
İlk kat mülkiyeti kanunu 1936 da çıkarılmış genç Türkiye de Atatürk’ün sağlığında. Günümüze kadar birçok revizyona uğrasa da o dönemin şartlarında bile bahçe, park ve otopark alanı yönetmeliklerde yerini almış. Gelin görün ki o günden bu güne sadece lüks semtlerde bu kurallar uygulanmış, eski varoşların avamları da belediye ve müteahhitlerin inisiyatifine bırakılmış. Onlar da seni beni düşünecek değiller ya. Ama kimse bunu sorgulamaz, bunları sorgulamaz, güçleri de yetmez. Adamlar önce kanundan çalmışlar sonrada binalardan araklamışlar ilgili alanları. Gariban anam da apartmana gidip rahat edeceği hayalleri kurup dursun. 
Daha ilk oturduğumuz apartmandaki emekli astsubay yöneticimiz iki de bir çıkıp bahçeye “burada çocukları oynatmamm” diye avaz avaz bağırıyordu. O zaman sokaklarda fazla araba yoktu ama geçen araba çoktu. Çocukların güvenle oynayacağı tek yer bahçe. Günümüzde o da yok gerçi, yer gök araba. Şimdiki yöneticimizde “bahçe de çocuk oynatmam. Yazın beton olan her yere çiçek ekip çocukları sokmayacağım der duru. 
Eh devir gitgide değişiyor, insanoğlu evrimden evrime evriliyor, boyu da devrildikçe devriliyor. Günümüzde kimse insan nesli yetiştirmek istemiyor. Herkesin elin de bir tasma köpek gezdiriliyor cadde ve sokaklarda. Bir biz kaldık bu milletin delisi çocuklarla uğraşan. Ne yapalım çöpe atacak değiliz dünyaya gelmiş canları. Öyleyse biz de çağa ayak uydurup çocuklara birer tasma ve zincir takıp gezdirelim. Öyle ya bu çocukların köpekler kadar bile hakkı yok bu ülkede. Bunlardan sonrasına da Allah yardımcı olsun. Allah VEDUD’dur, insan sevgisini kaybetse de O kaybetmez.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….    
 

Polisin şefkat eli: İntihar girişiminde bulunan şahsı sarılarak ikna etti

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın duyurduğu operasyonun detayları: 52 milyonluk para trafiği

Otomobille kafa kafaya çarpışan motosikletin sürücüsü hayatını kaybetti

TEM Otoyolu’nda araçta hareketsiz yatan şahıs polisi harekete geçirdi

Kocaeli’de hafif ticari araç motosiklete arkadan çarptı: 1 yaralı

Motosikletli gencin hayatını kaybettiği kaza anı kamerada

Market alev alev yanmıştı, tahribatın boyutu ortaya çıktı

Evde yapılan operasyonda 580 kök kenevir bitkisi ele geçirildi

Yayanın tırın altında kaldığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı

Market yangınında bin 350 metrekare kapalı alanın tamamı kül oldu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR