ŞEHİT EŞİNDEN HÜKÜMETE ŞOK MEKTUP ! '' SİZİ ALLAH'A HAVALE EDİYORUM ''

Topçuoğlu  “O gemide vurulsaydım da bu olanları görmeseydim. Sizleri Allah’a (c.c) havale ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Hükümetin, Siyonist İsrail ile ilişkileri düzeltmek istemesine Mavi Marmara şehidi Çetin Topçuoğlu’nun eşi, yazdığı mektupla tepki gösterdi: “Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve bu hesap bütün oyunların üstündedir... O gemide vurulsaydım da bu olanları görmeseydim. Anlaşmaya imza atacak eller, hiç Siyonistlere taş atmadınız değil mi Sizleri Allah’a (c.c) havale ediyorum.”

Hükümetin İsrail ile ilişkileri düzeltmek için tavizler vererek attığı adımlara, Şehit eşinden hükümete mektup: “O gemide vurulsaydım da bu olanları görmeseydim. Sizleri Allah’a (c.c) havale ediyorum.”

Şehit eşi Topçuoğlu, yazdığı mektupta, “O gemide vurulsaydım da bu olanları görmeseydim. Anlaşmaya imza atacak eller, hiç Siyonistlere taş atmadınız değil mi Sizleri Allah’a (c.c) havale ediyorum” dedi. Mavi Marmara gemisinde katil İsrail askerleri tarafından şehit edilen Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu, Türkiye’nin İsrail’e NATO vetosunu kaldırmasını, İsrail’le normalleşme adımları atmasına yazdığı mektupta tepki gösterdi.

10 VATANDAŞIMIZ ŞEHİT OLDU

Siyonist İsrail 2010 yılında, ablukaya aldığı Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisindeki aktivistlere saldırmış ve 10 Türk vatandaşı şehit olmuştu. Bu olaydan sonra Türkiye-İsrail ilişkileri, siyasi bir krize girmişti. İlişkilerin normalleşebilmesi için şehit yakınları İsrail’in başta Gazze ablukasını kaldırmasını, özür ve tazminat talep etmişti. Ancak İsrail sadece küçük bir tazminat vermeye sıcak bakıyor. İsrail bu üç şartı henüz yerine getirmemişken hükümetin, İsrail’le ilişkileri düzeltmek için ısrarcı tutumu dikkat çekiyor. Şehit yakınları ve Mavi Marmara’nın düzenleyicisi İHH İnsani Yardım Vakfı başta olmak üzere hükümetin İsrail ile yakınlaşmasını eleştiriyor.  Anadolu Gençlik Derneği de geçtiğimiz gün yurt genelinde İsrail yakınlaşmasını protesto eden eylemler düzenlemişti.

İşte Çiğdem Topçuoğlu’nun yazdığı mektup:

Mavi Marmara’da insanlarımız tertemiz alınlarıyla kanlar içerisinde bir bir şehit oldular.

Mavi Marmara’nın aziz şehitleri ‘Allahuekber’  nidalarıyla yerde yatarken Siyonizm’e karşı mücadelenin, kutsal Kudüs davası ve Filistin’in özgürlüğünün bedelini ödüyorlardı.

Bugün kimi insanların Mavi Marmara davasının eksenini çizerken, seneler sonra İslam’ı dışlaması, davanın içinde İslam’ı sadece ahlak normu ve ticari olarak tarif etmesi akıl sahiplerini düşündürmelidir. O şehitler, o Zafer sahibi yiğitler, kalksalar da şu günün manzarasını seyretseler, söylenenleri duysalar ne derlerdi acaba: Bizler inandık iman ettik ve İslam’ın hizmetkarlığına soyunduk. Tek amacımız vardır. O da Allah’ın (c.c) rızasına nail olmak. Bütün çabalar, bütün faaliyetler vesileden ibarettir.

Dünün yiğitlerine, şehitlerine layık olabilmek için İslam olan davadan ve upuzun yürüyüşten taviz verilmemelidir. Onların mirasına sahip olabilmek için onların davalarına sahip çıkmak gerekiyor. Allah (c.c) için yola çıkmış ve bu uğurda ölümlerle eğlenen insanlara Selam olsun. Her türlü oyunu, menfaati, günübirlik kaygıyı elinin tersiyle itip Allah’ın (c.c) davasına sarılmayı birinci dereceden vazife telakki eden çilekeş kardeşlerime Selam olsun.

Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve bu hesap bütün oyunların üstündedir.

Şehitlerle yeniden yolculuğa çıkacak olmanın hazzını duydum. Ne mutlu akan gözyaşlarıma. Ne mutlu gazi kardeşlerime. Ne mutlu vicdanlı ve onurlu düşünenlere. Ne mutlu yurdum insanına. O gemide vurulsaydım da bu olanları görmeseydim. Anlaşmaya imza atacak eller hiç Siyonistlere taş atmadınız değil mi Sizleri Allah’a (c.c) havale ediyorum.Milli Gazete