Yaklaşık kırk yıllık köklü bir yapıdan bahsediliyor. Bu kırk yılda kimler kandırılmamış ki!
Direkt olmayanların bile dolaylı yönden bağlantısı olmuş bu malum örgütle. Öylesine iç içe girilmiş ki ayırt etmek te mümkün değil. Onlar mı içimize girmiş biz onların içine girmiş tam bir muamma. Cumhurbaşkanı'nın 5 yaverinden 4'ü onlardan. Genel Kurmay Başkanı'nın yaveri onlardan. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın kardeşi onlardan. Ha bir de son dönemde bir hayli çemkiren Arınç’ın kayın biraderi de onlardan. Aklımdan son derece eminim de diğer organlarımı yokladım acaba onlardan olan var mı diye. Evet bir zamanlar biz de bunların saf Müslüman olduklarına inanıyorduk, hatta savunduğumuz yönleri de oldu. Zira kimsenin kalbinin içini bilmem şansımız yok, zahiren kişi kendini nasıl tarif ediyoruz öyle olduğuna inanmak dini bir vecibedir. Ne zamana kadar, dinin bir rüknünü açıkça inkar ettiğini görene kadar, bir de vatana ihanet ettiğini gördüğümüzde. Biz dinler arası diyalog saçmalığında ve başörtüsüne teferruat dediğinde araya mesafe koymaya başladık. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra da ipleri tamamen kopardık Elhamdülillah.
Evet sadece Türkiye değil bütün dünya kandırılmış. Dindarı Allah’la kandırdılar, Atatürkçüleri Atatürk’le kandırdılar, paraya düşkün olanı parayla, kadına düşkün olanı kadınla, kısaca kimin bir zafiyeti varsa onları onun üzerinden kandırmışlar. Merak ediyorum acaba şeytanı neyle kandırdılar? Her neyse herkes bir şekilde kandırılmış işte. Asıl mesele şu, bugün bile halen siz yaptınız, siz ettiniz, bu makamlara onları siz getirdiniz diye durumdan vazife çıkarmaya, kendilerine avantaj yakalamaya çalışan çakallar var. Araştırsanız eminim herkes gibi onlarında direkt ya da dolaylı yönden onlarla bağları ortaya çıkar. Üstelik bu çakalların vatan diye bir dertleri yok, darbe de bir sıkıntıları da yok, yatlardan katlardan, yüksek maaşlı makamlardan salvolar gönderiyorlar. Sokağa çıkmış asgari ücretliler kadar bayrak sevgisi, millet sevgisi yok bunlarda. Olsaydı bunun AK Parti meselesi, Erdoğan meselesini olmadığını, millet-memleket meselesi olduğunu çok iyi anlarlardı. Ekşi yemişler ki karınları ağrıyor.
Erdoğan’ı Erdoğan yapan milletine karşı kullandığı samimi dil, 'ciddi manada yanıldık, Allah bizi affetsin' diyen bir lideri millet çok iyi anlar ama bu adamlar anlamaz. Sanırsınız ki bu adamlar sütten çıkmış ak kaşıklar ve hayatları boyunca hiç hata yapmamışlar. Hata yaptığını kabul etmek büyük erdemliliktir. Bu hataya rağmen bir çok üstün meziyetleri de olan birine çek git demek ihanetin başka bir versiyonu olsa gerek. Kaldı ki hiç kimse peygamber değil, evliya değil, herkes gibi Erdoğan'da hata yapabilir. Önemli olan hatada ısrar etmeyip telafi için çözüm üretmektir. Peygamber efendimiz (SAV) de İbn Ümmü Mektum’a yüzünü ekşittiği gerekçesiyle Rabbimiz tarafından Abese süresinde uyarılıyor. Tarihte bunun örnekleri çokça var. Kaldı ki etrafının ahtapot gibi sarıldığı bir liderin her konuda sağlıklı karar vermesini de bekleyemezsiniz. Ama samimi olması millete yeterli. Zaten millet de bu samimiyete bakıyor. Asıl günü gününü tutmayanlar oturup kendine yansın, sağa sola çamur atmasın. Her şeyi bir siz bilmiyorsunuz, millet de bildiği için 17 gündür meydanlarda ve Cumhurbaşkanı evlerinize girin diyene kadar da meydanlarda olacak. Siz de attığınız çamurda boğulacaksınız.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...
