Ahlaksız Allahlılar
Toplumsal çürümelerin en temel nedeni ahlaki yozlaşmalarla başlar, ahlak çürüyünce vicdan, merhamet, sevgi, saygı insanlığa ait ne varsa hepsi çürür. Böyle bir toplumda huzur ve barıştan söz edilmesi neredeyse imkansızlaşır, dünyamız insansızlaşır, hayat çekilmez ve yaşanmaz hale gelir.
Peygamber, kitap ve uyarılar hep böyle dönemlerde gönderilir. Kurtuluşa talip olanlar peygamberin getirdiğine tabi olup kurtulur, gerisi helak olup gider. Hz. Muhammed son peygamber, Kur’an son kitap, insanlığın ahlaklanıp kurtulması için son iki kale. Kur’an ahlaki değerler üreten kitaptır ama din kültürü değildir. İnananlar buradan istifade edip ahlaki kültürlerini geliştirip üretmek zorunda ki kurtulanlardan olsunlar.
Gelin görün ki en büyük ahlaki çürümeler ve toplumsal yozlaşmalar kurtuluşa aday Müslüman coğrafyasında tezahür ediyor. Günümüz İslam coğrafyası ataerkil Müslüman topluluklar olduğundan olsa gerek hepimizin bir Allah’ı var ama ahlakımız yok maalesef. Bu ifadelerime kızanlar, çemkirenler çıkacak elbet. Ancak ne var ki bunu ben söylemiyorum her gün an be an yaşadığımız toplumun dili söylüyor. Acı da olsa bir gazeteci olarak ben görevimi yapıp bu gerçekleri dile getirmek zorundayım.
Hiç kimse darılıp gücenmesin, kafasını kaldırıp bir baksın etrafına ve ne oluyor bize diye kendini sorgulasın. Herkes kendi yüzleşsin kendi toplumsal gerçekliğiyle, görsün kendi gözleriyle. Kimsenin kimseye sevgisinin, saygısının kalmadığını, toplumun çekirdeğini oluşturan ailenin Nuh tufanı yemiş gibi nasıl param parça olduğuna sizlerde benim kadar şahit olun ki oluyorsunuz da.
Ne garip bir acıdır ki bu yozlaşmalar daha çok dindar ve muhafazakâr ailelerde tecelli ediyor. Bendeniz geçmişi ve geçmiş de edindiğimiz bilgileri bu yüzden sorguluyorum. Öyle ya hepimiz birer kurtarıcı olarak yetiştirildik din adına. Hepimizi mücahittik, hepimiz küffar ile cihat ediyorduk. Hala aynı yanlışlarla mücahit, mücahide yetiştirilenler var yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen. Peki hangi din hangi gerekçeyle hangi peygamberin didin anlatılıyor bu insanlara?
Bu yazı 28 ocakta yazılmaya başladı fakat oğlumun doğumu başlayınca yarım kaldı. Ne var ki Türkiye gündemini işgal eden gerçekler ve gerekçeler hep aynı olduğu için altını dolduracak malzeme her zaman üretiliyor. Dün ilahiyatça Prof. Mustafa Öztürk’e yapılan linç kampanyası bugün Mehmet Azimli hocaya yapılıyor. Öztürk için o zaman ne yazdıysak bugün Azimli hoca içinde söyleyeceklerimiz aynı.
Biz tartışmayı da eleştirmeyi de beceremiyoruz. Birilerinin çıkıp topluma kin ve nefret pompalamasını da eleştiri zannediyoruz, din sanıyoruz. Siyasi ihtiraslarla bu hastalık toplumda daha çok revaç görüp hızla yayılıyor. Hiç kimse de işin aslını astarını sorgulamıyor. Dün Menemen de esrarkeş adamın din kisvesi altında As.Teğmen Kubilay’ı katlettirenler bugün başka bir formatla ilahiyat hocaları aforoz edilip ilmin önü kesiliyor. Siz batılı modernist akılcılara malzeme verirseniz onlar da din afyon diye size karşı tez geliştirirler, toplumunuz da ateist üretirsiniz.
Allah Resulü Taif de taşlandı, üzerine pislik, hayvan leşi atıldı o sizler gibi tu kaka mı yaptı? Risaletin 13 senesi Mekke de zulüm ve işkenceyle geçti, sabırlar taştı ama insanlığa kurtuluş reçetesi getiren peygamber nasıl kurtarılacak insanları ölüme itebilirdi? Medine de soluklandılar, güçlendiler ama peygamber aynı gerekçeyle savaşmaktan kaçınıyordu. Ey din bezirganları bunları siz benden daha iyi biliyorsunuz ama biz de bilemeyenleri uyarmaya devam edeceğiz.
Bakın ben bilim dünyasından gelen bir insanım, orada da çekişmeler var, yalanlar var bunları da biliyoruz. Ama buradaki yanlışlar tartışılır, araştırılır somut örnekler ortaya çıkınca herkes payına düşeni alır. Peki sizler ilmi olarak bu tür konuları tartışıp, somutlaştırıp ortaya atılan fikirleri çürütmek gibi erdemli bir yol varken niçin linç kampanyalarından medet umuyorsunuz? Din kimsenin babasının malı değil, ataların dini de değil bu din, meseleleri oturun tartışıp konuşun doğruyu ortaya çıkarın ki herkes de nasiplesin.
Geçmişte bütün dinler peygamberleri üzerinden tahrif ediliyordu. Haddi zatında günümüzde olduğu gibi ilkel toplumlarda da Allah inancı vardı, hep var olacak kıyamete kadar da sürecek. Bütün peygamberlerde insana yaratılışta verilen ahlakı ortaya çıkarıp vahye ittibaya çağırıyorlardı. Kur’an da peygamber efendimize ahlakı tamamlaması için gönderiliyordu. Allah Resulünün bütün mücadelesi de ahlaklı toplum inşa etmekti.
Evet geldiğimiz noktada elimiz de Kur’an var, Sünnetullah var, Allah Resulünün örnekliğe var ama gelin görün ki ahlak yok. Onun için de bizim coğrafyamız kan gölü, bizim coğrafya insanın yüzü bir türlü gülmüyor. Onca ahlaksızlıklar varken hiç kimse ses çıkarmıyor bir ilahiyat hocasının araştırmalarından elde ettiği bilgiden linç çıkarılıyor. Karşı teziniz varsa çıkın söyleyin, toplumu germeyin, buradan size ekmek çıkmaz. Siz de siz olun böyle mesnetsiz tartışmalara alet olmayın. İlla bir şey olunacaksa Allah’ın Kur’an’ıyla ahlaklı olmayı tercih edin.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.