Ahmet DEMİRKAYA


Şiddetin Irkı Yok


Takip edenler bilir ama ben yazının girişinde hemen şunu ifade edeyim ki, kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın şiddettin her türüne karşıyım. Yeryüzü Allah’ın kullarına lütfettiği geçici misafirhanedir. Dünyayı yaratırken de hiçbir yere sınırlar koymamıştır. Sınırları insanoğlu kendisi çizmiştir. Peki ama nasıl?

Bayrak ve vatan şairi Arif Nihat Asya’nın şiirinde dediği gibi,

Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır.

Toprak uğrunda ölen varsa vatandır.

Bedelini ödeyerek mi? O zaman bu toprakları vatan yapan en son savaşın izlerini görmek için Çanakkale şehitliğine bakmak lazım, kimler bu vatan için şehit yazılmış. Özellikle vatan da vatan diye tutturan klavye şövalyeleri gidip görsünler o şehitliği. Görsünler ki bir zamanlar Osmanlı toprağı sayılan Suriye’den de bu savaşta şehit yazılanları iyi okusunlar.

Gelelim Ankara Altındağ’ındaki olaylara. Burada da hemen ifade edeyim ki hepimizi üzen bu olayda Rahmetli olan kardeşimize Allah Rahmetiyle muamele etsin, geride kalanlarına sabrı cemil versin. Yaralı kardeşimize da acil şifalar ihsan etsin. Olayın faili de şuan emniyet güçlerinin elinde ve yasal süreç devam ediyor. Bu süreçte bir şeyler söylemek hem ahlaken hem de yasal olarak doğru değil. Bekleyip göreceğiz.

Olay mahalli benim ikamet ettiğim yere araçla 10-15 dakika mesafede. Çocukluğumun da bir bölümünün geçtiği yer sayılır. Çocukken keserli bıçaklı, kazmalı kürekli ve de silahlı çok kavgalara şahit olurduk. Eskiden varoşlar diye tarif edilen köyümüze giden yolun üzerindeki yerleşim birimleri. Hatta buralar da o zamanlar köy diye anılırdı. Şimdi o köylerin çoğunun yerinde Toki binalar yapmış, çok modern kent görünümde. Aynı zamanda Esenboğa hava alanına giden yol olduğu için buraya “protokol yolu” da deniyor. Bu yolun yukarı taraflarında kalan yerlerde hala gece kondular var. 

2016’da Suriye’den göç başlayınca Toki buradaki faaliyetlerini durduğu, oradaki terk edilen kötü, çoğu bakımsız yerlere göçmenlerin yerleştirildiği söyleniyor. 2018’ de geldiğimde de gittim gördüm oraları. Yani af edersiniz de hayvanı koysanız durmayacağı yerler. Önder mahallesindeki eski çarşı bölümündeki dükkanları da işi esnaflık olan, elinde imkanı olan Suriyeliler kiralayarak kendilerine iş kurmuşlar. Çalışıyorlar vergilerini ödüyorlar, ekonomiye katkıda bulunuyorlar. Öyle bazılarının iddia ettiği gibi devlet beslemiyor anlayacağınız.

Gariban, kimsesiz, eşleri savaşta ölmüş dul ve yetimleri de çevredeki vatandaşlar sahip çıkıp yardım ediyorlar. Yardım faaliyetlerinin en önemli figürlerinden Saadettin Karagöz ağabey protokol yolu üzerindeki üç katlı yan yana kullanmadığı iki binasını da bunlar için kullanıyor. Alttaki dükkanların birini aş evi yapmış zaman zaman orada yemek veriyor, ramazanlar da iftar veriyor. Diğer dükkan da ise Ankaralı esnaf ve sanayicilerinden gelen yardımları organize edip dağıtımını gerçekleştiriyor. 

Diğer bir faal grup ise adlarını Ankara Yardım Faaliyetleri koyan gönüllü ekip. Bunlarda ilk günlerden itibaren kendi imkanlarıyla sadece Suriyelilere değil bütün ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunuyorlar. Sanırım geçtiğimiz aylarda da dernekleşip faaliyetlerini sürdürüyorlar.

Hükümetin belirlenmiş bir göç politikaları var mı bilmiyoruz ama sosyal medya üzerinden buralarda kargaşa çıkarmak isteyenler iyi niyetli değiller. Cinayet olayı olmasa da aylardır yürütülen göçmen karşıtı faaliyetleri herkes tarafından biliniyor. Halkın zaaf noktaları bu olay üzerine monte edilip daha fazla kitleleri tahrik etmeye çalışıyorlar. Hukuktaki suçun şahsiliği ilkesi yok sayılarak evinde kocası olmayan dul ve yetimlerin evleri taşlandırılıyor. Bu insanlık suçudur, uluslararası evrensel beyannamesine aykırıdır.

