Şehadete koşan yiğitler
Bizde asırlardır değişmeyen bir inanış, prensip ve fedakârlık vardır. Evet onun ismi de vatan, din ve millet sevgisidir. Yıllarca içimizde bizi bölmek isteyen dış güçler, şer güçler oldu ama bizi yıkamadı. Bütün hesapları bizi bölmek ve parçalamak olan düşmanlarımız, bunu ne Kurtuluş savaşında nede Çanakkale’de başaramadı.
Çünkü kör kurşunlara bile göğsünü tutabilecek kadar asil ve imanlı bir milletin yenilemeyeceklerini anladılar. Aslında bu inancımızın ilk tohumları Bedir savaşında atıldı. Sonrasında Çanakkale’ye kadar bir çok savaşta canını siper eden hatta eli kolu kopmasına rağmen savaş meydanlarında kükreyen yiğitlerin var olmasıydı.
Hani Ashabı Kehf vardı. Zamanın imparatorunun önünde durup ona hakkı haykıran yiğitler. Bizde onlar için yedi uyuyanlarda denir. Hatta birde meşhur köpekleri vardı kıtmır adında. Bakınız bunlar zamanın hükümdarının karşısına çıkmış ve Rabbimiz Allah’tır biz bu uğurda her şeyi göze alıyoruz ve sizin şirk koştuklarınızı kabul etmiyoruz diyerek asil bir iman sergilemiş ve ölüme meydan okumuşlardır..
Bu inançları ve hareketleri üzerine Allah onlardan yiğit olarak bahsetmiştir. Evet düşününki Çanakkale’de Kurtuluş savaşında da canını ortaya koyup bu vatanı düşmana, dinsize vermem diyen ve şehadet şerbetini içenlere Rabbimiz ne der değil mi?
Ve gene Kuran’da bahsi geçer büyücüler vardı. Firavun onları Hz Musa’yı rezil etmeleri için toplamış ve bu Musa’yı büyülerinizle rezil edin demişti. Büyücüler ise geldiklerinde yaptıkları büyüleri Hz Musa’nın değneğinin yutması üzerine , onlara bunun bir büyü değil ilahi bir güç olduğunu göstermesi, bir anda büyücülere iman nasibi olmuştur.
Büyücüler Firavuna dönerek hayır bu adam Allah’ın Resulüdür büyücü değildir hak üzeredir böyle büyü olmaz demiş ve bizde ona inandık iman ettik demişlerdi. Bunun üzerine çılgına dönen Firavun hepinizi keser öldürürüm demişti. Tabi hakkı görüp kabullenen ve 5 dakikalık imana sahip olmalarına rağmen asil duran büyücüler, ortadan ikiye kesilmeyi, tırmıkları doğranmayı kabul etmiş ve Allah’ım bizim canımızı Müslüman olarak inanmış sana teslim olmuş olarak al diyerek canlarını feda etmiş ve şehitlik makamına çıkmışlardır.
İşte şehadet böyle bir aşktır. Tarifi olmaz arifi olur. İşte bu başka bir sevdadır ve onun içindir ki, cennette şehitlere sorarlar ne istersiniz onlar tekrar şehit olmayı isteriz derler. Yani ölümün alnına konup ona meydan okuyup Allah’a bedenini, ruhunu sunarak al Rabbim senin olsun bu ömrüm der. Bu ancak iman ile olur bu ancak yiğitlikle olur. İşte yiğit bunlardır. İki adam dövmekle iki caka satmakla yiğit olunmaz. Yiğit hak üzere olan inancı ve değerleri için canını sunandır. Yani şehadet Hz. İbrahim gibi emire itaat edebilmek, Hz İsmail gibi bıçağın altına yatabilmektir. Yoksa sarhoşun nara attığı gibi külhanbeyi kesilip zoru görünce kaçan değil.
Selam olsun o yiğitlere ve rabbim bizi de katsın o yiğitler kervanına.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.