Yıllar öncesinden hatırlarım, Milli Görüş camiası başta olmak üzere hemen hemen her kesim 'başkanlık' konusunda net tutum sergileyip karşı çıkarlardı.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız 'başkanlık' sistemi için Amerika özentisi demişti.
Tabi şimdilerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın eski tutumunu değişip şimdi istemesi normal.
Neticede 'Başkan' olacak kişi kendisi.
Ama bence Sayın Cumhurbaşkanımız başkası 'başkan' olacak olsaydı yine Amerika özentisi derdi.
Bu benim fikrim ve bu fikrimi birçok şeyle de destekliyorum çünkü iş menfi değerlere dönünce her şey değişiyor.
Bunu yıllardır ülkemizdeki siyasetçilerde görüyoruz.
Demek ki iş koltuğa, menfi değerlere ve kendilerine gelince değişiyormuş.
Bunları zaten anladık ta, peki bu siyasiler niçin ülke ve millet zararına olacak bir şeyleri kenara bırakır da, söylediği onca şeyi unuturlar ve zararı fayda imiş gibi gösterirler?
Yahu arkadaş yıllarca siyah ha siyah dediklerinizi bir günde beyaza çevirdiniz.!
Bu nasıl siyasi irade?
Bu nasıl siyasi anlayış?
Dün ne diyorsanız bugün tersini söylüyorsunuz!
MHP’de Sayın Bahçeli yahu sayın başkan hani hesap soracaktınız?
Hani 'başkanlık' hırsızlıklarını ve yolsuzluklarını ört bas etmekti?
Hani paçayı kurtarmaktı?
Yahu bunca ağır itham bunca eleştiri nereye gitti?
Ne oldu da gitti?
Sonra kalkıp ta desteklemek 'Aman Allah’ım ya vallahi böyle siyaset olmaz.
Olamaz...
Bu büyük bir ayıptır.
Bu nasıl siyasi anlayıştır.
Kimi 'Firavunlaşmayacağız' der gider, kimi 'paçalarından yolsuzluk akıyor' der sonra destek verir, kimi 'hırsız' der sonra destekler!
Bunlar nasıl bir siyasi anlayıştır?
Nasıl bir izan ve ferasettir?
İşin özü demek ki şuymuş, size gelince her şey değişebilir ama başkalarına giderse her şeyi yerden yere vurabiliyormuşsunuz!
Ya kimse için böyle ağır ithamda bulunmayacaksınız ya da bulunduğunuz şeylerin ardında duracaksınız.
