Keşke diyorum biz de bir gün kalemi elimize aldığımızda ne yazsam acaba diye düşünsek. Ve bu hafta şuradaki Müslümanlara yapılan eziyeti mi yazsam yoksa diğer yerdeki Müslüman katliamını mı yazsam diye düşünmesek. Hadi her şeyi geçtim kendi ülkemizdeki, kendi içimizdeki dönen oyunu mu yazsak? Seçenek o kadar çok ki nerden başlayacağımı bilemiyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu eş cinsellere (LGBT) evlilik serbestisi adı altında sokağa dökülen onca insan, bir kavmin, LUT Kavminin helak oluşuna neden olan bir olayı savunmak için birlik oldular. Özgürlük nedir diye sorsak kelime anlamını açıklayamayacak onlarca insan bir araya gelip soysuzluğun adına özgürlük demişler. Özgürlük hiç bu kadar tutsak olmamıştı. Ya pardon da neyin özgürlüğü bu? Bakın her insan normal doğmayabilir bu elbette doğal ve kabul edilebilir bir şey. Her rahatsızlığın bir çözümü mutlaka vardır. Ama bu ahlak kurallarını darmadağın eden bir iğrençliği normal kabul edip üstüne birde özgürlük dendiği zaman işte o zaman değişir. O öyle olmuyor maalesef.  Senin Başkaldırdığın şey devlet değil! Sen Allaha ve ayete başkaldırıyorsun. Şu günlerde dünyanın çeşitli yerlerinde eziyet gören katledilen onca Müslüman için yanarken yüreğimiz, bu saçmalığı kaldırmıyor bünyemiz. Yahu arkadaş hiç mi insanlık kalmadı ya! Daha dün taksimde kesilen ağaçlara gösterdiğin tepkiyi şimdi neden insanlık için göstermiyorsun?

Ve neden bu ahlaksızların bu ahlaksızlığını destekliyorsun. Birde kendini Milletvekili sanan insanlar eşlik etmiş bu yürüyüşe. Pardon da kimin vekilisin bir daha düşün derim. Ben milletsem benim vekilim olamaz bunu destekleyenler. Ama bunlar hep o GEZİ ZEKALI zihniyetin uzantısı. Bunu da idrak edebiliyoruz buradan bakınca. İnsan canın ehemmiyeti kalmadığı şu günlerde zalimlerin zulümlerinin arttığı şu günlerde ne özgürlüğünden bahsediliyor acaba?

Doğu Türkistan da namaz kılmak, oruç tutmak, evlenmek, seçme ve seçilme hakkı, üretim yapmak ve sayamadığım daha onca şey yasaklandı ve bütün özgürlük hakları ellerinden alındı.

Pardon da ülkem de özgürlük mü dedi biri? Şuan dünyada yaşama özgürlüğü olmayan insanlar var. Şimdi yeniden karşılıklı oturup özgürlüğü konuşalım istersen eş cinsel evlilik özgürlüğünü savunan arkadaşım! Hoş ortada konuşulacak bir özgürlük kaldıysa. Yaşam hakları ellerinde alınan bebekleri toprağa verdiğimiz zaman özgürlüğü de gömdük. Hem o masum insanlar ahlaksızlık yapmak için özgürlük istemediler sadece yaşamak, insanca yaşamak istediler. İnsanlık kalmadı, rahat uyu artık kuşlar kadar özgürsün bebek!

SÜMEYYE GÖRAY