1. YAZARLAR

  2. Ahmet DEMİRKAYA

  3. Diyanet hutbesi paralel işi mi?
Ahmet DEMİRKAYA

Ahmet DEMİRKAYA

Diyanet hutbesi paralel işi mi?

A+A-

Malumunuz daha önce de diyanet fetvası üzerine bir yazı kaleme almış, başkan Mehmet Görmez’in böyle bir fetva vermeyeceğini yazmıştım. Bundan birkaç gün sonra da başkan açıklama yaptı ve hatta bilgi işlem daire başkanı görevden alındı. Geçtiğimiz Cuma günü de hutbe de böyle garip bir durum vardı. Hatta namazı birlikte kıldığımız arkadaşla göz göze geldik. Çıkışta da benim hoca efendiye itiraz edeceğimi sandığını söyledi. Gerek yoktu, çünkü ülkenin çok zor süreçten geçtiği bir dönemde böyle tarihsel bir vakıayı gündeme taşımak, kabuk tutmaya başlamış yarayı kaşımak kimseye bir şey kazandırmazdı. Üstelik İslam düşmanları bizi birbirimize düşürmek için her yolu deniyorlardı ve mezhep tartışması da bunlardan bir tanesiydi. 

Biz üstünde durmak istemedik ama sosyal medya da maalesef hakaretler, sataşmalar, atışmalar gırla gitti. İlk hamle Mustafa İslamoğlu’ndan geldi. “ Diyanetin bugünkü hutbesini yazan zat, Tevhid  dini olan İslam’ı Allah ile Peygamber ortaklaşa kurduğu limited  şirketi zannediyor. Kella!” ifadeleriyle tepkisini koydu. Böyle zor bir zamanda tepki vermek yerine acaba Görmez hocayla görüşseydi daha mı doğru olurdu bilemiyorum. Ama zamanlama gerçekte bana da yanlış geldi. Fakat en fazla tepki de İslamoğlu’na gösterildi. Ne mürtedliği kaldı, ne ehli sünnet düşmanlığı kaldı ne de Peygamber düşmanlığı. Birkaç arkadaşıma cevap vermek istedim, neredeyse aynı kategoriye konulacaktım. Belli ki İslamoğlu’nu hiç tanımamışlar, kitaplarını hiç okumamışlar. Ben İslamoğlu’nun avukatı değilim, kendisini savunmayacağım burada. Lakin haksızlık karşısında susarsam mahkemeyi Kübra’da hesabını veremem. 
Bir defa Peygamber düşmanı olduğu anlamını nereden çıkarıyorlar anlamak mümkün değil. Zira gazetede çıkan bir makalesini daha sonra kitabına da aldığı Peygamber efendimize hitaben yazdığı eseri ben gözlerim dolarak okumuşumdur. Bu denli Peygamber aşığını Peygamber düşmanı ilan etmek kimin haddine? Kaldı ki Üstad Said Nursi Hazretlerinin bu konudaki görüşü şudur ki; “ benim mesleğim Hak’tır demek herkesin Hakkıdır. Hak benim demek hiç kimsenin Hakkı da değil, haddine değil” diyerek ölçüyü belirlemiştir. Buna rağmen Müslüman bir kardeşini Mürted ilan edenleri anlamakta zorluk çekiyorum. Ne var ki çoğu yerde ayyaşa, berduşa, hatta hayat kadınına bile sahip çıkılıp tebliğe muhatap kabul edilirken Müslüman bir kardeşini tekfir etmek hangi aklın ürünüdür? Ben de bütün yazılarımda bir Müslümanın en azından namazda okuduğu sürelerin ne anlama geldiğini öğrenmeli, elinden geliyorsa Kur’anı anlayarak okuması gerektiğini savunurum. Hem de Peygamber aşığıyım, beni de mi tekfir edeceksiniz. Ne yaptım biliyor musunuz? Etrafımdaki insanlara hangi mezhepten olduklarını sordum, mezhep imamlarının kim olduğunu sordum. Hepsi Hanefi mezhebindeniz dedi, imamını da uzun süre düşündükten sonra verdiğim ip uçlarıyla ancak bildiler. Peygamber efendimizin güzide torunu, canı ciğeri Hz. Hüseyin’ini (R.Anh)” Küfe senin için güvenilir, seni ve aileni biz burada koruruz” deyip davet ettikten sonra Kerbela da şehit edenler kimlerdi diye sordum. İçler acısı bir cevap, “kafirler” diye cevap verdiler. Ya siz neyin kavgasını ediyorsunuz? İnsanlara hiçbir bilgi vermeden, onları aydınlatmadan, ataerkil mezhep anlayışıyla tarafgirlik yaptırarak ne elde edeceksiniz? Hele bir arkadaş sosyal medyadan evime gelip bir dövmediği kaldı beni. Yoksa sizin Ehli Sünnet anlayışınız zamanla ehli cinnette mi dönüştü? Ben İslam coğrafyasındaki bu kavgaları  çocuklarıma anlatmakta zorluk çekiyorum, siz neyin kafasını yaşıyorsunuz Allah aşkına? Nerde Taif de en çirkin saldırılara maruz kalan Allah Resülü’nün “ Rabbim beni Rahmet Peygamberi olarak gönderdin. Ben Taif’in yerle bir olmasını değil onların kurtuluşunu murat ederim” diye insanlığı kurtaran anlayış nerede bugün benden değilsen tu kaka anlayışı nerede. En azından etrafımızdaki ateş çemberinin daraldığı şu günlerde yapmayın beyler. Bu ülke bir daha ele geçmez. Görmez hocadan da bir açıklama bekliyorum. Çünkü o olayların farkında ve fevkinde. Hükümeti zor duruma düşürecek böyle bir hutbeye izin vereceğine ihtimal vermiyorum. 
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….        

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.