1. YAZARLAR

  2. Ahmet DEMİRKAYA

  3. Devletin Suçluları
Ahmet DEMİRKAYA

Ahmet DEMİRKAYA

Devletin Suçluları

A+A-

Devlet soyut kavramdır içini dolduran somut değerler
devletin işlevine anlam katarlar. Dolayısıyla devletin
kendisi suç işlemez, devlet adına suç işleyenler vardır.
Bu suçları da gönüllü savunan siyasiler var tabi ki.
Neyin suç neyin değil, kim suçlu kim suçsuz buna da bu
siyasiler karar veriyorlar ne yazık ki.
Siyasiler derken hak yemeyelim, sadece örgütlü,
teşkilatlı partiler ve yöneticilerini tek sorumlu olarak
değerlendirmiyoruz, bu haksızlık olur. Bunların alt ve
üst sorumluları da var hiç şüphesiz. Belki de
sorumsuzları demek daha doğru olacak. Türkiye de
kendisini tanımlayıp bir yerlere koymayan yok denecek
kadar azdır desek yeridir. Herkes ağa paşa sanki.
Bakmayın siz Ahmet Hakan’ın tarafsız bölgesine. O
sadece her dönemde nerede duracağını iyi ayarlayan bir
gazeteci. Tarafsızlık onu parolası, aslında hep bir
taraflarda olmuştur. Öyle ya savunduğunuz iktidarlar
döneminde işlenen suçların hesabını bir sonraki ihtimal
iktidara vermek gibi bir zorunluluk var. Konumuz sayın
Hakan ve gazeteciler değil elbette ki. Ancak ne var ki,
devlet adına işlenen suçları savunan ve örtbas eden
birilerinin olması olup bitenleri vatandaşın anlamasını
zorlaştırıyor.
Ne yapsak, bizde mi bazı yanlışları görmezden gelsek?
Bizim inancımıza da insanlığımıza da karakterimize de
uymaz. Biz doğruları da yanlışları da yazarız artık
gerisini vatandaş bilir. Lafı uzatmadan konuya girelim
isterseniz.
Hani taşrada, gözden uzak yerlerde yapılan yanlışlar
göze batmaz da Türkiye’nin göbeğin de niye kimse

görmezden gelir akıl alır gibi değil. Hani ülkenin
gözbebeği İstanbul da vatandaş hapşırsa anında yankı
bulur da Ankara da niye üç maymun oynanır?
Belediyelerin ve devlet kurumlarının
vurdumduymazlığını kimse dile getirmez. Bunların
devlet adına işledikleri suçlar neden görülmez?
Mamak ilçe belediyesi salgın gibi zor bir süreçte ilçenin
ana caddelerini ışıl ışıl görünsün diye desenli renkli
direklerle aydınlattı. Krizleri öngöremeyen belediyenin
yaptığı çok mu elzemdi bilmiyorum ama beğenenler de
vardı. Kızılay kendi sorumluluğunda olduğu için ilçenin
belli noktalarına giyişi kumbarası koymuş. İlgi görüyor
mu onu da bilmiyorum ama sanki belediyenin de böyle
bir görevi varmış gibi sadece bizim caddeye üç beş tane
de o koymuş. Hem de bu ekonomik krizde.
Eh yöneticileri böyle olan belediyenin çalışanını da
mükemmel bekleyemezsiniz haliyle. Bizden iki cadde
aşağıda cumartesi günleri tartışmalı bir Pazar kuruluyor.
Hava soğuk, Pazar pahalı ama vatandaş ucuz bir şeyler
bulabilir miyim umuduyla gidiyor yine de. Zabıta aracı
da pazarın girişinde, içinde dört memur oturuyor.
Pazarcıların bazıları da terazilerini vatandaşa paralel
koymuş görmesinler diye. Zabıtalara durumu anlattım,
şüphelendiğin ürün varsa getirin tarttıralım diyor. Terazi
de yok yanlarında. Prosedür bu mu diyorum,
şüphelendiğiniz biri varsa ceza yazalım diyor. Ceza
fişlerinizi görebilir miyim deyince birden parlayıp bağırıp
çağırmaya başladı.
Gazeteci kimliğimizi gösterip, ben işimi yapıyorum
beyefendi, sizde işinizi yapın, tehdit savurmak işiniz
değil dedim ve yanlarından ayrıldım. Devlet adına suç
işleyenler bununla da sınırlı değil hiç şüphesiz.

Kızım 2,5 yaşına girdi, hala e-nabız sisteminde
görüntüleyemiyorum. Oğlum Ali İhsan hem annede
hem bende anında görüldü. Aile hekimimiz der ki, ilçe
sağlık müdürlüğüne gideceksin. İlçe sağlık müdürlüğü
de der ki, aile hekimine. İlçe sağlık müdürlüğündeki
memurlara biraz çıkışınca 0800’lü bir numara verdiler
ara diye. Aradım, karşıma çıkan hanım efendi de demez
mi ilçe sağlık müdürlüğüne! Kızdım, dalga mı
geçiyorsunuz diye. Bu seferde kayıt oluşturdum, en kısa
zamanda sizi arayacaklar dedi. Bir ay oldu, hala arayan
yok, gerçekleşmedi.
Oğlumun doğumu da Zübeyde hanım doğum
hastanesinde gerçekleşti. Doğum raporları verilirken süt
parası için SGK’ya gidin denildi. Gittik, sisteme
girilmemiş denildi. 15-20 gün arayla tekrar tekrar gittim
yine girilmemiş. İki kere aradım hastaneyi tamam
giriyoruz denilmesine rağmen oğlum da iki aylık olmak
üzere ama hala bir ses yok. Üstelik Mamak SGK der ki,
Gebze den emekli olduğunuz için oranın SGK’sı ödeme
yapacak. Güler misin ağlar mısın?
Derdimiz ne iktidara yaranmak ne de muhalefete göz
kırpmak. Devlet hepimizin devleti. İster yönetici olun
ister çalışan hiç kimsenin devleti ve kurumlarını istismar
etmeye hakkı yok. Kimsenin ekmeğiyle oynamak gibi
bir derdimiz de yok ama hiç kimsede sırtını devlete
dayayıp vatandaşın alın teriyle, ekmeğiyle oynamaya
hakkı yok. Kulun adaletin de gün sizin gününüz olabilir
ama unutmayın ki Allah yarına bırakır ama kimsenin
yanına bırakmaz.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.