Prof. Dr. Ata ATUN


Türkiye-Rusya ve bölgesel denge


Kütüphanemdeki Erhan Afyoncu’nun Osmanlı İmparatorluğu, J. Von Hammer’in Osmanlı Tarihi- Devlet-i Aliye ve Ord. Prof. İ. Hakkı Uzunçarşılı’nın 6 Ciltlik en kapsamlı Osmanlı tarihi olduğunu varsaydığım “Büyük Osmanlı Tarihi” kitaplarına çabucak bir göz attım. Buna sebep, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin altıncı toplantısına katılmak için Rusya’ya gitmesiydi.

Osmanlı İmparatorluğu tarihine göz atmamın bir başka nedeni de Cumhurbaşkanı’nın beraberinde Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Savunma Bakanı Fikri Işık, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arştan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile Türk Ordusunun en yüksek rütbeli subayı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın en üst makamında görev yapan Müsteşar Hakan Fidan’ın olmasıydı.

Rusya’nın dünya tarihinde yer alması Dokuzuncu yüzyılın sonlarında başlar. Aradan geçen yaklaşık bin yıllık süreç içinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında hiç böylesine üstü düzey siyasi bir görüşme ve işbirliği olmamış. İşte benim dikkatimi çeken de görüşmenin bu yönü.

1950-1960 yılları arasında Türkiye’de iktidarda olan Demokrat Parti 1954 ve 1957 seçimlerinde halkın büyük bir desteğini alırken, Başbakan Adnan Menderes ve bana göre Dışilişkiler dâhisi olan Fatin Rüştü Zorlu, Batı dünyasının Türkiye’yi “sesi sedası çıkmayan, itiraz etmeyen ve kendileri ne isterse yapmak zorunda olan bir devlet konumunda tutmak istedikleri”nin farkına varmışlar ve yüzlerini yavaş yavaş Rusya’ya doğru döndürme girişimi başlatmışlardı.

Türkiye 1955 yılı Nisan ayında Endonezya’nın Bandung kentinde Asya-Afrika zirvesine katıldı. Bu bir ilkti ve NATO üyesi başka bir devlet yoktu zirvede. Aynı yılın haziran ayında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Fatin Rüştü Zorlu’nun 300 milyon dolarlık bir kredi temin etmek üzere ABD’de uzunca bir süre kaldıktan sonra Türkiye’ye elleri boş olarak dönmesi Batı ile Türkiye’nin arasının açılmasının başlangıcını oluşturdu.

Türkiye’nin Batı’dan beklediği kadar ekonomik yardım alamaması, Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyileşmesini sağladı ve 1960 yılının başından itibaren Sovyet Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler de yumuşama başladı. Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında Başbakanlar düzeyinde ziyaret 1960 yılı Nisan ayının 11’de gündeme geldi, mutabakat sağlandı ve Temmuz ayında yapılması kararlaştırıldı.

Yıllardır Türk halkını komünizm tehlikesinin varlığına inandıran, Rusya’yı öcü gibi tanıtmak için elden geleni ardına koymamış olan Batı, Demokrat Parti’den kurtulmak ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesini önlemek için adına aynı yılın Mayıs ayında TSK içindeki yandaşlarına “Devrim” dedikleri askeri bir darbe yaptırarak, Batı’ya baş kaldırmayı ve Türkiye’yi kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üstünde durdurma çalışmalarını başlatan DP hükümetini yıkmışlardı.

Aklıma 15 Temmuz 2016 öncesi Türk-Rus ilişkileri ve 24 Kasım 2015 günü yaratılan uçak krizi geldi. Uçak krizinin Türkiye-Rusya ilişkilerini bozması yeterli bulunmamış olmalı ki, buna ilaveten, Türkiye-Rusya ilişkilerini tamamen koparmak için 15 Temmuz 2016 günü, 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılmış askeri darbenin benzerine teşebbüs edilmesi yarım asır önceki senaryonun gene sahneye konduğunu göstermekte.

Ama bu seferki, geçmişten çok farklı. Türkiye, Batı’ya muhtaç, iyi çocuk ve ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın ses çıkarmayan müttefik adıyla yıllarca kandırılmış bir ülke değil artık. Bölgenin lideri, figüran değil senaryo yazan bir ülke. Beğenilse de beğenilmese de “Küresel aktör”lerden de bir tanesi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Kremlin’de gerçekleştirdiği zirve öncesinde “Askeri kurumlarımız ve istihbarat teşkilatlarımız düzeyinde bu kadar güven içeren ve etkili bir diyalog kurulmasını kimse beklemiyordu. Moskova böyle olduğu için çok memnun. İlişkilerimizin hak ettiği seviyeye çıkması için aktif biçimde çalışıyoruz” demesi, bence Türk-Rus ilişkilerinin ne denli derin ve güçlü olduğunu ortaya koyuyor... Batı’nın yıllardır çömez gözüyle baktığı, “başına vur, lokmasını al” diye gördüğü uysal Türkiye yok artık…

Bakıma giderken kaza yaptı, dorsenin takılı olmaması facianın önüne geçti

Şarjlı süpürge patladı, evde mahsur kalan şahsı itfaiye kurtardı

Motosikletli 2 şüpheli park halindeki araçları kurşunlayarak kaçtı

Elektrikli battaniyeden çıkan yangın yatak odasını küle çevirdi

8 katlı binanın arka tarafında bulunan bahçede çıktı

Düğünde yeğenini öldüren sanık: "İsterseniz bana idam verin razıyım"

Bayram tatilindeki kazalarda 75 kişi hayatını kaybetti

Kadınlar sözlü tartışmaya girdi, kocaları sokak ortasında çatıştı...

Siyah akan derede sanayi atığına rastlanmadı

Seyir halindeki işçi servisi yandı, karayolu duman altında kaldı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 32 14 12 6 4 48
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 32 8 11 13 -1 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR