9889,04%1,77
32,57% 0,27
34,99% 0,08
2459,92% 0,99
4013,30% 0,54
ABD'de Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, seçimleri kazanırsa 10 sene süreyle ekonominin yıllık en az yüzde 3,5 büyümesini taahhüt etti.
New York Ekonomi Kulübü'nde konuşan Trump, bütçede yapmayı planladığı tasarruflar sayesinde ekonominin yıllık yüzde 4 büyümeyi de yakalayabileceğini anlatarak, bunun başarılması durumunda bütçe açığının azalacağını söyledi.
Cumhuriyetçi aday, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen 7 yılda, ekonomi sadece yüzde 2,1 büyüdü. Bu son 70 yıldaki en yavaş dönem. Ayrıca, Obama ve Clinton'ın politikaları kamu borcunun ikiye katlanmasına neden oldu. ABD'nin ilk 10 trilyonluk borcunu biriktirmesi 230 yılını almıştı. Obama'nın 8 yıllık başkanlık döneminde kamu borcuna 10 trilyon dolar daha eklendi."
"Cesur ve hırslı" olarak tanımladığı ekonomi planının gelecek 10 yılda ABD'de 25 milyon kişiye yeni iş imkanı sağlayacağını bildiren Trump, planının "büyüme, iş ve aile odaklı"olacağını, ABD'de istihdam, ücretler ve gelir alanlarında artış sağlayacağını ifade etti.
Trump, başkan seçilmesi halinde federal harcamalarda da kesintiye gitmeyi planladığını belirterek, bunun ABD hükümetine gelecek 10 yılda trilyonlarca dolar tasarruf sağlayacağına inandığını dile getirdi.
"YURT DIŞINDAKİ SERVETİ GERİ GETİRECEĞİM"
Vergi reformları konusunda da açıklamalarda bulunan Trump, yapmayı planladığı 4,4 trilyon dolarlık vergi indiriminin ABD'de işçi ve orta sınıflardaki insanlara odaklı olacağını vurguladı. Trump, en çok bu sınıfların vergi indiriminden yararlanacağına dikkati çekti ve dar gelirli ailelerin gelir vergisi ödemeyeceği vaadinde bulundu.
Şu an 7 kademeden oluşan gelir vergisi çizelgesini üç kademeye düşüreceğini yineleyen Trump, en yüksek gelir vergisi oranının yüzde 40'tan yüzde 33'e, diğer iki gelir kademesine yönelik oranların da yüzde 25 ve yüzde 12'ye çekileceğinin, kurumlar vergisininin yüzde 35'ten yüzde 15'e indirileceğinin sözünü verdi.
Trump, ABD dışına çıkmış trilyonlarca dolarlık serveti ülkeye geri getirerek yüzde 10 vergilendireceğini bildirerek, "Yurt dışında 2 trilyon dolarlık Amerikan servetinin olduğu söyleniyor. Bence bu 5 trilyon dolar. Bunu yüzde 35 yerine yüzde 10 oranında vergilendirirsek, bütün bu parayı ülkeye geri getirebiliriz." dedi.
ABD'nin farklı sektörlerinde yapılan aşırı regülasyonların, yılda ülke ekonomisinde 2 trilyon dolar, hane servetinde de 15 bin dolar maliyete neden olduğunu savunan Trump, başkan seçilmesi halinde gereksiz gördüğü regülasyonlara son vereceğini duyurdu.
ENERJİ ALANINDA SERBESTLİK
Donald Trump, ABD Başkanı Barack Obama'nın "temiz enerji vizyonu" kapsamındaki regülasyonların da azaltacağını belirterek, başkan seçilmesi halinde ülkenin enerji üretimini artıracağını taahhüt etti.
Obama'nın enerji alanında yaptığı kısıtlamaların ekonomide 2,5 trilyon dolara, Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton'ın enerji planlarının da 5 trilyon dolara mal olacağını iddia eden Trump, enerji alanındaki bütün kısıtlamaları kaldıracağı sözünü verdi.
Trump, ülkenin enerji alanındaki serbestliğin, gayri safi yurt içi hasılaya yılda 100 milyar dolar katkı yapacağı, her yıl 500 bin yeni iş imkanı sağlayacağı, gelecek 7 senede yıllık ücretlerde toplam 30 milyar dolardan fazla ve gelecek 40 yılda federal, eyalet ve yerel vergi gelirlerinde de 6 trilyon dolardan fazla artışa neden olacağının hesaplandığı bilgilerini paylaştı.
TİCARET ANLAŞMALARI
ABD'nin ticaret açığının yıllık 800 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Trump, bunun ekonomik büyümeye yük olduğunu, NAFTA, Trans Pasifik Ortaklık (TPP) ve Güney Kore ile yapılan ticaret anlaşmalarının ABD'de istihdamı öldürdüğünü ileri sürdü.
Trump, Amerikalı işçilere zararı dokunan bütün ticaret anlaşmalarını gözden geçirerek, NAFTA'nın yeniden müzakere edileceğini ve ABD'yi TPP anlaşmasının dışında tutacağını belirtti.
Çin'in, ABD'nin ticari sırlarını ve fikri mülkiyetini çaldığını iddia eden Trump, bunun sona ermemesi halinde ülkesinin Çin'e ihtarname çekeceği uyarısında bulundu.
Cumhuriyetçi aday, ticaret, enerji ve regülasyon alanlarındaki reformların ekonomiye yaklaşık 1,8 trilyon dolar tasarruf sağlamasının tahmin edildiğini sözlerine ekledi.
