Son kabadayı
Anlamakta güçlük çektiğim öyle olaylar yaşıyoruz ki son günlerde.
Kitle kitle insanları ardından sürükleyen siyasi liderlerimizin dünya görüşlerine taban tabana zıt davranış ve söylemleri,
Bu görüşleri dışına ilk tezahür yıllarında çizilmiş kalın çizgi yada çevreleyen çelik kabuğun toz haline gelip yok olması,
Olması ihtimal dahilinde rüyada dahi gerçekleşemeyecekken, bir den oluvermesi…
Enteresan gelişmeler vesselam…
*
Düz insanım. Siyasetten fazla anlamam. Kıvırmasını beceremem yani.
Bu nedenledir ki aklıma geleni, kafama takılanı söyler ya da sorarım.
Ahmet Türk çıkarıldı içeriden. Hastalık nedeniyle.
Referans Dr. Devlet Bahçeli. MHP Genel Başkanı. Ülkücü iradenin lideri.
Hoş olup olmaması bir tarafa insani bir yaklaşım. Takdir ettim gitti.
*
Kafama takılan şu.
Yıllarca tutuklu bulunan bir kabadayı var. Yazdığı mektuplarla meşhur. (Mektupları tasvip etmesem de)
İçerde iken bile, fikrinden, tarzından ödün vermeyen biri.
Belki ayda birkaç kez hastaneye kaldırılan, kısa tedavisi yapıldıktan sonra tekrar hücresine götürülen biri.
Belki de ring aracında ellerini kelepçeleyen askerlerin hayranlıkla selfi yaptıkları, hatta hatıra fotoğrafı çektirdikleri biri.
Son kabadayı Alaattin Çakıcı.
*
Acaba bu adam içinde referans olunsa nasıl olurdu.
Bebek katilleri ve uzantılarının teşekkür tebrik telefonları yanı sıra, aziz Türk Milletinin asıllarının da
'Bahçeli çok yaşa', 'İşte adil adam' sözleriyle tebriklerini kabul etse nasıl olurdu?
Gerçi böyle bir olayda Çakıcı’nın tutumunun da ne olacağını kestirmek mümkün değil.
Kimler affa mazhar olmadı ki tarihimiz de?
*
Özellikle bu günler de ülkücü iradenin küçücük bir gülümsemeye ihtiyacı var gibi bu günlerde.
Belki de küçük bir hareketin yada bir çift sözün yetecek sayın Bahçeli.
Mukayese olsun diye değil ama. Adalet için.
Namın sadece memleketin belirli bölgesinde değil, tüm ülkede yürüsün istiyor ardındakiler.
Buzlar erir belki değil mi?
Benden söylemesi…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.