Ahmet DEMİRKAYA


Anlayış mı Taviz mi?


Batınız batsın diyeceğim de batsın demekle batmıyor batı. Üstelik bugün neredeyse bütün dünyanın kullandığı teknolojik ürünlerde onların eserleri. Yani bağımlılığımız var batıya. Batılı da bugünlere kolay gelmedi hiç şüphesiz. Kiliselerin öncülüğünde despot kralların bilgiye karşı yaptıkları kıyımlar batı tarihinde önemli yer tutar. Birçok ünlü filozofları bu uğurda kellelerinden oldular, ağır bedeller ödediler. 

Toplumlarında bilginin gücünü yayabilmek için bireyselliği ve akılcılığı ön plana çıkararak yaygınlaştırdılar. Yıllarca süren bir mücadelenin ardından orta bir yol bulundu. Kilise toplumun ruhani yönünü alırken krallar da manevi boşluğu doldurmak üzere yerini aldı. Ülke yönetimi ise bugünkü haliyle modern siyasal anlayışa terk edilmişti. Böylece üç unsur da etkinliğini kaybetmeden ülke üzerinde söz sahibiydiler. Adına da laik demokrasi ve özgürlük dediler.

Yalnız gözden kaçırdıkları bir şey vardı. Sözde özgür bırakılan halk alkol, uyuşturucu ve fuhşun bataklığına saplanmış, aile kavramı yavaş yavaş yok olmaya başlamıştı. Aslında yöneticilerin işine de gelmiyor değildi bu durum. İspanya kralı Carlos futbolu da buna ekleyerek ülkeyi nasıl rahat yönettiklerini izah edecekti. Yani karşılarında başkaldıracak kitleleri buralarda bloke ediyorlardı. Ancak nüfus artışında da bir gerileme söz konusuydu. Almanya doğacak bütün çocukların masrafını üsteleneceği gibi çocuk yapanlara da para yardımı yapmayı teklif ederek nüfus sorununa çözüm arayacaktı. 

Özgürlük kisvesi ile sunulan hayat tarzı kendi ülkelerinde palyatif çözüm olarak görünse de özgürlük götürdükleri ülkelerde kan, zulüm ve göz yaşından başka bir işe yaramadı. Bizdeki özgürlükçüler de bunun mücadelesini vererek elde ettikleri bir özgürlük değil batılıların tasarlayıp paket program olarak sundukları bir çözüm. İlk önceleri zorla özgürleştirdikleri ilk dönem nesillerin ardından sinema, televizyon ve şimdide sosyal medya araçlarıyla gençlerimizin zihnine kazıdılar adeta. 

Televizyon dizilerinde milletimizin izlenimine sunulan çoğu hayat tarzı bizim örf, adet, gelenek, ahlak ve inançlarımıza uymayan yapıtlar. Verdikleri subliminal mesajlarla ahlak ve maneviyatın köküne dinamit koyup tıpkı batılılar gibi aileyi yok ediyorlar adeta. En masumane Ömer dizisinde bile sürekli dindarlarla modernistler çatıştırılarak tek taraflı olarak bireyselliği ve özgürlüğü ön plana çıkarıyorlar. Karşı taraftan da anlayış değil taviz bekliyorlar. Daha önceleri de yazdım, dinde hiçbir şekilde zorlama yoktur. Kimse kimsenin de inancına, yaşam şekline karışamaz. Ama onlarda karışmamalı ve sürekli inananları rencide edici girişimde bulunmamalılar. 

Madem akılcılığı savunuyorlar akıllarını kullanıp kişisel hesaplarını din ve inanç üzerinden yapmamalılar. Evet dini kaynaklarımızda akılla, vicdanla bağdaşmayan bilgiler var. Kimse bizim inandığımız gibi inanmak veya inandıklarımız inanmak zorunda değil. Ancak bu biz inananların sorunu ve çözümü de bize bırakmalılar. Bir kez daha evet ki, aynı ülkede yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz. Tabi ki karşılaştığımız durumlar da olacak. Ancak ne var ki ortak alanlarımızda yaşanabilecek sorunları da yine çatışmadan ve insani kurallar çerçevesinde çözümler üretmeliyiz. Ya da birbirimizin alanlarına fazla girip müdahaleyi gerektirecek davranışlardan kaçınmalıyız.

