Geçtiğimiz hafta içerisinde sosyal medyada Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı bir yurtta gaz kaçağı olduğuna dair bir paylaşımda bulunuldu. Bu yurtta kalan birkaç öğrenci tarafından…
Sorumlu gaz şirketi tarafından gerekli inceleme yapıldı.
Sonuç; Asılsız ihbar.
Sevindik hep birlikte. Hele Aladağ faciasından sonra. Ama kazın ayağı hiçte öyle değilmiş.
KYK Sakarya İl Müdürü'nün açıklamasına göre paylaşımı yapan öğrenciler, bir hareketliliğin ayak seslerini bazı milletvekillerine (Söylenildiğine göre HDP'li vekiller) bildiriyorlar aslında.
Neyse, her resmi kurumun nizam ve intizamını tesis eden disiplin işlemleri var.
Gereken yapılmış, kısa süreli de olsa uzaklaştırma almışlar.
Esasen beni ilgilendiren nokta bu.
Öğrencilerimizi ilgilendiren nokta da bu olmamalı.
Ülkemin ailelerinin gelir ortalaması belli.
Birçok aile zor zanaat eğitim masraflarını karşılayabiliyor.
Hele devletimizin müşfik kolları da olmasa çok zor eğitimi tamamlayabilmek.
Hangi şartlarda bu okullara gelindiği de zaten ortada.
O halde benim genç üniversiteli kardeşime şu düşüyor.
Derslerinize çalışın…
Belki sizler kadar bilgiye sahip olmayan, hasbelkader çeşitli sebeplerle seçilip Ankara’ya gidenlere malzeme olmayın.
Eğitiminizi tamamladıktan sonra oraya siz gidin.
Genç Türkiye’mizin genç dinamik idarecileri olun.
O zaman isterseniz konuşun, isterseniz vurun yumruğunuzu masaya.
Ama yumruk size ait olsun.
İçimizde halen geçmişin özlemini taşıyan sözüm ona kanaat önderleri olabilir.
Rehberiniz ilim olsun.
Sizi en güzele yönlendirecek olan odur.
Genç üniversiteli kardeşim!
Bugün ailene karşı görevin olan eğitimin esasen vatanına karşı olan sorumluluğundur.
Benden söylemesi...
