9203,37%1,11
39,67% 0,16
45,73% 0,13
4295,01% 0,10
6933,62% 0,33
EMEP Milletvekili İskender Bayhan, TÜPRAŞ Kocaeli rafinerisinde vakfa dava açmasının ardından mobbinge uğrayan ve temsilci adayı olduktan hemen sonra da işten atılan işçi E. O.’nun yaşadıklarını meclis gündemine taşıdı. Çalışma Bakanı Işıkhan'dan Koç'un iş yerlerinde vakıf üyeliğini zorunlu tutarak işçilerin ücretlerinden düzenli kesinti yaptığı bilgisini teyit etmesini istedi.
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TÜPRAŞ Kocaeli Rafinerisinde yaşanan işten atma ve sendikal baskı sürecini TBMM gündemine taşıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Bayhan, Koç Holdinge bağlı iş yerlerinde işçilerin Koç Vakfına zorunlu üyelik yoluyla ücretlerinden düzenli kesinti yapıldığını, bu dayatmaya karşı çıkan bir işçinin ise sistematik baskı ve nihayetinde hukuksuz bir biçimde işten atılma ile karşılaştığını belirtti.
"Vakıf adı altında kaynak transferi kurumsallaştırılıyor"
Önergesinde, Koç Holdinge bağlı tüm iş yerlerinde işe girişin ön koşulu olarak Koç Vakfına üyeliğin zorunlu tutulduğu bilgisini paylaşan Bayhan, işçilerin ücretlerinden her ay yüzde 6 oranında kesinti yapıldığını kaydetti. Bayhan, “Patron tarafından belirlenen, sermaye çıkarlarına hizmet eden ve işçilerin söz hakkı olmadığı bir vakfa zorla üye yapılmaları; çalışma hakkı başta olmak üzere temel hakların doğrudan ihlalidir. Bu uygulama, görünürde bir 'vakıf' aracılığıyla sermayeye kaynak aktarımının kurumsallaştırılmasından başka bir şey değildir” dedi.
"Vakfa itiraz eden işçiye sistematik baskı"
Bayhan, TÜPRAŞ Kocaeli Rafinerisinde 12 yıldır çalışan E.O. adlı bir işçinin Koç Vakfı üyeliğine itiraz ettiği gerekçesiyle sistematik baskıya maruz kaldığını belirtti. Bayhan’ın önergede verdiği bilgilere göre E.O, vakıftan çıkmak için önce dilekçe, ardından ihtarname gönderdi, sonuç alamayınca 1,5 yıl önce dava açtı. Bu süreçten sonra mesaiye kalması engellendi, görev yeri değiştirildi ve TÜPRAŞ genel müdürü ile insan kaynakları müdürü tarafından açıkça işten çıkarılmakla tehdit edildi.
Bayhan, tüm bu baskılara rağmen E.O’nun iş yeri sendika temsilciliğine aday olduğunu ancak adaylığı kesinleştikten hemen sonra hiçbir kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden işten çıkarıldığını vurguladı.
Bayhan, “İşçiye önce koruyucu ekipman kullanmamak gibi gerekçelerle ihtar verilmiş, ardından toplu iş sözleşmesine aykırı biçimde işçi temsilcilerinin yer almadığı bir disiplin kurulu toplanmıştır. Sendikanın 'Kurul ertelensin' çağrısına rağmen işçiye savunma hakkı dahi verilmeden aynı gün iş akdi feshedilmiştir. Bu açıkça hem toplu sözleşme hakkının hem de sendikal hakların gasbıdır” dedi.
"Bu sadece bireysel değil, kolektif bir saldırı"
Bayhan, E.O’nun basına yaptığı açıklamalarda da bu sürecin bireysel değil, doğrudan sendikal nedenlerle gerçekleştiğinin açıkça ifade edildiğini hatırlattı:
“Bu işten atma, sadece bir işçinin hakkını gasbetmek değildir. Aynı zamanda işçilerin sendikalaşma hakkına, örgütlenme hakkına, temsilci olma hakkına doğrudan müdahaledir. İşçilerin birleşme ve örgütlenme iradesine verilmiş gözdağıdır.”
Bayhan ayrıca TÜPRAŞ işçilerine yüzde 15,75’lik enflasyon zammı dayatan Koç Holdingin yüzde 35 zam oranıyla masadan kalkarak Erdoğan-Şimşek programının sadık bir uygulayıcısı olduğunu belirtti. Bu süreçte birleşerek hak arayan işçilere yönelik bu tür tasfiye girişimlerinin, sadece TÜPRAŞ’ta değil, Türkiye’nin dört bir yanında benzer biçimlerde uygulandığını hatırlattı.
"İşçilerin birleşme iradesine karşı bir gözdağı değil midir?"
Bayhan’ın Bakan Işıkhan’a yönelttiği sorular şunlar:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.