Teknolojik gelişmelerin hayatımızda çok büyük kolaylıklar sağladığı tartışmasız bir gerçek. Dijital teknolojinin başta kamu kuruluşları olmak üzere bir çok kuruluşta işleri kolaylaştırdığını sanırım herkes fark ediyordur. Bilgisayar teknolojisi de hakeza öyle. Google amcaya soruyorsunuz maazallah bilmediği yok, istediğiniz bilgiyi hemen önünüze seriyor. Bu teknolojinin iyi yönlerinin önemli göstergeleri.
Geçen hafta aracımın küçük bir sorunu için uzun süredir görüşmediğim tamirci arkadaşa gittim. Aynı zaman da ortağı olan adaşı usta kolumdaki akıllı bilekliği sordu. Bende onun anlayacağı dilde akıllı saat dedim. Hafif bir gülümseme atıp, al işte dedi. Hayırdır, bir şey mi oldu diye sordum. Cebinden sade tuşlu telefonunu çıkarıp, ben akıllı telefon kullanmıyorum, aklımı kimseye kullandırmıyorum diye cevap verdi. Ne demek istediğini anlamıştım. Bak kardeş dedim, bu sadece akıllı bir saat değil, bununla çok şey yapıyorum. İşitme sorunum olduğu için gürültülü ortamlarda telefonum çalınca duymasam da kolumda bu titreyince telefon geldiğini anlıyor ve cevap veriyorum, sabah namazlarında kulağımda cihaz olmadığı için yine kolumda titreyince vakti anlıyor ve kalkıyorum. Gerisini saymadım çünkü işin o kısımlarıyla ilgilendiğini sanmıyordum. Ha o zaman başka, sana özel dedi.
Aslında usta haksız da değildi. Hafta sonu Bloomberg HT kanalında yapay zekayla ilgili bir yayın izledim. Gerçekten insanlık için dehşet verici bilgiler içeriyordu. En önemlisi de robotlar üzerindeki uygulamaları insan faktörünü tamamen devre dışı bırakıyor. Yani gelecekte insanlar iş-güçle uğraşmayacak, bütün işleri robotlar yapacak. Bir nevi insanlık kendi elleriyle kendini yok ediyor anlamına geliyor. Ustamın haklı endişesinin alt yapısı da hazır aslında. Bir bakıma insanlar buna alıştırılıyor, hatta alışmışlar bile. Sizlerin de dikkatini çekti mi bilmem, hemen hemen bütün esnafın dükkanlarında televizyon var. Hatta bir haber kanalımız da bunu reklamlarında kullanıyor. Esnafta müşteriler de bir yandan iş yapıyor bir, diğer yanda gözler televizyonda. Evlerdeki durum bundan daha vahim. Hanımların ellerin de kumanda o kanal senin bu kanal benim akşama kadar televizyon başındalar. Bir de bunun gece versiyonu var. Ahireti geçtim kendilerini de dünyayı da unutuyorlar bu insanlar. Ellerine bir kumanda tutuşturulmuş sözde televizyonu kumanda ediyor. Bana kalırsa sadece kumanda aleti insanların elinde ama esas kumandayı kanallar yapıyor. İnsanları istedikleri gibi kumanda edip, istedikleri gibi yönlendiriyorlar. İradelerini dikdörtgen kutuya kaptırmış insanların ellerinde kumanda aleti sembolik olmaktan öteye bir şey ifade etmiyor. Televizyon mu bunları kumanda ediyor bunlar mı televizyonu belli değil. İradeni kontrol edebildiği sürece teknolojiye evet. Ne dersiniz haksız mıyım?
Haydi sağlıcakla kalın, takipte kalın. Selam ve dua ile
