9722,09%0,80
32,54% 0,01
34,81% -0,08
2429,62% -0,01
3994,55% -0,61
İnsanoğlu öldükten sonra vücut yapısında hızla değişimler gerçekleşmekte. Bu değişimler her ne kadar tüyler ürpertici olsa da bir gerçek.
Öldükten sonra yaklaşık yarım saat içinde reflekslerimiz tamamen işlevsiz hale gelmekte. Ağız ve göz kapaklarımızın gevşemesi sonucunda boşaltım sistemimiz tamamen kendini bırakarak idrar ve sperm akıntısına neden olmakta.
Ölümden itibaren 10 saat içinde vücudumuz kaskatı kesilmektedir. Lakin ölmeden önce heyecan verici bir durum ile karşılaşılmış ise o vakit vücut an itibari ile katılaşmaktadır.
Her saat başı ortalama 1 derece vücut sıcaklığı düşmektedir. Kilolu olan bireyler diğer bireylere göre daha geç soğumakta.
Ölümden sonra 24 saat içinde vücut çürümeye başlamakta. Çünkü solunumun durması ile bakteriler çalışmaya başlamaktadır.
Göz, beyin, bağırsak ve midemiz ilk olarak çürümekte olan organlarımızdır. Geç çürüyen organlarımız ise kalp, böbrek, rahim ve mesanedir. İlk çürümekte olan bölge mide ve bağırsaklar olduğundan karın bölgesine gaz toplanması ile karında şişmeler başlamaktadır. Şişlik neticesinde yanık benzeri bir oluşun deri üzerinde oluşması sonucunda vücut içinde biriken sülfür nedeni ile renk siyah olmaya başlamaktadır.
Derinin çekilmesi sonucunda tırnaklar ön plana çıkmaktadır. Vücut yapısı işlevselliğini kaybettiği için tırnak ve saçların uzaması söz konusu değildir.
Mezarlar içinden gelen sesler gayet doğal ve evreseldir. Çürüme süreci içinde günler geçtikçe şişen karın patlamaktadır. Karnın patlaması ile göğüs bölgesi aşağıya çöker. Bu olay kimi zaman mezar üzerinden duyulacak kadar sesli olabilmektedir. Yaklaşık 40. güne doğru kaslar kemiklerden ayrılarak dökülmeye başlar. Dini inançlarımıza göre ölünün bu ızdırabını azaltmak amaçlı 40 mevlidi düzenlenmektedir. Göz ve burun kısımlarına böcekler konarak beslenmekte iken bakterilerde içten içe ölüyü yok ediyor. Tam bir takım çalışması olan ölümden sonrası için geriye bir tek kemiklerimiz kalmakta.