1. YAZARLAR

  2. Serap ÇAKIR

  3. Tek sorunumuz gönüllü izolasyon
Serap ÇAKIR

Serap ÇAKIR

Tek sorunumuz gönüllü izolasyon

A+A-

Koronavirüs vakası ülkemizde görülmeye başlayalı 1 ay 5 günlük süreyi geride bıraktık.

Bu süreçte çeşitli tedbirler alındı.Kademe kademe çeşitli kısıtlamalar getirildi.

Her gün,gün boyu anonslar yapılıyor halkı bilgilendirecek açıklamalar yapılıyor.

Çarşı,pazar,market çalışma saatlerinden çalışma sistemlerine kadar düzenlemeler getirildi.

Önce 65 yaş üstüne sonra 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirildi.

Bu kısıtlamalar pek bir fayda etmeyince iller arası kısıtlamalar getirilerek sınırlar kapatıldı.

Yine fayda etmeyince ilk kez geçtiğimiz hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı getirildi.Karar, yasağa iki saat kala açıklanınca bunu duyan vatandaşlar yine sokakları caddeleri doldurdu.

Bu karar çok tartışıldı.Ancak kararın doğru olduğunu düşünenlerdenim.İlk sokağa çıkma yasağı uygulaması olduğu için eğer 3 gün önce dahi açıklanmış olsaydı vatandaş hafta sonu çıkamayacağız düşüncesiyle 3 gün boyunca yine alışveriş yapacak ya da gezecekti.

Ölüm oranı ve yoğun bakım oranı düşük fakat vaka artış hızı durdurulamıyor.

Bu da şimdilik gönüllü izolasyona bağlı.Yani herkes kendini karantinaya alacak ve işi olmayanlar evden çıkmayacak.

Gönüllü izolasyona uymak isteyen maalesef ki az sayıda kişi var.Daha dün Gebze'de ev karantinası olan bir şahıs Kent Meydanı'nda yakalanıp evine götürüldü.Bunun gibi nice örnekler görüyoruz.

Vatandaş gereğini yapamadığı için vaka artışı hız kesmiyor.

Üstelik sadece riskli grup 65 yaş üstü değil.Vaka ve ölüm oranlarının 65 yaş altı ile üstünün eşit durumda olduğu açıklandı.Bu da ayrı bir tehlikenin işareti.

Dün vaka sayısı 70 bine yaklaşmıştı, bugün73 bini geçer diye tahmin ediyorum ve az bir rakam değil.İtalya,İspanya gibi ülkeleri izlerken ''aaa,tüh,vah'' diye şaşırtan rakamlar maalesef kendimizde olunca hiç dikkat bile çekmiyor.

Şimdiden bazı bölgelerde hastaneler yetersiz kalmaya başladı.İstanbul'da ameliyathaneler yoğun bakıma çevrilmeye başlandı.Türkiye geneli normal odalarda 150 bin yatak sayısı olduğu açıklandı.Yeni hastaneler yapılmaya ve açılmaya başlandı.Vaka sayılarımız böyle giderse haftaya cumaya kadar 100 bini geçer diye düşünüyorum.

Yani önümüzdeki üç hafta böyle giderse sağlık sistemi çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir diyen Profesörlere katılıyorum.İtalya gibi Amerika gibi örnekler var.Vakaların önünü kesemiyorlar.O duruma düşmemek için daha ciddi daha sıkı tedbirler gerekiyor.

Bir kişi bir anda en az 30 kişiye bulaştırıyorsa kolay bir matematik hesabıyla çoğu vakanın hastanede değil dışarıda gezenlerin arasında olduğu anlaşılıyor.

65 yaş üstü yasak,20 yaş altı yasak arada kalan 20-65 yaş arası hem taşıyıcı,hem hasta,hemde hasta adayı olarak büyük risk oluşturuyor.Bir aydır ekonomi durdu.Kimse iş yapamıyor.Çoğu işletme kapalı ve bunların da kendilerine göre kira gibi çeşitli ödemeleri var.

Bu sürecin bu şekilde daha ne kadar gideceği net değil.Net olmayınca ekonomi uzun bir süre daha toparlanamayacağa benziyor.

Demem o ki vatandaş kendi kendine gerektiği gibi sosyal izolasyon uygulayamıyor.Evde duranlar evde durmaktan sıkıldı.Ekonomi de durmuş durumda.Durum daha da kötü olmadan sokağa çıkma yasağı 2 gün değil en az 15 gün getirilmeli ki hem evde kalma süresi kısalsın,hem sağlık,hem ekonomik olarak bir an önce toparlanma sürecine girebilelim.

Bu şekilde önümüzde karanlık ucu görünmeyen bir tünel var.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar