"Habur Sınır Kapısını Bundan Sonra Kapatmayacağız"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Habur'un hemen karşısında bulunan İbrahim Halil Kapısı, Erbil yönetimi tarafından Irak Merkezi Hükümetine devredildi. Bunun neticesinde biz Habur Sınır Kapısını bundan sonra kapatmayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında, Irak ve Suriye bağlamında önemli açıklamalarda bulunan İbrahim Kalın, Irak'ta bazı bölgelerde yeniden inşa ve imar çalışmalarının başlayacağını söyledi.

"MUHALEFET ADINA BİR UTANÇ VESİKASIDIR"

İbrahim Kalın, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili söylediği sözleri de şu ifadelerle değerlendirdi:

"CHP'li milletvekili Bülent Tezcan'ın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretamiz ifadeleri ile ilgili biz hukuki yolları harekete geçirdik, suç duyurusunda bulunduk. Bu tür ifadeler öncelikle Türkiye'de ana muhalefet adına bir utanç vesikasıdır. Siyaset yapamayan, siyaseti tüketen kesimlerin bu tür söylemler üzerinden kendisine bir siyaset alanı açma çabasıdır. Bu milletin iradesine bir saygısızlıktır. Yüzde 52 oy ile seçilmiş bir cumhurbaşkanına "diktatör, faşist" diyemezsiniz. Bu ülkede cumhurbaşkanına oy vermiş milyonlarca insanın iradesine saygısızlıktır bu. Devletin başı olarak Türkiye Cumhuriyetinin karşı karşıya kaldığı içeriden ve dışarıdan her tür saldırıyı püskürtmek için mücadele eden bir lidere siz bu tür yakıştırmalar yapamazsınız. Diktatör söyleminin ne amaçla tedavüle sokulduğunu, kimler tarafından kullanıldığını biz çok iyi biliyoruz. Bu tür söylemler üzerinden Türkiye'de başka karışıklıkları ortaya çıkartmak, toplumu birbirine düşürmek, harici ya da dahili girişimlerin zeminini hazırlamaya dönük adımlar olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Çağrımız, bu tür seviyesiz, hakikatle yakından uzaktan ilgisi olmayan, milletine iradesine saygısız ifadelerden muhalefetin kaçınmasıdır."

"BİZ HABUR SINIR KAPISINI BUNDAN SONRA KAPATMAYACAĞIZ"

Irak Başbakanı İbadi'nin Ankara'da ağırlandığını belirten ve referandum sonrası gelişmeleri kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanı olduğunun altını çizen Kalın, "Referandum ile ortaya çıkan yeni durum birçok farklı konuların ele alınmasını da zaruri hale getirdi. Bizim beklentimiz Erbil yönetiminin attığı bu yanlış adımdan bir an önce geri dönmesi. Referandum sonuçlarının dondurulmasına dönük adımlar yeterli görülmemektedir. Tam tersine bunun tamamen iptal edilmesi ve eski statüye dönülmesi konusundaki beklentiyi hatırlatmak istiyoruz" diye konuştu.

Kerkük'te Kerkük halkını kucaklayacak bir yapının oluşturulmasının önemine değinen Kalın, Telafer'in yeniden inşa edilmesi, Telafer'den kaçan Türkmenlerin evlerine geri dönmesi konusunun Türkiye için büyük önem arz ettiğini belirtti. Kalın, "Telafer'de asayiş sağlandıktan sonra hem bizim hem de Irak Merkezi Hükümetinin çabaları yeniden imar ve inşa çalışmalarına başlanacak. Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazırdır" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Irak'taki herhangi etnik ya da mezhebi gruba karşı negatif tavrı ve önyargısı olmadığını kaydeden Kalın, "Maalesef Erbil yönetiminin attığı yanlış adım neticesinde ortaya çıkan sonuçları hep birlikte üzülerek izliyoruz. Dolayısıyla burada Irak Kürtlerine karşı bir cezalandırma tavrı asla söz konusu değil. Bunun en somut göstergesi de bizim insani noktada Habur Sınır Kapısını kapatmamış olmamızdır. Dün akşam itibariyle memnuniyetle karşıladığımız bir gelişme yaşandı, Habur'un hemen karşısında bulunan İbrahim Halil Kapısı, Erbil yönetimi tarafından Irak Merkezi Hükümetine devredildi. Bunun neticesinde biz Habur Sınır Kapısını bundan sonra kapatmayacağız. Dolayısıyla hem insani yardımlar, hem ticari mallar hem insanlar normal seyrinde gidip gelmeye devam edecekler" ifadelerini kullandı.

