Cumartesi akşamı oynanan Galatasaray - Giresunspor maçına taraftarın protestosu damga vurdu. Biz bu tepkilere daha çok Fenerbahçe taraftarının Ali Koç’u protesto etmesinden alışkınız. Bu kez de Galatasaray taraftarı modaya uydu diyelim. İlginç olan ise Galatasaray kulüp tarihinin en kariyerli hocası olan Fatih Terim’e yapılan tepkiydi. “Söylesene Fatih hoca takım niye oynamıyor” sözleri hala kulaklarımda. Peki ne oldu da durum buraya geldi? Tepki verilen Fatih hocanın suçu neydi? Maçı TV’den izlediğinizde sadece yayıncı kuruluşun gösterdikleriyle yetinirsiniz, sahada olanlardan TV’nin gösterdiği kadar haberiniz olur. Statta izlerseniz her şeye hâkim olursunuz. Maçı statta, basın tribününde takip ettim. Son yaşanan, yönetim ve hoca arasında çıkan söylentileri de göz önüne alarak söylüyorum: Hoca yıprandı, artık dinlenmesi lazım. Şu da var bu maçtaki kayıp hocaya bağlanamaz. Oyuncuların başına dünyanın en iyi teknik adamını getirseniz de değişen bir şey olmaz. Futbolcuların kendileri sahada ama ruhları yok. Terim saha kenarında adeta kendini parçalıyor, maç boyu yedek kulübesine girmedi bile, oyunu sürekli ayakta takip etti ve oyuncularına her pozisyonda sert tepkiler gösterdi. Hoca daha ne yapsın? Çıkıp kendi mi oynasın? Tamam Terim’in hatalı olduğu maçlar yok mu? Tabii ki var ama Giresunspor maçında Terim’de suç yoktu. Takım genç, tecrübesiz ama taraftar sabırsız, Galatasaray gençleşecek derken taraftar adeta yaşlandı. "Ara transfer" olarak adlandırılan ikinci transfer ve tescil dönemi 12 Ocak 2022'de başlayıp 8 Şubat 2022'de sona erecek. Galatasaray yönetimi ne yapıp ne edip genç kadroya, tecrübeli oyuncular kazandırmadan bu kaos ortamından çıkamaz. Zaten taraftarın da isteği bu yönde.