Sıcak gelişme! El Bab kent merkezine girildi

TSK ile ÖSO'nun Suriye'nin DEAŞ kontrolündeki El Bab kentinin yüzde 40'ını kontrol altına aldığı bildirilirken, kentin güneyinde rejim ile ÖSO arasında çatışma çıkmaması için fiili bir güvenlik hattının oluştuğu öğrenildi. Bu tampon bölgenin genişliğinin 500 ile bin metre arasında değiştiği belirtildi. AA.'ya göre El Bab kent merkezine batıdan giren TSK ve ÖSO, güneydoğudaki Zemzem mahallesinde Zemzem Cami, spor merkezi, Baas Partisi binası, Hikme Hastanesi, pazar ve depolar bölgelerini ele geçirdi.

Suriye'nin El Bab kentinin DEAŞ'tan temizlenmesi için süren Fırat Kalkanı operasyonuyla kentin yüzde 40'ının kontrol altına alındığı haberleri geliyor. Ancak El Bab'ın tamamen kontrol altına alınıp normal hayata dönülmesinin üç ay sürebileceği belirtiliyor.

TÜNELLER BULUNDU

Hürriyet'in güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Rakka'daki DEAŞ yönetimi, El Bab'da bulunan 100 kadar üst düzey örgüt yöneticisinin ölene kadar emirlerindeki teröristlerle TSKve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerine karşı savaşılmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD ve Almanya'ya ilettiği kuzey Suriye planınınn hayata geçirilmesi için önce El Bab'da tamamen hakimiyetin sağlanılmasının şart olduğu bildirildi. Özellikle El Bab'da planları ele geçirilen tünellerin boşaltılıp, imha edilmesinin uzun süre alacağı belirtildi. Askeri kaynaklar El Bab'ın hastane bölgesindeki büyük tünelin 15 askerin şehit edilmesinde canlı bombaların geçişi için kullanıldığının tespit edildiğini söyledi. Fırat Nehri'nin suyunu tarım arazilerine taşımak için yaklaşık 15 yıl önce oluşturulan tünellerin bir kısmının imha edilmesiyle hareket kabiliyeti azalan DEAŞ'ın, büyük zarar gördüğü kaydedildi. TSK, El Bab operasyonunda dün sabah 07.00'ye kadar 30 DEAŞ'lı teröristin öldürüldüğünü duyurdu.
EN AZ 3 AY

El Bab'ın yaklaşık yüzde 40'ında kontrolün sağlandığı, tam kontrolün sağlanması için en az 3 aylık bir süreye ihtiyaç olduğu ifade edildi. Ancak El Bab'ta tam hakimiyet sağlandıktan sonra buraya güvenilir nüfus yerleştirilip,2 bin 500 civarında ÖSO güçleri daimi bırakıldıktan sonra Menbiç ve Rakka planlarının devreye sokulabileceği belirtildi. El Bab'da ÖSO güçleri kalmadığı takdirde, buranın yeniden DEAŞ'ın eline geçme ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı.

GÜVENLİ HAT

TSK ve ÖSO, El Bab'ı kuzey, batı ve doğudan kuşattı. TSK/ÖSO ile rejim arasında bir çatışma çıkmaması için El Bab'ın güneyinden geçen Menbiç'ten Halep'e inen M4 karayolunun Kıbrıs'taki "Yeşil hat"a benzer şekilde fiili bir hat haline dönüştüğü belirtildi. Bu hat bazı yerlerde 500 metre bazı yerlerde 1 kilometre derinliğinde. Bu hat boyunca çatışma çıkmaması için rejim güçleri ile ÖSO arasında kimi zaman görüşmeler de yapıldığı öğrenildi.

KENT İÇİNDE İLERLEME SÜRÜYOR

AA.'ya göre El Bab'a kent merkezine batıdan giren TSK ve ÖSO, güneydoğudaki Zemzem mahallesinde Zemzem Cami, spor merkezi, Baas Partisi binası, Hikme Hastanesi, pazar ve depolar bölgelerini ele geçirdi. Böylece,ÖSO, geçen hafta ele geçirdiği merkeze hakim Şeyh Akil ve diğer bazı tepelerle birlikte merkezin yaklaşık 1.5 kilometre içine girmiş oldu. Güney yönünden de Gençlik Merkezi, Büyük Fırın bölgeleri ve buğday siloları ile araba hurdalığını ele geçiren ÖSO, Tadif beldesine giden kavşağa ulaştı. Batıdan ve güneybatıdan Bab-Halep yoluna uzanan ÖSO, AA'nın yaptığı alan hesaplamasına göre, halihazırda kuzey, batı ve doğudan kuşattığı Bab ilçe merkezinin yaklaşık yüzde 40'ında hâkim durumda.

LAVROV'DAN EL BAB VE RAKKA VURGUSU

Rus Sputnik sitesinin haberine göre Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Moğolistanlı mevkidaşı ile yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısında "Suriye'de sahada olan herkesin, kendi eylemlerini Suriye hükümeti ile koordine etmekle uğraşması gerektiğine inanıyoruz. Bu, El Bab'daki operasyon için de geçerli, Menbiç ve Rakka'da olacaklar için de öyle" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan devam eden Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili önceki gün yaptığı açıklamada, El Bab'ın nihai hedef olmadığını ifade edip "DEAŞ'ın asıl merkezi El Bab değil Rakka" demişti.