27 Şubat akşamı İdlib’de şehit olan askerlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralı askerlerimize acil şifalar dileyerek sözlerine başlayan Dönmez;
Şam’da Emevi Camii’nde Cuma namazı kılma hayaliyle başlayan ve baştan sona kadar yanlış kararlarla izlenen suriye politikasıyla, halkları kardeş olan, ortak inanç, ortak kültür ve ortak tarihe sahip olup, yüzlerce yıl aynı devletin vatandaşı olarak yaşayan iki komşu ülkenin emperyalist güçlerin etkisiyle savaşın eşiğine gelmesi asla ve asla kabul edemeyeceğiz bir durumdur diyen Dönmez, sözlerine şu şekilde devam etti ;
Neredeyse 10 milyon insanın göçmen durumuna düştüğü, yüzbinlerce çocuğun öksüz veya yetim kaldığı, 600 bin insanın yaşamını yitirdiği ve bütün bir ülkenin yerle bir olduğu çok zararlı bir sonuca ulaşılmış durumda dedi ve bunlara rağmen Esad halen koltuğunda oturuyor ve hemen hemen kaybettiği toprakların % 80’nini geri aldı diyerek sözlerini devam ettiren Dönmez,
Bizler her şeyden önce Türk silahlı kuvvetlerinin birer neferiyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğünün ve bağımsızlığının teminatıyız.
Asla ve kata şanlı Mehmetçiğin bir damla kanının akmasına razı gelemeyiz. Eğer mehmetçik bir ülkeye gidecekse bu ülkeye gitmesinin amacı ya orada akan kanı durdurmak veyahut oraya bayrak dikmek olabilir. Lakin mevcut duruma bakıldığında bu iki sebepten herhangi birinin tahakkuk etmediği görülmüştür.
İzlenen yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilerek mutlaka Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde, bölünmeye mahal vermeyecek üniter bir anayasa ile Suriye’nin tek bir çatı altında kalması ve bölgenin emperyalist hedefler doğrultusunda dizayn edilmesinin önüne geçmek için Esad’la görüşülmeli dedi.
Son olarak Dönmez, Cenab-ı Allah kahraman Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirmesin ve daima korusun diyerek sözlerini tamamladı.
