Zübeyde Bozak Adlı

Tarih: 22.12.2025 20:11

Neden Hiç Kimse Gerçekten Dinlenemiyor?

Facebook Twitter Linked-in

İnsanlar çalışıyor, koşuyor, yetişmeye çalışıyor. Bir iş bitiyor, diğeri başlıyor. Gün içinde kısa molalar var ama zihnin durduğu pek yok. Dinlenmek, artık sadece bedeni bırakmak gibi algılanıyor. Oysa zihnin hâlâ ayakta olduğu yerde insan tam olarak dinlenmiş sayılmıyor.

Dinlenememek çoğu zaman tembellik değil, suçlulukla ilgili. “Şimdi durursam geri kalırım” düşüncesi içten içe çalışıyor. Bu yüzden insanlar yorgun olduklarını kabul ediyor ama durmaya cesaret edemiyor. Sanki dinlenmek bir ödülmüş gibi, önce her şeyin bitmesi gerekiyor. Ama o “her şey” hiç bitmiyor.

Aile içinde de bu hâl kendini gösteriyor. Anne babalar dinlenirken bile akılları çocuklarda, eşler birlikteyken bile zihnen başka yerde. Aynı evin içinde herkes var ama kimse tam olarak orada değil. Yorgunluk paylaşılıyor, dinlenme paylaşılmıyor.

Belki de sorun zaman bulamamak değil; durmaya izin vermemek. Kendimize karşı bu kadar sert olduğumuzda, beden dinlense bile ruh hep tetikte kalıyor. Bu da yorgunluğu geçici değil, kalıcı hâle getiriyor.

Gerçek dinlenme bazen uyumak değil, bir anlığına yetişme hâlinden çıkabilmektir. Bir şeyleri kaçırma korkusunu kenara koyup, “şu an buradayım ve bu yeterli” diyebilmektir.

Belki de kendimize sormamız gereken soru şu:
Gerçekten çok mu yorgunuz, yoksa hiç durmaya cesaret edemediğimiz için mi böyle hissediyoruz?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —