9716,77%-0,05
32,47% -0,21
34,93% 0,38
2438,49% 0,65
3991,84% -0,04
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nün 23. günü CNN Türk’te yayınlanan Şirin Payzın’ın moderatörlüğünü yaptığı “Ne Oluyor” programında.Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin soruları yanıtlıyor.
İstanbul'a ulaşan Kılıçdaroğlu'ndan ilk açıklama geldi.
"Halktan büyük destek gördük. Tüm yurttaşlara teşekkür borçluyum" diyen Kılıçdaroğlu, "Kaldığım karavan mütevazı bir karavan. Yediğimiz yemekler, içtiğimiz su belli. Sabah erken kalkıyorum, kahvaltımı yapıp yürüyorum. Ayaklarıma çok şey borçluyum, herhangi bir sorun çıkarmadı bana. İki doktor arkadaşım var bana yardımcı olan" ifadelerini kullandı.
CNN Türk'te konuşan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
Yürüyüşte umduğumdan fazlasını buldum. Üstümde sadece adalet yazılı olacak ve İstanbul'a yürüyeceğim demiştim. Bu bir parti yürüyüşü olmayacak demiştim, olmadı da. Destek veren vatandaşlarımıza şükranı borç bilirim. Eleştirileri saygıyla karşılıyorum. Lüks karavanda yattığım söyleniyor, karavanın bana sağladığı tek avantaj akşamları uyuyabileceğim yer olması. İki doktor arkadaşım var bana yardımcı oluyorlar. Her yürüyüşten sonra ayaklarımı buzlu suya koyuyorum, dolayısıyla dinleniyorum ve yola devam ediyorum. Bu yürüyüşü daha önce hiç düşünmemiştim. 450 km'lik bir yürüyüş aklıma hiç gelmemişti.
'Yargıya olan güvenim temelden sarsıldı'
Öfkem geçmedi, yargıya olan güvenim temelden sarsıldı. Hukukun üstünlüğüne göre değil belli merkezden gelene göre karar verilmesi üzücü. Belli mahkemelere belli kişilere yerleştiriliyor. Bir muhalif yargılanıyorsa ne kadar ağır ceza verirsem hükümetin gözüne girerim diye düşünüyorlar. Enis bey ne yapmış? Elde belge, bilgi olmadan tutuklamak hangi yargının ürünü? Nasıl casusluk diye suçlanabilir? Adalete olan güvenimiz temelden sarsılmış oldu. Hakim dediğiniz kişi eğer bir yerden aldığı talimatın gereğini yerine getirip görev yaparsa çocuklarına kötü miras bırakmış olur. Gelecekte utanacaktır. Yargıç kimsenin önünde eğilmemelidir. Adalet dağıtmalı ki devlet olduğu belli olsun.
Enis Berberoğlu bardağı taşıran son damladır
'TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ KORKU GÖMLEĞİNİ ÇIKARDI'
Mesela yolda yürüyen bir grup bizi alkışlıyor, aynı gruptan 4-5 kişi de rabia işareti yapıyor. Bunlar arkadaşlar, halk arasında bir kavga yok. Bu yürüyüş izim Cumhuriyet tarihimizin en barışçıl yürüyüşüdür. Bize eleştiriler yapanlar, yuhalayanlar, taş atanlar, gübre dökenler de oldu. Biz hiçbirisini sorun yapmadık. Düzcelilerin çok üzüldüğünü biliyorum.Adalet çok yönlü bir kavram. Sadece mahkeme salonlarında aranan bir kavram değil. Tek bir hedef koymadım doğrudur, 20 Temmuz sivil darbesinden sonra topluma giydirilen bir korku gömleği vardı. Türkiye üzerindeki korku gömleğini çıkardı. Artık daha rahat konuşabileceğiz. Bir yürüyüşte on binlerce kişi size refakat ediyorsa o korku gömleğini atmışsınız demektir. Sivil darbeden sonra Türkiye adeta yarı açık cezaevine döndürüldü.
