Yollar ve köprüler insanlığı birbirine ulaştıran, birbiriyle kaynaştıran en önemli araçlardandır. Yollar uzak, yollar ırak, yollar her ne kadar sarp yokuşlarda, çıkmaz sokaklarda, aşılmaz dağlarda olsa da köprüler aşılmaz engin denizleri bile birleştirip ulaşılır hale getirir tüm yolları. Sadece yolları mı? Gönül köprülerimiz var kalpleri birleştiren. Kimi zaman da geçmişle gelecek arasında köprü olan ilim-irfan sahibi ilim erbabı büyüklerimiz var. Bunlar da bir nevi köprü görevi görürler. Anlayacağınız köprüler en az yollar kadar hatta çoğu yerde yollardan bile daha fazla önemli olabilmekte.
Hayatımıza büyük kolaylıklar sağlayan bu köprüler olmasaydı ne olurdu? Bütün yolları dolanmamız gerekirdi, sarp kayalıklara, aşılmaz güç dağlara tırmanmamız gerekirdi. Belki de engin denizleri ve okyanusları aşmak için yelken açmamız gerekirdi. Bunların hepsi maddi geçişler ve bu geçişleri kolaylaştıran maddi köprüler. Bir de sonuçları maddi, belki geçilmesi çok da zor olmayan ve fakat mutlaka geçmemiz gereken, normal şartlarda zorlandığımız durumlar var. İşte Türkiye olarak burada da en çok kullandığımız bir köprü var, 'Dayının Köprüsü.' Ahiret aleminde varlığına inandığımız 'sırat köprüsü'nün dünyevi versiyonu. Yani iyi niyet, dürüstlük, samimiyet ve ibadetle, her şeyden önemlisi Alla’hın rızasıyla geçebileceğimiz “sırat köprüsünü” dünya da dayının köprüsüyle sorunsuz bir çırpıda geçiveririz. Bir farkla, dayının köprüsünde iyi niyet, samimiyet veya insana ve insanlığa dayalı her hangi bir kural aranmaz. Kazancı da boldur dayının köprüsünün. Yapmak istediğin fakat zorlandığın konularda muhatabına 'dayı' demen yeterli. İşin bittiğinde onun dayımı olduğu ayı mı olduğu bizim yeğen için hiç önemi yok, yeter ki o işini kazasız belasız halletsin.
Toplumsal çöküşün tipik bir örneği olan dayının köprüsü güveni, huzuru, asayişi, toplumsal birlikteliğe ve iletişime vuran bir köprü. Demek her köprü insanların sevdiklerine ulaşmada fayda sağlamıyormuş. Bugün Türkiye’nin içine düştüğü handikabı başka türlü ifade edemezsiniz. Bundan daha vahim olanı ise dayının köprüsünü çok sık kullanan insanların sırat köprüsünü de aynı kolaylıkla geçeceğine inanması. Her karanlık gecenin ardından nurlu sabahı, her zorlukların ardından bir kolaylığı veren Rabbimiz sabırla bizleri imtihan edip, bu zorluklara göğüs gerenleri de cennetiyle müjdelerken inandım iman etim diyen insanlar sabır yerine dayının köprüsünü kullanarak mı sıratı geçecekler? Kimse kusura bakmasın, en amiyane tabirle bu Allah’ın (CC) adaletine güvenmemektir, böyle de iman olmaz. Sürekli dayının köprüsünü kullanırsan başta kendine olan güveni yitirirsin, kimsenin de kimseye güveni kalmaz. Ondan sonra da birileri çıkar Allah’la (CC) bizi kandırır, ebedi dayının köprüsüne mahkum kalırsın.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….