
SELÜLİT NEDİR? NASIL GEÇER? DOĞAL YOLLARDAN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Selülit kremlerinin, at kılı fırçalarının ve masaj aletlerin tedavideki etkinliği ve güvenilirliğini Uzman Dermatolog Şeyma Demirci’ye sorduk.
Cilt yüzeyinde portakal kabuğu benzeri dalgalı görünüme neden olan, erişkin kadınların %85-98’ini etkileyen estetik bir cilt problemi olan selülitin nedenlerini, tedavisini, özellikle sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan selülit kremlerinin, at kılı fırçalarının ve masaj aletlerin tedavideki etkinliği ve güvenilirliğini Uzman Dermatolog Şeyma Demirci’ye sorduk.
Selülit nedir?
Deride daha çok uyluk ve kalçalarda izlenen, portakal kabuğu görünümü ve çukurcuklarla seyreden düzensiz görünümü tanımlayan genel bir kavramdır. Cildin üst katmanlarının altında aşırı miktarda yağ hücresi depolanması ile karakterizedir. Selülitli deride yağ hücrelerinin arasında oluşan dikey olarak uzanan fibrotik bantlar oluşur ve cildin üst katmanlarını alt katmanlarına bağlar. Böylelikle cilt yüzeyinde girintili-çıkıntılı bir görünüm meydana gelir.
Nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?
Kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte deri altındaki yağ dokusunun metabolik bozukluğundan kaynaklı olduğu düşünülür. Olası nedenleri arasında genetik yatkınlık, hormonal problemler, kilo alımı, hızlı kilo kaybı, sigara kullanımı, yağ ve karbonhidrattan zengin bir diyet, hareketsiz yaşam, fazla tuz alımı, liften fakir diyet (kabızlık), yağ kütlesi artışı, kas kütlesi azalması, sıkı giysiler giyme, yüksek topuklu ayakkabı kullanımı, uzun süre aynı pozisyonda oturma, uzun süre ayakta durmak, alkol kullanımı, gebelik, bazı ilaçlar, stres olduğu düşünülüyor.
Tedavisi nasıl yapılır?
Aslında selülit tıbbi olarak tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. Kozmetik nedenlerden ötürü tedavi ediyoruz. Kadınları çok rahatsız eden bir sorun olmasına ve yok edilmesine yönelik çok fazla para harcanmasına rağmen selülit görünümü yok eden bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Buna karşın magazin basınında selülite çok fazla yer verilmekte ve neredeyse her gün yeni bir mucize tedavi seçeneği sunulmaktadır. Ancak selülitü tamamen geçiren spesifik bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bahsedeceğim tüm tedavi metodları selülit görünümünü iyileştirmeye yardımcıdır.Tedavinin etkili ve başarılı olması için biraz önce anlattığım risk faktörlerinden uzak durmak büyük önem arz eder.
Endormoloji dediğimiz güzellik merkezlerinde LPG sistem adıyla lenfatik drenajı arttırmaya yönelik yapılan masaj sisteminin etkinliğini kanıtlayacak bilimsel sonuçlar bulunmamakla beraber kısmi iyileşme sağladığı düşünülüyor. Yine güzellik merkezlerinde geçmişte kullanılan elektrikli kas stimülatörleri ve iyontoforez yönteminin etkisiz olduğu gösterilmiş olup yan etkileri nedeniyle riskli bulunmuştur. Vücut sargılama yöntemine gelecek olursak terlemeyle kaybedilen sıvı nedeniyle ödemi azaltacağı için selülitli bölgede geçici olarak kısmi bir düzelme sağlayabilir. Ancak işlemden hemen sonra alınacak sıvı nedeniyle selülit görünümü geri kazanılacaktır. Profesyonellerce yapılacak masaj ve evde küçük masaj aletleriyle yapılan uygulamaların lenf drenajıyla dolaşımı hızlandırdığı kısmi fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Sosyal medyada sıkça satışı yapılan at kılı fırçalarının kullanımının selülit tedavisinde etkinliği tam olarak bilinmemekle birlikte sonrasında kullanılacak selülit kremlerinin etkinliğini arttırdığı biliyoruz.
