Geçtiğimiz haftalarda Gebze gündemi Hünkâr Çayırı'nın satışı nedeniyle bir hayli hareketliydi. 

Siyasi gündem bir anda Hünkâr Çayırı'na odaklandı. Odaklanmaması ise imkânsızdı…
Dünya tarihinde İstanbul'u fetih ederek çağ açıp, çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han'ın otağı olan Hünkâr Çayırı, satılık ilanı ile satışa çıkarılmıştı. 
Kimileri bunu ilk duyduğunda olamaz, satılamaz, bu tarihe ihanet olur dese de birilerine göre de yanlışlıkla satışa çıkarılmıştı. 
Bu şaşkınlıklar ve yanlışlıklar içerisinde yetkili mercilerden böyle bir satışın söz konusu olmayacağı açıklamaları yapılarak, satışın durdurulduğu belirtilmişti. 
Bana göre; Hünkâr Çayırı, bugün satılmamış olsa bile önümüzdeki yıllarda satılmayacağının garantisi yoktur. Ve bu garantiyi, Gebze siyasetine yön verenler, verememiştir… 
İlerleyen günlerde Hünkâr Çayırı’nın akıbetinin ne olacağı şuan için muamma…
Gelelim diğer bir konuya; 
Bunu duyduğumda tıpkı, Hünkâr Çayırı satışına verdiğim tepkiyi verdim. Böyle bir durum söz konusu bile olamaz dedim kendi kendime.
Ortada bu kez bir satış söz konusu değil. Sadece birleştirme söz konusu…
Maliye Bakanlığı, 'Tek Vergi Dairesi’ projesi ile ilçelerde bulunan vergi dairelerini tek çatı altında toplamak istiyor. 
Bu projesini ise ilk olarak Eskişehir'de başlattı. Önümüzdeki günlerde de Kocaeli'de de uygulamak istiyor.
Şimdi diyeceksiniz ki; ne var canım bunda, birleştirsinler…
Hayır, çok şey var. 
Bu projenin uygulamaya başlatılması demek, Gebze'de mevcut yükü bile kaldıramayan Uluçınar ve İlyasbey vergi dairelerinin kapanması demek. 
Bunun yanı sıra Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova'da bulunan binlerce mükellefin artık en ufak bir işlem için bile İzmit’e gitmek zorunda kalması demek…
Henüz Eskişehir'de başlatılan ve Kocaeli'de de düşünülen bu proje ile Gebze ve bölgesi yeni bir tehlikeyle karşı karşıya.
Gebze siyasetine yön verenlerin ya da siyasette söz sahibi olanların bu projeyi araştırıp daha sonrasında acil olarak çözüm üretmeleri gerekiyor. 
Mevcut durumda üçüncü vergi dairesi söz verilmesine rağmen tartışılırken, böyle bir durumun yaşanması, binlerce mükellefin sorunu ve vebali, bu kenti yönetenlerin ve söz sahibi olanların üzerine olacaktır.

Benden söylemesi…