Ak parti iktidarının dişe dokunur bütün vatandaşları kapsayan en önemli icraatı hastanelerde yaptığı reformlar. Devlet içinde iki başlılık arz eden SSK hastanelerini diğer devlet hastaneleriyle birleştirerek vatandaşların bütün hastanelerden yararlanmalarını sağladılar. Hastanelerdeki diğer bazı birimleri de kapatarak dışarıda serbest çalışanlara devrettiler. Bunlardan biri de eczaneler. Vatandaşların ilaçlarını istediği eczaneden alma kolaylığı getirerek hastane eczaneleri önünde kuyrukta beklemekten kurtardılar vatandaşı.
Vatandaşlar rahatladılar da eczacılar bundan pek memnun olmadılar. Millet caddesindeki aile eczacımız Semra Eczanesi “devlet bizi çok az bir karla mutemet tayin etti” diyerek hayıflanıyordu. Yine de ona rağmen işini büyük bir aşkla yapan hanımefendiydi. Ankara’ya gelince de Nefes eczanesi aile eczanemiz oldu. Sağ olsunlar Gebze’deki eczanemizi aratmadılar. Gerek çalışanlar olsun gerekse sahibi Eczacı Ebubekir hoca güler yüzlerini hiç eksik etmediler.
Geçen ay Amasra’daki maden kazası öncesinde mitinge hazırlanıyorlardı ki kaza nedeniyle ertelediler. Sanırım bu ayın 26’sında yapılacak. Yine geçtiğimiz ay ilaç almaya gittiğimde camların da “eczaneler kapanmasın” ilanı vardı. Ebubekir hocaya sordum, “abi gelen herkes kapanıyor zannediyor ama toplumsal farkındalık oluşturmak için oda tarafından dağıtıldı ilanlar” dedi. Baktım sorunları baya büyük, bende biraz küçük çaplı araştırma yaptım.
Özellikle bendeniz sabahtan akşama kadar ilaç kuyruğunda bekleyen biri olarak ak partinin yaptığı bu yenilikten oldukça memnundum. Ama bir tarafı rahatlatırken diğer tarafı mağdur etmenin de kul hakkı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden özenle eczacıların sorunlarını kaynağından inceleyip bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Sorunları çok da ben başlıklarını sırlayım.
Evvela kar marjlarının çok düşük olduğunu söylüyorlar. Sanırım en son 2013 de güncellenmiş, pandemi sürecinde ve sonrasında artan maliyetlere rağmen kendilerine verilen oranda hiçbir değişiklik olmamış. Öyle ki birçok ilacın maliyetinin artmasının yanı sıra hükümetin ilaç firmalarını hedef alan açıklamaları bazı firmaların piyasaya ilaç temin etmediklerini, bu zor koşullarda kar marjlarının düşük olmasından dolayı çalışanların maaşlarını bile ödemekte zorlandıklarını ifade ediyorlar.
İkincil olarak üniversitelerde ihtiyaç fazlası eczacılık fakülteleri açılması kaliteli eleman yetiştirilemediği, özellikle farmakoloji alanında nitelikli eleman bulunamadığını söylüyorlar. Askeriyenin kendi ilacını ürettiği gibi piyasanın da bazı ihtiyaçlarını karşıladığını fakat kapatılmasıyla birlikte ilaçta adeta tekelleşmenin de önünü açtılar. Halbuki bu kadar çok fakülte yerine farmakoloji enstitüleri kurup ilaç yapacak eleman yetiştirilmesi daha çok faydalı olacak deniliyor.
Ülke genelinde 28700 eczane bulunduğu, özellikle son 30 yılın en zor dönemini yaşadıklarını dile getiriyorlar. İlaç kararnamesi de 18 yıl öncesine ait. Eczanelerin % 77 sinin kira ödüyor olması eczane işletme giderlerinin her geçen gün artması, meslektaşlarının % 60’nın eczanelerini ayakta tutabilmek için kredi kullanmak zorunda kalındığı bu nedenlerle her iki eczaneden birinin kapanma noktasına geldiği söyleniyor. Ne eksik ne fazla sadece hak ettiklerini istemekte ve bun da halk sağlığı sisteminin sürdürebilirliği için istemekteler.
Küçük bir ayrıntı daha, Takviye edici gıdaların da sağlık bakanlığından ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden, eczacı danışmanlığı ve takibinde halka sunulması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyorlar. Kamuda çalışan meslektaşlarının da hak ettikleri koşullarda görev yapmaları ve özlük haklarının iyileştirilesini talep ediyorlar. Sundukları sağlık hizmetlerinin kalite ve etkinliğini artıracak, hem de eczacılar için can suyu olabilecek şekilde eczane ekonomilerini salt ilaç fiyatlarına bağlı yapıdan uzaklaştırmasına yönelik yeni bir model üzerinde çalışmaların başlatılması ve hizmetleri karşılığı eczacıların hak ettiği Meslek Hakkının verilmesini talep ediyorlar.
Daha çok uzun ama sanırım bizim köşemizden halkın bilgilendirilmesi ve farkındalık için bu kadar yeter. Ne dersiniz kıymetli okuyucular, sizce de haklı değiller mi? Şahsen ben kendi adıma eczanelerimizin faydalarından istifade etmek adına kapanmalarına karşıyım ve kapanmamaları için destek verilmesi taraftarıyım. Eskinin kuyruklarında aradığın her ilacı bulamadığın gibi muadilinin de doktor tarafından kabul edilmediği günlere geri dönmenin özellikle rapora bağlı kronik hastalığı olan vatandaşları zor duruma sokacağı bir gerçek. Sadece bu nedenle bile eczanelerin kapanarak çeşitliliğin yok edilmesi sağlık adına yapılmış en büyük yanlış olur. Kazanılmış hakların kaybolmaması için eczanelerimize destek çıkalım derim.
Hadi halın sağlıcakla selam ve dua ile…
