'Roman, toplumların ruh halinin ipuçlarını verir'

Gazeteci ve yazar Ayşe Böhürler, roman okumanın önemine işaret ederek, "Roman okumayı tavsiye ediyorum çünkü roman bize dünyadaki insanların yolculuğunu, serüvenini ve duygularını anlatır. Sadece kuru bilgi değildir, dönemin ruh halini de anlatır." dedi.

Sancaktepe Belediyesi ve Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen 8. Sancaktepe Kitap Fuarı'nda sevenleriyle buluşan Böhürler konferans verdi.

Bilginin ve okumanın önemini vurgulayan Böhürler, insanın önce kendi bulunduğu mekanı, sonra da o mekandan hareketle dünyayı öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Böhürler, öğrencilere roman okumaları tavsiyesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öğrencilere en önemli tavsiyem kendi koordinatlarını bilmeleridir. Kendilerini tanımak, bulundukları ilçeyi, şehri, ülkeyi, ülkenin etrafındaki coğrafyayı, bölgeyi, dünyayı ve hatta uzayı uzayı tanımak kendi koordinatlarının farkında olmaktan geçer. Bilgi kısmımız maalesef çok zayıf, yetersizliklerimiz çok fazla. Bilmeden anlamak, idrak etmek ve geleceğe dair bir şey oluşturmak mümkün değildir. O yüzden mümkün olduğunca kendi kültür ve inanç koordinatlarına dair daha çok bilmelerini tavsiye ediyorum.

Roman okumayı tavsiye ediyorum çünkü roman bize dünyadaki insanların yolculuğunu, serüvenini ve duygularını anlatır. Sadece kuru bilgi değildir, dönemin ruh halini de anlatır. Kurtuluş Savaşı'ndaki ruh halimizi bize o dönem yazılan romanlar anlatır. Bir sömürgeleştirme tarihinde insanların yaşadıklarını romanlar anlatır. Dünya tarihine ilişkin bilgileri ve duyguları da romanda öğreniriz. Aslında roman okumak toplumların ruh halini anlamamız için bizlere ipucu verir."

Nasıl bir kültür coğrafyası içinde yaşandığını özellikle gençlerin iyi bilmesi gerektiğine işaret eden Böhürler, gelişen bilim ve teknolojiyle kendilerine sunulan dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için kendilerini iyi yetiştirmeleri konusunda uyarılarda bulundu.

Böhürler, kitap okumalarını sistematikleştirmelerini istediği öğrencilere, kelimelerin arasındaki nüansları anlayabilmek ve daha iyi iletişim kurabilmek için sözlük okumalarını tavsiye ederek, şunları kaydetti:

"Beyin bilgi olmadan hiçbir fikir üretemez. Kelimeler de bizim bilgimizi yansıtır. O yüzden konuşurken, yazarken seçtiğiniz kelimelere dikkat etmelisiniz. İletişimde ortak frekansın yakalanamamasının temel sebebi çoğu zaman ortak kelimelerimizin olmamasıdır. Mesela 'dingin' kelimesi kadar 'asude' kelimesini de bilmelisiniz. 'Üzüntü' tek başına yetmez duygularımızı anlatmaya, 'hüzün', 'melal' ve 'keder' de var. Bunların aralarındaki ince farkları bilirseniz, kendinizi iyi anlatırsınız. Bu da okumakla, araştırmakla olur."

Yazar, konferansın ardından kitaplarını imzaladı.

 AA