Irak'ın DEAŞ'tan tamamen temizlenmesinin Türkiye açısından memnuniyet verici bir gelişme olduğunu söyleyen Kalın, "Şimdi önümüzde Musul gibi şehirlerin yeniden inşa ve imarı var. Bu çok büyük bir görev. Terörle mücadele bağlamında ikinci büyük bir hedef var, aslında önümüzde çok önemli bir fırsat var. nasıl Irak DEAŞ'tan tamamen temizlendiyse, Irak topraklarının PKK terör örgütünden temizlenmesi için önümüzde çok önemli bir fırsat var. Sayın İbadi'nin ziyareti sırasında Cumhurbaşkanımız görüştü. Bizim beklentimiz gerek Irak yönetiminden gerek orada bulunan uluslararası koalisyondan, ABD'den bu tarihi fırsatı değerlendirmek ve Irak topraklarının PKK'dan temizlenmesi için gerekli somut adımları atmak" açıklamasında bulundu.

Suriye'de çatışmasızlık bölgesi uygulamasının devam ettiğini belirten ve Suriye'de yapılacak çok iş olduğunun altını çizen Kalın, "Bizim öncelikli amaçlarımızdan bir tanesi orada ilan edilmiş olan ateşkesin kapsamlı bir şekilde uygulanması. Rejimin zaman zaman ateşkesi ihlal etmesini kınıyoruz. Oraya insani yardımların ulaştırılması noktasında gerekli kolaylıkların sağlanması gerekiyor. Uluslararası toplumun bu konuda elini taşın altına koyması gerekiyor. Bizim beklentimiz en kısa sürede oradaki terör yapılanmalarının tamamen temizlenmesi, buna DEAŞ da, PYD-YPG-PKK'da dahildir" dedi.

"TERÖRÜN DİNİ, DİLİ, IRKI, COĞRAFYASI OLMAZ"

Kalın, New York'ta yaşanan terör saldırısını da kınadı ve "Ne adına, kim adına yapılmış olursa olsun bu terör saldırılarının insanlık adına hiçbir yeri olmadığını ve en şiddetli şekilde kınadığımızı belirtmek istiyorum. Bununla birlikte failin ismi ya da aidiyeti üzerinden yapılması muhtemel tartışmalar konusunda bir uyarımızı ifade etmek istiyorum, çünkü bu tür saldırılar meydana geldiğinde fail eğer belli bir profildeyse onunla ilgili, "yalnız kurt, zihni sorunları olan kişi" gibi değerlendirmeler yapılırken bir başka profildeyse, kişinin adı Müslüman ise, İslam dünyasından geliyorsa "İslam terörizmi, radikal terörizm" gibi ifadelerin kullanılmasını biz çok büyük bir yanlış olarak görüyoruz. Bu terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir. Terörün dini, dili, ırkı, coğrafyası olmaz" diye konuştu

"EKONOMİDE REKOR BÜYÜME"

Bu yılın ilk yarısında Türkiye'nin yüzde 5.1 büyüme oranını yakaladığını, bunun Avrupa ve dünya ortalamalarının çok üstünde olduğunu belirten Kalın, "Dün gelen bazı verileri de dikkate aldığımız zaman Türkiye'nin Ocak-Eylül dönemindeki ihracatı da önceki yıla yüzde 10.5 oranında artış kaydetmiş durumda. Turizm gelirlerinde de ciddi bir artışın olduğunu ifade etmek istiyorum. Geçen yılın bu dönemine göre turizmde yüzde 37.6 oranında bir artış var, gelen turist sayısında da yüzde 38 artış gerçekleşmiş. İşsizlik oranının tek hanelere düşürülmesi noktasında bütün kurumlarımızın çalışması devam ediyor. Son 1 yılın rakamlarına baktığımız zaman 1 milyon 122 bin kişiye yeni istihdam sağlandığını görüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam edecek. Enflasyon konusunda rakamların daha da düşürülmesi için çalışma sürdürülüyor. Bugün Merkez Bankası bu konu ile ilgili bir rapor yayımlayacak. Enflasyon verilerinin 2018'in ilk yarısından itibaren ciddi bir düşüşe geçeceğini ifade edebiliriz" dedi.