Zehirli ok 2
Şimdilerde kapalı bayanların televizyon dâhil her mecraya sokulmaya çalıştığını fark ettim. Moda(!) konseptli yarışmaların, moda adı altında yayınlanan dergilerin kapalılara daha bir ilgiyle yöneldiği de gün gibi ortada. Hele evlilik programlarına hiç girmiyorum bile. Aleni bir şekilde bir milletin genetiğiyle oynanmaya çalışılıyor. Bununla ilgili geniş çaplı bir araştırma sonucu şu bilgilere ulaştım; Mart 2003'te RAND Corporation tarafından Zalmay Halilzad'ın karısı Ceryl Benard'a hazırlattırılan ve yoğun tartışmalara neden olan "Civil Democratic Islam: Partners, Resources and Strategies" adlı çalışmadan sonra yine RAND tarafından "U.S. Strategy in the Muslim World After 9/11" adlı yeni bir çalışma hazırlandı. Çalışma, İslam dünyasının geleceğinde kanlı iç savaşların nasıl damga vuracağına dair ürpertici projeler hakkında geniş bilgiler sunuyor. "Medeniyetler çatışması"ndan sonra neo-con'ların en orijinal keşfi olan "medeniyet içi çatışma", daha doğrusu "İslam kendi içinde çatışacak" tezinin nasıl uygulanacağı projede apaçık ortaya koyuluyor. Doğrudan işgalleri ikinci plana iten ve Müslümanların dinini, kültürünü, alışkanlıklarını ve hayat tarzını temelden değiştirmeyi amaçlayan, "demokratikleşme" büyüsü adı altında Müslüman elitler üzerinden gerçekleştirilmesi planlanan proje, Thomas Friedman'ın sözünü ettiği, ABD'nin İslam dünyasında giriştiği "köklü devrim harekatı"nın ana stratejisi ile örtüşüyor. Bu stratejilerden biride ABD’nin Müslüman ülkelerde gençlik dergisi çıkarmayı planladıkları gerçeği. Türkiye’de artmaya başlayan birçok türbanlı bayan dergisi, ABD’nin bu projesinin Türkiye kolunu işletmeye başladığının göstergesidir. Bu ve bunun gibi bir çok projeyle İslam medeniyetlerini yıkmaya çalışıyorlar. Çünkü Müslüman coğrafyanın geleceğini şekillendiren bir proje bu. Adım adım uygulanıyor. Hedef bölgelerde bir çok çevrenin yoğun desteğini alarak. Türkiye dahil, Müslüman coğrafyanın "demokratikleşme" ve “modernleşme” kamuflajı altında savunmasız bırakılmasına yönelik derin bir müdahale bu. Bugün hararetle alkışlanan sürecin acı sonuçlarıyla daha şimdiden yüzleşiyoruz. Söz konusu proje çerçevesinde rol üslenen kişiler ve çevreler, dünyanın yargılayıp mahkum ettiği bir düşünceye hizmet ediyorlar. Çünkü neo-con'lar her ülkede kendilerine hizmet edecek kadrolar oluşturuyor ve projelerini bu kadrolar üzerinden yürütüyor. Müslüman dünyanın geleceğine damgasını vuracak siyasi kadroları, ekonomik çevreleri, kültürel öncüleri, hatta İslami hareketleri oluşturuluyor, siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal ve dini dönüşümün temelleri atılıyor. Ve ne yazık ki Ülkemizde de kendilerine hizmet edecek kadroları yuvalanmaları kurdukları aşikar. Ama biz ülke olarak bu coğrafyada onlar için belki de en büyük tehdidi oluşturuyoruz. Bu yüzden İslam medeniyetinin birer savunucusu olarak ayık olmak durumundayız. İçimize sızmaya çalışan bu yapının emellerine ulaşmasına ne pahasına olursa olsun izin vermemeliyiz Allah’ın izni ile…
Sağlıcakla kalın…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.