'ADALET SOKAKLARDA ARANMAZ DİYENLERE: DEMOKRASİ SOKAKLARDA ARANIR MI?'
Efendim 'adalet sokaklarda aranmaz'. Peki ben onlara sorayım: Demokrasi sokaklarda aranır mı? 15 Temmuz'da demokrasiyi nerede kazandık. Vatandaşları sokağa kim çağırdı? Bu beyefendi çağırdı? Bu ülkeye adalet gelinceye kadar sonuna kadar mücadele edeceğim. Bedel ödeyecekmişiz, hiçbir korkum yok. Bedel ödenecekse önce ben ödemeye hazırım.
Bu bir son değil başlangıçtır. Parlamentoda sesimizi kısmak isterlerse sokağa çıkacağız.
Niçin rahatsız oluyor Binali Bey? Ben adalet için yürüyorum. Binali Bey şunu düşünmüyor mu acaba? Sözcü'nün 2 muhabiri atıldı hapse, itiraz edildi, yargıç karar veriyor…. Deliller toplanamadığı için tutukluluklarının devamına… Ben 80 milyon için adalet arıyorum. Bu yürüyüş bize, 80 milyonun adalete susamış olduğunu gösterdi.
'1 KİŞİNİN BİLE BURNU KANAMADI, BUNLAR TERÖRİST NEDİR ONU DA BİLMİYOR'
Biz bu yürüyüşü yaptık ertesi gün her şey düzelecek diye düşünmüyorum. Şimdi bu yürüyüş demokrasisi gelişmiş bir ülkede olsaydı ve o ülkeyi yönetenlerde demokrasi kültürü olsaydı, düşünürlerdi; bu insanlar 40 derece sıcakta neden yürüyor? Oturup düşünürlerdi, oturup konuşmalıyız. Bizim gibi ülkelerde demokrasi kültüründen gelmeyen insanlar ülkeyi yönetiyorlarsa, yarın sonuç alacağım diye bir hayal peşinde koşamazsınız. Bu kişiler sadece karşısınızda bir duvar olarak dururlar. Partinin genel başkanı diyor ki 'ben lütfettiğim için yürüyorsunuz diyor' Anayasal hakkım ne zaman birinin lütfu oldu? Demokrasinin 'd'sinden nasibini alsaydı bunları söylemezdi. 'Bunlar teröristtir', 1 kişinin burnu bilele kanamadı. Bunlar terörist nedir onu da bilmiyor.
Mitingden sonra ne yapılacak?
Biz bu yürüyüşü yaptıktan sonra ertesi gün hakimler adaletli karar vermeyecekler. Bizim gibi ülkede yarın sonuç alacağım diye hayal peşinde koşamazsınız. Duvar olarak karşınızda dururlar. Anayasadan kaynaklanan hakkım ne zamandan beri lütuf oluyor? Anayasal hakkımızı kullanıyoruz, bunlar teröristin ne olduğunu bilmiyorlar. Bu bir son değil başlangıçtır. Yeterli sayımız var istedğimizi yaparız derlerse sokağa çıkarız. Adalet var diyemiyorlar. Hukuk, adalet yok bu ülkede.
Hükümettekileri anlamakta zorlanıyor. İnanç, vicdan, hukuk denilen bir şey var, nasıl bu kadar katı olabiliyorlar anlamıyorum. Asla geri adım atmayın, biz milyonlarız bunun farkına vardık. Bizim başlangıcımız 9 Temmuz'dur.
15 Temmuz darbe girişimini nerede önledik, sokağa çağrı yapmadılar mı? Devletin televizyonu bizim yürüyüşümüze 'sözde Adalet Yürüyüşü' dedi. Bedel ödemekten hiçbir korkum yok.
Bahçeli'ye yanıt
Yanımızda yürüyen çok sayıda ülkücü yürüdü. Gerçek ülkücülerin provakasyona dahil olacağını düşünmüyorum.