Özgürlük, Allah’ın insana tanıdığı hayat hakkı kadardır. Ne eksik ne fazla, insan kendini tanıdığı veya tanımladığı kadar özgürdür. Yani, insan kendi içinde bile öyle sanıldığı kadar özgür değildir. Gözlerini hayata açarken dahi bir anne babaya ihtiyaç vardır. Belli bir ergenlik dönemine gelindikten sonra ben sizi tanımıyorum, ben özgür bir bireyim demek onların kişi üzerindeki emeklerine saygısızlık olduğu kadar onların haklarına da nankörlüktür. Hadi bunu geçtik, iki elinden biri olmasa diğeri fazla bir işe yaramaz. İki ayağından biri olmasa diğeriyle özgürlüğün kısıtlı olur. Velhasıl ikişer uzuvların bile birbirine bağımlı yaşamak zorunda.

Elbette ki birey olmak, bireysel davranmanın da önemi çok fazlasıyla vardır. Zira her ne kadar toplu olarak yaşasak da yaptıklarımızdan birey olarak sorumluyuz. İşte tam da burada akıl insana verilmiş en büyük nimet olarak karşımıza çıkıyor.  İrademizi akılla ancak kontrol altında tutabilir, toplumla bireysel ilişkilerimizi ancak bu şekilde sağlayabiliriz.  Toplumsal ilişkilerimizde bireyselliğimizi ön plana çıkararak bencilliğe dönüştürülmemeli. Bencillik bireysellik değil egoizmdir. Egoların çatışması toplumsal ilişkileri de olumsuz yönde etkiler. Buradan insana ve insanlığa faydalı bir sonuç çıkmaz. 

Özellikle ülkemizde herkesin her şeyi biliyor olması çatışma alanlarının başında gelir. Oysaki bilgi öyle kolay elde edilebilir bir şey değildir. Emek ister, azim ister, gayretle çalışma ister. Sadece izleyerek görselliğe dayalı bilgi tam bilgi değildir. Onun bile uzmanları var piyasada. Sinema eleştirmenleri de, haber yorumcuları da bunun için vardır. Ama gelin görün ki bizde televizyon izleyen, haber dinleyen herkes konunun uzmanı kesiliyor. Hal böyle olunca da egolar tavan yapıyor, karşıt görüşler oluşuyor hiç kimse de birbirini anlamadan kavgaya tutuşuyor. Günün sonunda sorsanız elde ettikleri bir şey de yok. Bunun adı özgürlük değil, bireysellik hiç değil. Orta da bir ürün yoksa kuru gürültüden kalan enkaz bir toplum var demektir. Bunun da sürdürülebilirliği yoktur. Siz, siz olun elinizdeki toplumsal değerleri korumaya bakın. Yoksa egonuzu tatmin edecek özgür bir toplum bulamayacaksınız yakın bir gelecekte.

Hadi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…

 

Kocaeli’de hafif ticari araç motosiklete arkadan çarptı: 1 yaralı

Motosikletli gencin hayatını kaybettiği kaza anı kamerada

Market alev alev yanmıştı, tahribatın boyutu ortaya çıktı

Evde yapılan operasyonda 580 kök kenevir bitkisi ele geçirildi

Yayanın tırın altında kaldığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı

Market yangınında bin 350 metrekare kapalı alanın tamamı kül oldu

Bakıma giderken kaza yaptı, dorsenin takılı olmaması facianın önüne geçti

Şarjlı süpürge patladı, evde mahsur kalan şahsı itfaiye kurtardı

Motosikletli 2 şüpheli park halindeki araçları kurşunlayarak kaçtı

Elektrikli battaniyeden çıkan yangın yatak odasını küle çevirdi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR