Bu metin, kaygı duyan, işsiz kalan, yarına dair endişe duyan gence, o gencin annesine, kepenk kapatmak zorunda kalan esnafa, iş dünyasına, kaygıyla bugünü ve yarını yaşayan bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bir çağrıdır. Kaygımız, ülkeyi bölmek istemeleridir. Çağrımız, ülkeyi böldürtmemek için bir araya gelme çağrısıdır." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Parti Sözcüsü Böke, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, CHP Parti Meclisinin (PM) 6 Kasım 2016 tarihli bildirgesini "gereği üzerine" diyerek yeniden okudu.
Böke, bildirgeyi okuduktan sonra ise gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Söz konusu bildirgeyle ilgili hem Ak Parti'nin hem de Cumhurbaşkanlığının suç duyurusunda bulunmasını nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Böke, "Suç duyurusunda bulunulmuş olan bildirgeden birkaç cümleyi daha hatırlatma ihtiyacı duyuyorum o zaman. CHP'nin kamuoyuna, endişe duyan halkımıza açık çağrısında şu cümle var; biz Türkiye'yi asla kimseye böldürmeyeceğiz." diye konuştu.
Böke, "AKP'nin ve Cumhurbaşkanının suç duyurusunda bulunmuş olduğu metin, Türkiye'yi böldürmeme metnidir. Bu metin, kaygı duyan, işsiz kalan, yarına dair endişe duyan gence, o gencin annesine, Kepenk kapatmak zorunda kalan esnafa, iş dünyasına, kaygıyla bugünü ve yarını yaşayan bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bir çağrıdır. Kaygımız, ülkeyi bölmek istemeleridir. Çağrımız, ülkeyi böldürtmemek için bir araya gelme çağrısıdır." ifadelerini kullandı.
PM bildirgesinde HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasının Anayasa aykırı olduğu vurgusu yapıldığı hatırlatılarak, "Sayın Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında ise 'Yargıdan kaçmamalıyız, seçimle gelen ifade vermem diyemez' açıklamasında bulundu. Bu iki açıklama tezat olarak değerlendiriliyor. Siz ne dersiniz?" sorusu üzerine ise Böke, bu iki açıklamanın birbiriyle asla tezat olmadığını savundu.
Böke, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'de hiç kimse, cumhurbaşkanı da seçilmişler de belediye üyeleri de vatandaşlar da hiç kimse hukukun üstünde değildir. Eğer hukuk bir ifade verme talebinde bulunuyorsa mutlaka ifade verilmelidir. Ancak verilen ifadeden bağımsız olduğu aşikar olan siyasi tutuklamalara karşı durmak bir demokrasi tutumudur. Bunlar birbiri ile asla çelişkili değildir. Bilakis tam da birbirini destekleyen, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inancı tam olan bir partinin söyleyebileceği özgüvenli sözlerdir."
Başbakan Binali Yıldırım'ın yeni anayasa konusunda CHP'ye yaptığı çağrı hatırlatılarak, bir görüşme talebinin gelip gelmediğinin sorulması üzerine ise Böke, iletilmiş henüz resmi bir görüşme talebi olmadığını söyledi.
Yeni anayasa noktasında dün ne söyledilerse bugün de aynı yerde durduklarını aktaran Böke, "Türkiye'yi daha demokratik kılacak, Türkiye'yi daha özgür kılacak, Türkiye'nin Cumhuriyeti'ni güçlendirecek her tür yasal düzenlemede biz de varız. Hatta öncüsüyüz. Ancak, eğer anayasa değişiklikleri, Türkiye'nin birliğini ve beraberliğini bozacak ve bu değişikliği o yönde bir şantaj aracı olarak kullanacaksa biz asla böyle bir oyunun parçası olmayız." yanıtını verdi.
ABD'deki başkanlık seçimi sonucunun sorulması üzerine ise Böke, Donald Trump'a hayırlı olsun dileğinde bulundu. Böke, "Diliyoruz ki dünya için bu derece önemli olan bir pozisyon, dünyaya barışı getirmeyi öncelesin, dünyanın ortak kalkınmasını hedeflesin. Derdi sadece kendi koltuğu değil bütün dünyanın insanlarının refahı olsun." dedi.
YENİKAPI RUHU
Böke, "Yarın 10 Kasım. Her sene geleneksel olarak yapılacak resmi tören bu yıl Beştepe'de yapılacak. Sayın Kılıçdaroğlu anma toplantısına davetli mi?" sorusu üzerine ise davetle ilgili kendisinin bir bilgisi olmadığını söyledi.
Böke, "CHP, yarın Atatürk'ü, Türkiye'nin önderini Anıtkabir'de anacak bundan eminiz. Başka yerde anmaya gerek yok zaten." ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım'ın "Yenikapı ruhu" ile ilgili açıklamaları hatırlatılarak, "Bu ruhun devam ettiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu da yanıtlayan Böke, "Türkiye'de bu ruh çağırma işlemlerinin artık sona gelmesini diliyoruz. Biz demokrasi istiyoruz, Yenikapı'ya giderken de 'demokrasi' demiştik, Yenikapı'dan sonra da 'demokrasi' dedik. Eğer arayış bir ruhsa o ruhu yıkmış olan AKP'nin esas yıktığının demokrasi olduğunu bir kez daha hatırlatma ihtiyacı duyuyorum." değerlendirmesini yaptı.
