Birkaç sene önce dinlemiştim bu kıssayı ve vay be hakikatten öyle demiştim. Hani bazen kıssalar ibretlik hisseler veriyor insana, bazen güldürüyor bazen düşündürüyor.
Şimdi efendim nedir bu kıssa buna bir gelelim. Zamanın birinde meşhur bir harami başı varmış köye gelenide soyarmış gideni de. Yağmalamadık ne köy kalmış nede kasaba.
Tabi o günlerde köye yeni gelenlerde oluyormuş. Yükünü tutup gelmiş bir gariban köye yerleşmiş. 2 çocuğu birde hanımı ile köye yerleşen gariban bir gün ticaret için kervana katılıp yola çıkıyor.
Tabi kervan harami başı tarafından kesiliyor. Ve soygun başlıyor herkeste ne var ne yok alınıyor ve herkes köyüne geri dönmeye mecbur kalıyor. Tabi işi bilmeyen bu gariban harami başının yanına gidip yalvar yakar yardım istiyor.
Benim kızım hasta bari ona ilaç alacak parayı ver diyor. Harami başı da 3 kuruş atıyor ona hadi git şimdi diyor. Tabi adam köye geliyor köylüler kendi aralarında bu kervanın gasp edilmesini konuşurken bu gariban araya giriyor ve ey ağalar öyle demeyin ya bakın o harami başı dediğiniz adam ne kadar iyi adam ben gittim derdimi anlattım bana para verdi beni yolcu etti de şöyleydi de böyleydi nerdeyse adamı evliya edecek.
Tabi köylüde bu gariban adamın abartılı anlattıklarını dinleyince şaşırıyor ve onlarda ya biz hep yanlış mı düşündük acaba adam bak bu işi yapıyormuş ama iyiliklerini de eksik etmiyormuş demeye başlamış ve o öyle dedi bu üstüne bir şey kattı şu üstünden bir şey eksiltti diye diye harami başı bütün her şeyi duymuş ve cahil olan bu toplumun iyi niyetini kullanmaya karar vermiş.
Ve derken bir gün köye gelmiş bu harami başı 3-5 koyun kestirmiş 3-5 yemek yedirmiş bu sefer köylerine muhtar olup topraklarını gasp etmeye başlamış. Evet uyanıklık ettiğini sanan harami başı mahşeri unutup iyi niyetli ama cahil olan toplumun kafasına çöküp mallarını almış bunu da kar bilmiş.
Sizler bu kıssadan ne çıkartırsınız bilmem ama ben bu tip olayların şu anki günümüze çokta yabancı olduğunu düşünmüyorum. İyi niyetli insanlar bir şekilde o iyi niyetlerine cahillik ve şuursuzluk yüzünden kurban ediliyorlar. Ama bir gün mahşer-i Kübra’da görülecek bir dava var bu uyanık geçinen uykudakilerle.
Rabbim milletimizi böylesi uyanık ve fesat adamlardan korusun âmin.
