Sosyal medya sayesinde Türkçemiz yeni bir kavramla daha tanıştı. Ankara siyasal bilgiler fakültesinden tanıdığım Gümüşhane eşrafından çok değerli kardeşim Ömer Nasuhi Akıncı kardeşim whatsapp’a tepkisini böyle ifade etmiş kendi hesabından. Sadece Ömer kardeşim değil ülkenin tepesindeki Cumhurbaşkanımız da tepkisini yerli ve milli sosyal iletişim hesaplarının alt yapısının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek serzenişte bulundu.
Tespitte ve tepkilerde elbette ki haklılık payı var lakin sayın Cumhurbaşkanımız başka bir konuda şu ifadeleri de kullandı, “ Avrupa birliğine mutlaka girmemiz lazım. Biz birliksiz yapamayız, Avrupa birliği de bizsiz yapamaz”. Sadece bu da değildi Cumhurbaşkanın serzenişi. NATO’ya da sitem ediyordu bizi yalnız bırakıyorlar diye. Biz de gençlik yıllarımızda büyük şeytan Amerika diyor AB’ne şiddetle karşı çıkıyorduk Hristiyan kulübü diye.

Köprülerin altından çok sular aktı, gün oldu devran döndü. Geldiğimiz nokta da bizde de yanlışların olduğu  gün gibi aşikar görüldü. İşin garibi AB’ye ve ABD’ye karşı çıkışımız dini hassasiyetlerimizden kaynaklıydı ama dinin varlığı ahiret için olduğu anlatıldı. Oysa biz dünyadaydık ve beşeri bir hayat yaşıyorduk. Yani din bize daha çok dünya hayatında lazımdı. İşin o kısmını bize anlatmayanlar ya da bizden gizleyenler şimdi beğenmedikleri Hristiyan aleminin ürettiği teknolojiye mahkum oldular hepimizi de mahkum ettiler.

Öylesine alışmıştık ki teknolojinin rahatlığına ailevi sırlarımıza kadar neyimiz var neyimiz paylaştık her şeyi. Sosyal medyanın ana bilgisayarlarında bütün bu bilgilerin tutulduğunu unuttuğumuz gibi kiramen katiplerini unutacak kadar kendimizden geçtik adeta. Bir anlamda savunduğumuz dini değerlerden de uzaklaşıp kaptırdık kendimizi sosyal medyanın cazibesine. 

Ta ki Whatsapp’ı da satın alan facebook’un sahibi Mark Zucgerberg çıkıp kişisel verileri üçüncü şahıslara verebileceğini söylene kadar. Bizim din tüccarları cennetten tapu satarak koca bir ümmeti oylarken elin oğlu bizi esir almışta ruhumuz duymamış adeta. Faşistler tarih boyunca faşistliklerinden vaz geçmediler, geçmeyecekler de. Biz din ile kandırılmaktan ne zaman vaz geçip hem dünyasını hem de ahiretini kurtaran nesiller yetiştireceğiz?
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…