Son günlerde herkesin konuştuğu şu Musul meselesini ele almak istiyorum.  Bundan tam 100 yıl önce Musul Osmanlının elinden alınıp Fransa’ya bırakılmıştı. Daha sonra Fransa İngiltere’ye İngiltere de sömürge altında bulundurmak şartı ile Irak’a teslim etmişti. Bu durumun en önemli sebebi ise Musul ve çevresinde bulunan petrolün varlığıydı. O zamanlarda bu sömürgeci devletler birliğine ittifak deniyordu şimdi koalisyon güçleri deniyor. İsim değişmiş ama amaç yine aynı. Dünya sınırlarının tekrar çizilmeye çalışıldığını ve bunun için düğmeye Arap baharı olayları ile basıldığını söylememe gerek yok sanırım. Orta Doğuyu, kurulan terör örgütleri ile kana bulayan tayfa adım adım Türkiye’ye yaklaşıyor. Bu son yaşanan Musul meselesi ile koşar adım Türkiye sınırına dayandılar. Ve yaşanan Musul operasyonu ile Türkiye’yi yeni bir göç dalgası ile baş başa bırakma planlarının da olduğunu düşünüyorum. Irak’taki savaştan kaçan halk ABD’ye veya Fransa’ya mı gidecek? Maalesef ki bu kaçış Türkiye’ye olur. Ki bu büyük kaçış Türkiye için son derece tehlikeli.   Zaten harekâtı kıskaç altına aldığımızda Türkiye sınırı boş bırakılarak Musul’dan kaçan DEAŞ teröristlerinin ve bölge halkının Türkiye’ye akın etmesini amaçladıklarını görebilmek mümkün. Yani Türkiye’nin bu operasyonda yer alması şarttan da öte bir hal aldı. Bu operasyonun dışında kalmamız bizim için hiçte iç açıcı değil. Topraklarımızın tehlike altında olduğunu hissetmekten öte, görüyoruz.  “Neden Türkiye bu operasyona katılıyor ki? Durduk yere neden savaşa girelim” diyen arkadaşlarım var çevremde. Ki biliyorum ki böyle düşünen daha çok kişi var. Şimdi, öncelikle olayı şu yönü ile ele alalım; Suriye’de hiç problem yokken mi Türkiye Suriye’ye girdi? Canımız sıkıldı hadi girip Musul’da savaşalım, topraklarımıza katalım mı dedik? Türkiye’nin amacı bir yerden toprak almak değil ki! Amaç toprak bütünlüğümüzü korumak. Ve olası bir Kürt devleti kurulmasını önlemek.  Bunun için bütün gücümüzle varlığımızı Musul’da hissettirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde Ülkemizin toprak bütünlüğüne kast eden haçlı güruh emeline ulaşır. Ki bu durumda topraklarımızda kurulması planlanan yeni bir devlet (Kürt devleti) kurmak yapacakları ilk iş olur.  Bunun olmaması için gerekli adımları atmamız gerekiyor. Ve korkmamamız gerekiyor. Ülkemizin huzuru, refahı için birlik olmamız gerekiyor. Allah’ın izni ile topraklarımıza kast edenlere fırsat vermeyeceğiz.  Ve bunun için elimizden gelen her şeyi yapacağız inşallah.