9019,57%-1,65
39,16% 0,32
44,47% 0,28
4152,82% -0,45
6636,80% -0,11
Bu durumun en büyük sebepleri arasında yeni nesillerin çiftçilikten uzaklaşması, dövize bağlı olarak artan çiftçilik maliyetleri, yaşanan vefat olayları akabinde tarım arazilerinin mülkiyetlerinin mirasçılara geçmesi için gerekli işlemlerin zaman alması, mirasçıların kendilerine miras kalan tarım arazilerinin kullanımı konusunda anlaşmazlık yaşamaları bulunmaktadır.
Bu durum devlet yetkilileri tarafından da fark edilmiş ve çeşitli hibe ile kredi programlarına start verilmiştir. Ayrıca 03.07.2005 tarihinde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kabul edilip 19.07.2005 tarihinde Resmi Gazete ’de yayınlanmıştır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, özellikle tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir tarım hususlarına ilişkin olarak önem arz eden hükümler içermektedir.
Hisseli Tapu Niçin ve Nasıl Tarımı Kötü Etkilemektedir?
Halk arasında hisseli tapu olarak bilinen paylı mülkiyet veya elbirliğiyle mülkiyet halinde, ortakların birlikte malik oldukları taşınmazın kullanılması, satılması ve benzeri hukuki iş ve işlemlerde bulunulması konusundaki yetkileri, tek başına mülkiyete oranla ciddi bir şekilde azaltılmış olmaktadır. Bu sebeple ortaklar, tarım arazilerini diledikleri gibi işletememekte ve işletemedikleri gibi, işletmek isteyen potansiyel kiracılara da kira sözleşmesi ile kullandıramamaktadır. Ülkemizde bu şekilde tarımsal kullanıma ve üretime elverişli olmasına rağmen kullanılamamakta olan on binlerce tarım arazisinin mevcut olduğu düşünülmektedir. Ortaklar tarafından tarım arazileri kullanılamadığı gibi, ortaklığın giderilmesi davası olarak da bilinen izale-i şüyu davası açılarak bu arazilerin açık artırmayla satışı mümkün olsa dahi, bu davaya ilişkin yasal süreçlerin çok uzun zaman alması ve ortakların birbirlerine karşı ecrimisil davası ile kullanıma ilişkin olarak tazminat talebinde bulunmaları gerekçesiyle söz konusu tarım arazilerinin fiilen kullanım dışı bırakılması ne yazık ki görülmektedir. Bu durum, süreklilik arz edecek bir şekilde yaşandığında siz değerli okuyucularımızın da tahmin edebileceği üzere “damlaya damlaya göl olur” mantığından hareketle ülkemiz tarım sektöründe çok büyük yaralar açılmasına sebebiyet vermektedir.
Arazi Sahiplerinin Vasiyetname Düzenlemesi Çözüm Olabilir
Hisseli tapunun ülkemizde bu denli yaygın olmasının en büyük faktörlerinden birisi de, bu taşınmazların miras yoluyla bölünmesidir. Bir tarım arazisi sahibine ait araziler, onun ölümü ile birlikte mirasçılarına geçmektedir. Mirasçıları ise, mirasbırakanın malların paylaşıma yönelik olarak vasiyetname vb. ölüme bağlı tasarrufta bulunmamış olması halinde miras mallarına miras hukuku hükümlerine göre elbirliğiyle mülkiyet halinde hep birlikte malik olmaktadırlar. O halde eğer tarım arazisi sahipleri, ölümlerinden önce resmi vasiyetname düzenleyerek, ölümünden sonra miras mallarının ne şekilde paylaştırılacağına dair irade beyanında bulunacak olursa, ölüm olayı akabinde mirasçıların kendi aralarında anlaşmazlık yaşaması ihtimalini de ortadan kaldırabilir ya da en azından söz konusu anlaşmazlıkların yaşanma oranını ve etkisini azaltabilir. Ancak mirasbırakan, mirasını bırakırken ve vasiyetname hazırlarken mirasçılarının haklarını ortadan kaldırmamalı, muvazaalı işlemlerden kaçınmalı ve en önemlisi: Mirasçılarının kanunen belirlenmiş olan saklı paylarına riayet etmelidir.
Kaynak: https://www.delilavukatlik.com/post/ortakligin-giderilmesi-davasi