Bunlar bir Türkiye'nin siyasi gerçeği. Henüz aşılabilmiş değil
Miroğlu, AK Parti'nin MHP'yle Cumhur İttifakı'ndaki beraberliğinin Doğu ve Güneydoğu'da nasıl karşılandığına ilişkin soruya, "Bölgede tabii ki bu eleştiriliyor. Ama MHP teşkilatlarıyla bir sorun falan yaşamıyoruz. Bu arkadaşlarımız bölgedeki politikalarımızla çatışan, çelişen bir siyasi tavır koymuyorlar ortaya. Ama tabii bizim MHP'yle yaptığımız ittifak hükümette bir ortaklık, siyasetin bütün alanlarında ortaklık değil. Böyle yorumladığınız zaman her partinin farklı fikirleri olduğunu görürsünüz. Sayın Babacan'ın, Davutoğlu'nun söylediği şeyler İYİ Parti'yi memnun ediyor mu? Hatta CHP'yle ve tabanıyla ne kadar uyumlu? Bunlar bir Türkiye'nin siyasi gerçeği. Henüz aşılabilmiş değil." yanıtını verdi.
Devlet PKK'nın kayyumuna karşı kendi kayyumunu atar
HDP'ye yönelik kapatma davasıyla ilgili Miroğlu, "6-6,5 milyon oy alan bir parti hala geçen yüzyılın parametreleriyle hareket etmeye devam ediyor. Bu işin siyasi sonucuna bakacak olursak Türkiye her yıl bir siyasi partinin kapatılmasına şahitlik yapacak bir ülke olmamalı. Buradan çıkmalıyız, ama ne yapmalıyız? Bu partiyi yöneten insanların bu ilişkiyi reddetmeleriyle olur. Reddetmiyorlarsa aynı tarihi tekrar yaşarız. Devlet PKK'nın kayyumuna karşı kendi kayyumunu atar. Bunların tekrarını her zaman yaşayabiliriz." ifadelerini kullandı.
Niçin böyle bir teslimiyet, neden? Kendi yüzünüzle bir yere gelmişsiniz
AK Partili Miroğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye bu örgütün militanlarına karşı sürdürdüğü mücadelede bir başarı noktasına erişti. Şimdi işin siyasi kısmı kaldı. Bir siyasi gelenek var ve bu geleneği sürdürmek isteyen parti yöneticileri var. Şimdi gidip Diyarbakır'da Cizre'de muhafazakar Kürt kesimi içerisinde konuşsanız size 'Bu partiyi solculara teslim ettiler' diyeceklerdir. Bunu bana HDP'li insanlar söylüyor. Niçin böyle bir teslimiyet, neden? Kendi yüzünüzle bir yere gelmişsiniz. Çok büyük acılar, bedeller var. Bunu tutup haraç mezat küresel güçlerin vesayet savaşlarını sürdürmekten başka bir amacı kalmamış bir örgütün vesayetinde neden sürdürüyorsunuz?"
