Alemi İslam Müslüman mı?
Bu ifadeler merhum Timurtaş Uçar hocaya ait. 1974-78 arasıydı tahmin ediyorum, İstanbul’da Timurtaş hoca Ankara’da Rıza Çöllü hoca verdikleri vaazlarla cemaati coştururlar ve fakat verdikleri bilgilerle dindeki yanlışlıkları da dobra dobra haykırırlardı. Timurtaş hoca başlıktaki ifadeyi de yine böyle hararetli bir vaizinde dile getirmişti. Gerekçesi de Müslümanda olmaması gereken yanlışlıkları İslam adına yapanların kendilerini sorgulaması için İslam’ı ve Kur’an’ı iyi araştırıp bu hataları yapmamaları gerektiğini, aksi takdirde İslam’dan ve Müslümanlıktan söz edilemeyeceğini vurgulardı.
Anlatırdı da ne olurdu, maalesef dünya denen bu kaygan ve kaypak zeminde akşam Müslüman yatanların sabah kafir kalkmaları, sabah kafir kalkanların akşam Müslüman yatmaları gibi her hal muhtemeldir. İşte Timurtaş hoca bu gerçekleri bildiği için Müslümanları sık sık uyarır, hataya düşmemelerini anlatırdı. Bırakın tarihi süreç içerisindeki yanlışları çağımızda maalesef Kur’an’ın önünde bir sürü engeller var ve Müslümanlar Kur’an’dan uzak, Kur’an’dan mahrum bir hayat yaşıyorlar. Ne gariptir ki üç ayların gelmesiyle birlikte Kur’an hassasiyeti olan olmayan herkesin dini duyguları depreşiyor, herkes birbirine kutlama mesajları atıyor. At iziyle it izinin karıştığı ortam tam da bu olsa gerek. Tabi ki mesajlaşmalar da bir sıkıntı yok aksine güzel de bir şey. Ne var ki esas kıyamet Müslümanlığın kategorize edilmiş olması. Dine karşı olanlar, dini hiç bilmeyenler, dini orta halli yaşayacak kadar bilenler, cami-cemaat seviyesinde bilenler, bir üst sınıf olarak kendilerini tarif eden diğer cemaat ve cemiyetler. Bunda bir mahsur var mı? Belki olmamalı, zira insanlar kendilerini nasıl ifade ediyorlarsa öyle olmalılar. Lakin esas sıkıntı ortaya problem çıktığı zaman kendini belli ediyor. Cenneti herkes sahipleniyor da sorunlara sahip çıkan yok, hep karşıdakiler suçlu, kendileri en iyi. Hiç kimse de oturup işin aslını kaynağından öğrenmeye niyeti yok. Hem dünyayı cennete çevirmek hem de ahiretteki cenneti sahiplenmek.
İşte Timurtaş hoca bunları haykırıyor, İslam Âleminin bir an önce Kur’an’daki Müslüman tarifine dönmesini arzu ediyordu. Ne var ki en büyük tahribat tarih süreçte yaşadığı için bugün bunları anlatıp rayına oturtmak öyle kolay olmasa gerek. O merhum da Allah’ın (CC) yardımı olmadan bunları başara bileceğini sanmıyordu. Onun görevi anlatmaktı, tıpkı Nebevi yolun yolcuları gibi. Her şeyden İslam alemi kendi içinde barışık yaşamayı öğrenmeliydi. Önce kendi inandıkları dini kendileri adam gibi yaşamalıydı ki başka dünyaların insanına anlatmak kolay olsun. İnsan nefsi öyle bir düşman ki kendisine kendisini tanımayacak kadar. Ne oldu Timurtaş hocaya biliyor musunuz? Onu dinlerken camilerde coşanlar, hüngür hüngür ağlayıp gözyaşı dökenler, hiç kimse ama hiç kimse hastalığında arayıp sormadılar. Dünya böyle tatlı geliyor insan nefsine. Sessiz sedasız çekip gitti ahiret yurduna. Rabbimiz rahmetiyle muamele etsin inşallah.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.