Topikal selülit tedavisinde en sık kullanılan etken maddeler metilksantinler dediğimiz kafein, aminofilin, teobromin, teofilin; retinoidler, laktik asit, silisyum, antioksidanlar ve bitkisel ürünlerdir. Bunlar arasında en etkili olduğu düşünülen temel ilaç grubu metilksantinlerdir. Ancak bu maddenin tedavide etkili olabilmesi önerilen konsantrasyon %1-2’dir. Yine bu kremlerin içerisinde bulunan L-karnitin metilksantinlerin etkinliğini arttırdığı için ürün tercih ederken böyle kombinasyon tercih edilmesini öneriyorum. Yapılmış çalışmalar sonrasında selülit kremlerinin, içerdikleri çok çeşitli maddeye rağmen kullanıcıları için güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte ürünlerin %25’inde alerji gelişimi saptandığı için kremlerin kullanımında yan etkilerin göz önüne alınması gerektiği vurgulanmıştır. Yan etkileri azaltmak için kremlerin sağlam deriye ve etkinliklerini arttırmak için en az iki ay boyunca günde iki kez kullanılması gerekiyor. Burada bahsettiklerimden selülit kremlerinin tamamen selüliti geçireceği yanlış bir algı oluşmasın. Kısmi fayda sağlayabilir ancak etkisizde olabilir.
Yine selülit tedavisinde son dönemlerde oldukça popüler olan mezoterapi yönteminde selülitli bölgeye yağ yakıcı, kan dolaşımını arttırıcı ve ödemi azaltıcı maddeler enjekte ediliyor. Sekiz ila on hafta boyunca 1-2 haftalık aralıklarla yapılan bu tedavi metodunun subjektif küçük gruplar tarafından oluşan birkaç çalışmada faydalı olduğu bildirilse de Amerikan Gıda ve İlaç Endüstrisi tarafından olası yan etkileri nedeniyle henüz kullanımı onaylanmamıştır. Gelecek çalışmalarla desteklenmediği müddetçe, selülit için mezoterapi düşünen ve yaptıran hastalar, bu tedavinin etkinliği ve güvenilirliği konusunda bilgilendirilmelidir.
Selülitte belki de en umut vadeden tedavi seçeneği lazer ve radyofrekans sistemlerinin kullanımıdır. Bir dizi tedaviden sonra elde edilen sonuçların ciltte düzelme sağlayabilir ve bu sonuçlar altı ay kalıcı olabilir.
Her ne kadar selülit tedavisinde hiçbir yöntem kesin çözüm olarak kabul edilmese de, cerrahi tedavi elde ki mevcut tedaviler arasında sonuçları açısından en etkili yöntemdir. Klasik liposuction ve lazer destekli liposuction cerrahi tedavi yöntemlerinden en sık kullanılanlarıdır. Tecrübeli ellerde son derece başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Selülitten korunma yolları nelerdir?
Selüliti önlemek yüzde yüz mümkün değildir. Bazen bahsettiğim risk faktörlerinden herhangi birine dahi sahip olmayan bireylerde selülit meydana gelebiliyor. Ancak aktif sağlıklı bir yaşam tarzı ve sağlıklı beslenme, alkol ve tütün ürünleri kullanmamak selülit oluşumunu azaltmaya yardımcıdır. Özellikle uyluk, karın ve kalça egzersizleri yapmak selülit görünümünü belirgin olarak azaltabilir. Aynı zamanda günde en az 2 litre su tüketimi, yağ ve şekerden fakir, proteinden zengin bir diyet ile beslenen kadınlarda selülite daha az rastlanmaktadır. Kilolu olan hanımlarda kilo vermek selülit görünümünü azaltacaktır ancak hızlı kilo vermemeye dikkat edilmelidir. Hızlı kilo kaybı cildin sarkmasına neden olarak selülit görünümünü daha da belirginleştirebilir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.