Kaldı ki kavganın faillerinin iki arkadaş grubu olduğu, Suriyeli gencin o gün kız kardeşi ve nişanlısı ile parkta sohbet ederlerken Türk arkadaşlarının yanlarına geldiğini, kısa sohbetten sonra çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve bu menfur olayın gerçekleştiği iddiaları da var. Tabi bunlarda karşı tarafınkiler de iddia, hepsine hukuk karar verecek.

Asıl fecaat ise Ankara Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklama. Yağmalama eylemlerine katılanlar arasında tespit edilip göz altına alınan 176 kişiden 38’i çeşitli suçlardan sabıka kaydı olanlar. Bu açıklama emniyet müdürlüğünün çaresizliğini mi ifade ediyor anlamak mümkün değil. Öyle ya, bu 38 kişi ellerini kollarını sallayarak yeni suçlar peşinde koşacak ve kimse bir şey yapamayacak? Demek ki top hukuk da, hukuk nerede? Adalet bakanını bulabilsem soracağım da geldiğimden beri yazıyorum ama cevap yok. Biz yine de hukuka olan güvenimizi ve saygımızı yitirmeden beklemeye devam edelim.

Bir iki çift laf da internet başındaki klavye şövalyelerine söyleyelim de tam olsun. İddiaları o ki! Bizim çocuklarımız işsiz güçsüz gezerken onları beslemek zorunda mıyız? Tabi ki değilsiniz, yukarıda da belirttim siz beslemiyorsunuz zaten. Siz çocuğunuzun eline iyi bir diploma, iyi bir meslek edinmesi imkanı sağlamadıysanız hiç kimse de kara kaşına kara gözüne iş vermez. Bunun göçmenlerle de alakası yok. Onlar gelmeden önce de bu ülkede işsizlik vardı. Kendi ülkesinde durumu iyi olanalar oradaki varlıklarından yanlarında getirip burada iş kuruyorlar. Durumu iyi olmayanlar da vaktiyle Avrupa’ya giden gurbetçilerimiz gibi çok kötü ağır şartlarda az bir ücretle hayata tutunmaya çalışıyorlar. Üstelik bizimkiler para kazanmak için kendi rızalarıyla gittiler bunlar zorunlu olarak buradalar. Faşist nazi ırkçılığını bizde bunlara mı icra edeceğiz? Ayıptır, günahtır yahu. Kaldı ki burada olmaktan, sürekli horlanmaktan çokta memnun değiller. Ülkelerindeki ortam düzelse hemen gidecekler.

Uluslararası emperyalizmin mağdur ettiği insanlara bir tekmede biz vuralım mantığı insanlığa karşı işlenmiş en büyük ayıptır. Dedelerimizin mirası üzerinde klavye şövalyeliğine soyunup ucuz vatan millet edebiyatıyla olmuyor bu işler. Bugün Avrupa kapılarını açsa bir tane kahraman bulamazsınız ülkeyi savunacak. O ruh Çanakkale de kaldı, edebiyatı da günümüz klavyeşörlere. Vatan, varlıkta da yoklukta da vatandır, kardeşçe paylaştıkça vatan olarak kalacaktır.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….

Not: Geçen haftadan beri ağır gribal enfeksiyon geçiriyorum, olay mahalline gidemedim. Hatta geçen ki yazıyı bile zar zor yazdım. İnşallah en kısa zamanda gidip, gerçekleri sizler için araştırıp yazacağım.

 

Market alev alev yanmıştı, tahribatın boyutu ortaya çıktı

Evde yapılan operasyonda 580 kök kenevir bitkisi ele geçirildi

Yayanın tırın altında kaldığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı

Market yangınında bin 350 metrekare kapalı alanın tamamı kül oldu

Bakıma giderken kaza yaptı, dorsenin takılı olmaması facianın önüne geçti

Şarjlı süpürge patladı, evde mahsur kalan şahsı itfaiye kurtardı

Motosikletli 2 şüpheli park halindeki araçları kurşunlayarak kaçtı

Elektrikli battaniyeden çıkan yangın yatak odasını küle çevirdi

8 katlı binanın arka tarafında bulunan bahçede çıktı

Düğünde yeğenini öldüren sanık: "İsterseniz bana idam verin razıyım"

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR