Peygamberimiz, Ramazanın geldiğine sevinen, gittiğine de üzülen cennettedir buyurmuştur. Peki ama niçin? Çünkü Ramazanın gelmesine ancak ibadet etmeyi seven Müslüman sevinir.
Allah için aç kalmayı, susuz kalmayı, şehvetli işlerden uzak kalmayı ancak samimi ve sadık Müslümanlar başarırlar. Tabi birde bunların üzerine Ramazan ayındaki iklimsel sıcaklık ve saat uzunlukları eklendiğinde dahada zorlu hale gelen Ramazan orucuna göğüs germek her yiğidin harcı olmuyor.
Dolayısı ile bütün bu zorlukları bilerek yine de Ramazanın gelmesine sevinen kişi, iman ve amel ehli olduğu için zaten o Cennete girecektir. Ramazanın zorlu ama bereketli, feyizli, manevi lezzetlerinin gitmesine üzülende yine aynı sebeplerle üzüldüğü için Cennettedir..
Evet Her iki sebepte iman ve amel alametleri olduğu için, imanın ve salih amelin içerikleri olduğu için yukarda yazdığımız hadisi şerif vuku bulmuş oluyor.
Ve düşünün her anınızda bu bereketin içindesiniz. Ramazanın güzellikleri o manevi havası her yeri sarmış, sofraları şenlendirmiş, dostları aynı masaya toplamış, inananları bir arada toplayıp saf saf namaz sıralarına dizmiş..
Akşam saatlerine yaklaşınca fırınların önündeki pide kuyrukları ve ortalığı saran tatlı bir telaş ile hadi geç kalıyoruz, hey usta bana da 3 pide demiştim benim pide sıcak olsun gibi sözlerde zaten ayrı bir renktir Ramazanın içinde…
İftar vakti geldiğinde herkes artık sofraya doğru odaklanırken, mutfaktan tüm evi saran yemek kokuları ise başka bir lezzettir Ramazanda…
Ve herşeyden ötesi, Rabbi için aç kalmanın, susuz kalmanın ve bunlardan haz duyup mutlu olup, ilahi rızayı kazanın Allah’ın gönlünü almanın hazzıdır Ramazan…
Bollukla, bereketle ve huzurla geçmesi dileği ile Hoş geldin diyoruz …
