Hoş geldin hüzünlü Ramazan
Bir vakti saadete daha hayırlısıyla eriştik. Camilerde hocalarımız Cuma gününden müjdeleri vermeye başladılar. Bütün şeytanlar bağlanacaktı Ramazan boyunca, millet de bir oh çekip rahatlayacak. Bununla da kalınmayacak Ramazan boyunca bir çok hocalarımız iftar vakitlerinde ekranlardan sürekli motivasyon pompalayıp şükretmenin önemini anlatıp oruca dayanıklılığı çevikleştirecek. Şöyle böyle bir otuz gün en azından adam gibi oruç tutacağız, çok görmeyin yahu.
İşini esprisi bir tarafa bu ayıbı kimler daha ne kadar ve nereye kadar sürdürmek istiyor merak ediyorum doğrusu. İnsanların duygularıyla, inançlarıyla oynamak ne kadar ahlaki, ne kadar dini? Veya aklın, mantığın, dimağın, insafın, vicdanın kabul etmeyeceği bir şeyi insanlara inanç süslü gösterip kandırmanın kime ne faydası var? Haydi bu saf insanlar kandırıldı, Allah’ı (CC) nasıl kandıracaksınız? Günümüz teknolojisinin sayesinde çok farklı dünyalarda olan Müslümanın çocuğuna bunu nasıl izah edeceksiniz veya ebeveynlerle çocuklarının arasını nasıl düzeltip düzenleyeceksiniz?
Oruç her şeyden önce nefsin terbiye edilmesidir. Yani nefsin şeytanlaşmasına ve şeytanlaşmış zihniyetlere karşı imanı koruma yöntemidir. Akla, göze, kulağa, vicdanına kısaca bütün bedenine oruç tutturuyorsa kişi o zaman şeytanlarını bağlamış, diğer şeytanlara karşıda hazırlıklı olmuş olur. Eğer bütün inananlar aynı itikatla bunu yaparsa şeytanlar bağlanmış olur.
Yoksa İslam coğrafyasındaki yaşadığımız hali pür melali başka türlü izah edemezsiniz, kimseyi de buna inandıramazsınız. Her ne kadar inanılıyormuş gibi görünüyor olsa ya haksızlığa maruz kalanlar ya da mağdurların yakınları illaki isyan edecekler. Bu isyan, midesine oruç tutturup akşam iftar sofralarında en ala ziyafetle yiyip içenlere karşı olur. Bu isyan, ekranlarda millete şükür öğretip kendileri para içerisinde yüzenlere karşı oluyor. Bu isyan, Allah adına savaşıyoruz deyip emperyalistlerin uşaklığını yaparak insanları yerinden yurdundan edenlere karşı oluyor. Bu isyan, toplu iftarlarla insanları balık istifi gibi kuyruklara tıkıp kendileri en ala kebaplarla iftar açanlara karşı oluyor. Gibi görünse de aslında temelde İslam inancına oluyor olanlar. Arkadan gelen nesilleri kontrol altına almakta zorlanıyoruz. Sokaklara saldığımız çocuklarımızdan korkuyoruz. Filistin yıllardır mahzun, yıllardır mahkum. Suriye beş yılı aşkındır Ramazan bereketini ve tadını unuttu. Savaşın çocukları, savaşın kadınları yine boynu bükük bu Ramazan. Dünya'nın birçok yerinde Müslüman kanı akarken hangi şeytanlar bağlı anlamakta zorlanıyorum. Kaç asır oldu Ramazanlarımız hep hüzünlü. Bir umutla ellerimiz dua da, Ya Rabbi bu Ramazan son hüzünlü Ramazanımız olsun.
Haydi, kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.