Kur’an da imandan sonra ilk emir ibadettir, ibadetlerin de başında namaz gelir. Hiç şüphesiz ki ibadet kulun ihtiyacı olduğu için emredilmiştir. Hattı zatında Allah’ın (cc) ihtiyacı olduğu için ibadet etmiyoruz. Ruh ve bedenden müteşekkil olan insan dünya hayatını sürdürebilmesi için bedenin ihtiyacı olan yeme-içme gibi ihtiyaçların yanı sıra ruhun ihtiyacı olan ibadetle ancak kâmil mana da insan olmanın hazzını alabilir. Dolayısıyla bedenin yatıp kalkması veya midenin aç kalması ibadet değil ruhun mutmain olmasıdır ibadet. Rubibiyetin de gereğidir ibadet. Zira Rab; sahip, Cenab-ı Hak, besleyen, terbiye eden demektir. Rabbin Kudreti karşısında kulun aczini idrak edip boyun eğip, teslim olmaktır.
İbadet niçin gerekli veya günde beş vakit namaz niçin kılınması lazım sorusunun cevabına bakılmalı. İnsan yazılımı ve donanımı olan bilgisayar gibidir yaratıldığında. Dünyaya gözlerini açtığında hiçbir şeyden habersiz sadece acıktığını ilan eden ağlamayı bilir. Yazılımında sadece ağlamak vardır. İlahi adalette normal günlerde olmayan, vücuttaki kanın arasından ve annenin helkelerinden beyaz sıvıyı süt diye rızık olarak gönderir. Yarattığı kuluna sahiplikte yapan Cenab-ı Hak onu besler de. Ne var ki bebek gelişimini çocukluk, gençlik ve ergenlik olarak sürdürürken tıpkı bilgisayar virüsleri gibi bir çok tehlikeyle de karşı karşıyadır. Kulunu sahiplenip, besleyen Cenab-ı Hak aynı zamanda kulunu bu tehlikelere karşı korumak için günde beş vakit namazla terbiye ederek anti virüs programını yüklememizi emrediyor. Çünkü sahiplenmesi ve bebekken beslemesi bizim irademiz dışında O’nun dilemesiyle gerçekleşiyordu. Gelişim sürecinde içeriden ve dışarıdan bir çok bilgi de yüklendiği için artık kendisine verilen akılla iradesi de kula bırakılmıştır. İnsanın kul bilincinden uzaklaşmadan hayatını devam ettirebilmesi de ibadetle terbiye anti virüsünün kullanmasına bağlı. İbadet bunun için gereklidir.
Dün akşamdan gece sabaha kadar cep telefonum hiç susmadı. İbadetle geçen her günü kutsal olan insanoğlu dün geceye has olsa gerek daha bir aşkla kutlamalarını paylaştılar Mü’min kardeşleriyle. İçimden dedim ki keşke namazın mahiyetini anlayıp her günü kandil gibi idrak edebilseydik. Gün içerisinde bile ellerimiz kaç kez kirleniyor ve her defasında üşenmeden sabunluyoruz, yıkıyoruz. Bir hafta boyunca kirlenen nefsimiz, düşüncelerimiz, fikirlerimiz, dimağımız Cuma günleri bir namazla geçiştiriliyor. Aylarca kirlenen kalplerimiz kandil gecelerinde bir anda temizlenip paklanıyoruz. Attığımız mesajlarla da geceyi es geçmediğimizi, boş geçmediğimizi cümle aleme ilan ediyoruz. Oysa gece ibadetlerinin gizli olanı makbuldür. Tıpkı sadakanın gizli verilmesi gibi. Farz ibadetlerinde tam aksine cemaatle ve aleni icra edilmesi, namazlardan sonra kaynaşılması, her günün bayram havasında geçmesi birlik, beraberlik ve huzur içinde yaşamamız için ilahi bir reçetedir. Her günün kandil gibi ibadetle geçmesi temennisiyle O’na emanet olunuz efendim.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
