Efendim bir çoğumuzun bildiği gibi bu ay (Rebiülevel) ayı Efendimiz (SAV) doğduğu aydır.

Kainata teşrifleri ile rahmet, bereket ve şeref katan kutlu Nebi, Müminlerin gözbebeği, gönüllerin kıblesi olan Peygamberimizi doğum ayında daha iyi anlamak ve daha çok anmak biz Müslümanlar içinde bir fırsat olmalı.
Aslında hayatımızın her alanında O’nu yad etmek O’nun sünnetine, hayatına tabi olmak lazım.
Ama maalesef olamıyoruz.
Var olma sebebimiz olan ve Rabbimizin 'Cinleri ve insanları ancak kulluk etsinler için yarattım' ayeti ile dünyaya gelişimizin ve yaşantımızın asıl gayesi olan 'Kulluk' noktasındaki yegâne rehberimiz, Peygamberimizi ne kadar iyi anlarsak o kadar iyi kul oluruz.
Çünkü Rehber, öğretici ve ebedi hayat olan ahiretin kazanılması için olmazsa olmazdır o kutlu Nebi.
Rabbimiz, ayetlerinde 'Allah’a ve Rasül’üne itaat edin, Rasül size ne verdiyse alın neden nehyettiyse kaçın, o bir işe hüküm edince dinleyin, o havasından konuşmaz ne konuştuysa bendendir, ona uyun ki doğru yolu bulun, ona itaat edenler cennete isyan edenler cehenneme girer' gibi birçok ayetle Peygamberimizin fazileti ve önemi belirtilmiştir.
Hayatı, ilkeleri, getirdiklerine bakıldığında ve kendisi için Allah tarafından 'Alemlere rahmet' olarak ilan edilen böylesi büyük ve şanlı bir insanı tabi ki birkaç yazı, birkaç makale ile tanımak ve anlamak mümkün değil.
Ama hiç olmazsa bu ayda çokça salavat getirerek, Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve al ali seyyidina Muhammed diyerek, Essalatü vesselamu aleyke ya Rasulallah diyerek yad edelim.
Unutmayalım ki, Efendimiz (SAV) kendisine her şey verilmesine rağmen o bizi hiçbir zaman bırakmadı. Doğumundan vefatına kadar 'ümmetim' dedi. Hani mahşerde hiç olmazsa yüzümüz olsun diye bizde onu çokça yad edelim. 
Hayatını araştırıp tabi olup onu gönlümüzde taşıyalım inşallah.