Şu an ki sloganımız #Evde Kal-Evde Hayat Var#
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan bir virüs hayatımızı epeyce zorlaştırdı.
Hızla yayılan salgının 11 Mart'ta ülkemizde görülen ilk vakası ve bugüne kadar kısa sürede binlerce kişiye yayılması...
Gerek umreden gelenler gerekse diğer ülkelerden gelenlerden yayılan sonuç olarak yurtdışı kaynaklı bir virüs.Dünya tarihinde bu tür salgınlar en az 200 yılda bir görülürmüş bizim nesilede bu piyango vurdu.Fakat eskiye göre yine de şanslıyız çünkü modern tıp iş başında.
Bizlerin,kısa sürede salgını önleyerek normal yaşantımıza dönebilmemiz için verilen talimatlara uymaktan başka birşey yapmamıza gerek yok.
Sadece zor da olsa kısıtlamalara maruzuz.
Kısıtlamalar da hastanede yatarak tedavi süreci geçirmekten,acaba kimlere yaydım diye düşünerek vicdan azabı çekmekten ve durumunun ne olacağını bilemeden tedirgin olmaktan iyidir.
Atın ölümü arpadan olsun diyen bir milletiz..Ancak buradaki sıkıntı sade kendi canınız değil bir çok kişinin canına mal olacağınızdır.Polisin yüzüne tükürerek bende virüs varsa sana da geçsin mantığı taşıyanlar da elbette vardır.Kendi durumunu rahatsızlığını bile bile toplum içine karışanlar da vardır.
Bu da kul hakkına girer.Kimsenin hayatına mal olmaya ve bu sürecin uzamasına sebep olarak milletin özgürlüğünü kısıtlamaya hakkınız yok.
Yurt dışından gelenler karantina kurallarına uymuş olsalardı zaten böyle yayılım göstermeyecekti.Belli ki uymayanlar çok olmuş.Gezerek yurt geneline ve topluma bu illeti dağıtmışlar.
Şu an ki sloganımız ''Evde Kal-Evde Hayat Var ''
Bazı vatandaşları kızdıran bir slogan olsada durum çok ciddi.Ciddiyeti ise sadece kendi canınız değil bir çok hatta yüzlerce kişinin canını yakacak olmanız.
Sağlık bakanlığı ve sağlıkçılarımız risk altında çalışıyor ve sağlıkçılarımızdan hastalığa yakalananlar var.İnsan canı kurtarmak için kendi hayatlarını hiçe sayarak,tabiri caizse ateşin ortasında kalarak çalışmaya devam ediyorlar.
Bizlerin yapması gereken ise çok kolay.Kendi ohalimizi ilan etmek, sosyal mesafeyi koruyarak hijyen kurallarına dikkat etmek.Mecbur kalmadıkça sokağa çıkmamak.Çıkmak zorunda iseniz bile insanlarla temastan kaçınarak diğer kuralları uygulamanız gerekiyor.Aslında bu kurallar günlük yaşantının içinde hep var olmalı.Bu salgına has tedbirler olmamalı.Mesela el yıkamak,sosyal mesafe,hijyen kurallarına uymak medeni toplumlarda olması gereken şartlar.
Mecbur çalışmak zorunda olanlar sosyal mesafe ve hijyen kuralına uyarak tedbir almış olacaklar.Asıl mesele çalışmayanlar,çalışmak zorunda olmayanlar ve 65 yaş üstü vatandaşlar.
Çalışmayan ya da çalışmak zorunda olmayan,maddi gücü yerinde olup gezmekten alışverişten kendini alamayanlar var.Marketti,pazardı havayı güzel görünce gezenler,okulların kapalı olmasını fırsat bilerek seyahat edenler ya da seyahate çıkmayı düşünenler az değil.Tatil beldelerinin belediyeleri de durumu duymuşlar ki duyuru üstüne duyuru yaparak yeterli sayıda hastanemiz ve yatağımız yok ''GELMEYİN'' diyorlar.
65 yaş üstü vatandaşlarında bu yasak pek işlerine gelmedi.Gurur yaptıklarını düşünüyorum.Neden sadece biz diye düşünerek yasağı delenler çok var.Sadece kendi canlarını değil bir çok kişinin canını yakabileceklerini sıkıntıya sokabileceklerını onlarda anlamak istemiyorlar ve dinlemek istemiyorlar.Bu yasağın sadece kendilerine getirilmesi sanırım onları üzdü.
Bizim buralarda yoktur mantığı taşıyan da çok kişi var.
Sanırım Türkiye'ye yayıldığı bilgisi sizin için yeterli olacaktır.Sizin orası bizim orası yok.Sağlık Bakanı Türkiye geneli vaka var açıklamasında da bulunmuştu..
Hergün yeni tedbirler alınmaya başlandı.İş o kadar ciddi ki .Sıkıntı çok büyük.Toplu ve kapalı alanlardan başlayarak açık alanlara,seyahat kısıtlamalarına hatta bazı ilçe ve beldelerde karantinalar gibi sıkı yasaklar uygulanmaya tedbirler alınmaya başlandı.Duruma göre her il kendi tedbirlerini artırabilecek.Dolaysıyla yeni yasaklar her an kapıda.
İstemesekte bizler de kendi ohalimizi ilan etmek zorundayız.Bu önlemlere rağmen bu inanılmaz artış devam ederse en son çare sokağa çıkma yasağı gelecektir diye düşünüyorum.
Çalışanlar ve çalışmak zorunda olanlara kendi tedbirlerinin yanı sıra devlet ve firma desteği gerekir onlara lafım yok ancak bencil ve vurdumduymaz kişi sayısı azımsanamayacak kadar çok.
Umarım en kısa sürede bu zor günleri atlatarak özgürlüğümüze ve güzel günlere kavuşuruz.Özgürce yaşamak, gönlümüzce ve imkanlarımız el verdiğince gezmek bizim için büyük bir nimetmiş.Hayatın telaşından farkında bile olmamışız.